Penturk Haber
2015-02-25 17:11:44

1 YILDA NASIL TRiLYONER OLDULAR ! ?

25 Şubat 2015, 17:11

 Öncelikle; akıl almaz, yürek dayanmaz bir şekilde, vahşice katledilen Özgecan Aslan için; milletçe duyduğumuz üzüntü ve öfkeyi paylaştığımı belirtmek isterim.

Böylesi bir durumun, her şeyin ötesinde ve öncesinde değerlendirilmesi; suçluların ve suçun oluşmasına yol açan unsurların, müstehak oldukları biçimde yok edilmesi;  lanetlemek için kelimelerin cılız – aciz kaldığı bu ‘yalnız kişisel değil, bir kısım toplumsal cinayete’  kalp ile söz ile değil; el ile eylem ile karşılık verilmesi gerektiğine inanarak…

Geçtiğimiz yıl – bu yıla da sarkarak – televizyon programlarında, gazetelerin politika sayfalarında Türk – Kürt meselesi – barış süreci – Alevi – Sünni ayrımcılığı, Başkanlık sistemi – % 10 barajı tartışıldı.

Zaman zaman başbakanın, bakanın hatta milletvekillinin söylediği sıradan bir söz bile günlerce tartışma konusu edilebildi. Tartışılacak elbette. Bunlar memleket meseleleri. Bir tuhaflık yok.

Ama son dönemde, bana bir hususun tuhaf geldiğini söylemeliyim.
Hem de tartışma konusu olduğu için değil, olmadığı için!
Ancak 3 – 5 saniye bir televizyon haberinde dinledim, gazetelerin ekonomi son sayfalarında da mini minnacık yer aldı bu husus.
Hani, aslında söylemek istemediğiniz bir sözü ağzınızdan kaçırırsınız da, konuşmanızı oracıkta hemen keser, konuyu değiştirirsiniz ya; işte tam da böyle bir durum söz konusu oldu bu husus için.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun (BDDK) geçtiğimiz 2014 yılında, banka hesabı 1 milyon – eski parayla 1 trilyon – ve üzeri hesabı bulunan gerçek ve tüzel kişi sayısının 10.364 daha arttığını açıkladığına dair haberden söz ediyorum.

Haber ve tartışma programlarını günlük takip etmiş olmama rağmen, bu habere dair o günden sonra ne bir tekrar ne de bir tartışma programına rastlayamamış olmak tuhaf geldi bana.

Utanılacak bir şey miydi acaba?…

Aynı haberde, yine 2014 yılı bazında, gerçek ve tüzel kişilerin milyar hesaplarındaki mevduat tutarının da %14 artarak 77,4 milyardan 88,5 milyar liraya yükseldiği belirtiliyordu!

Söylendi ve geçildi. Gündemde tutulmaya değer bulunmadı!

İnsanın, inadına sorası, konuyu tartışması geliyor elbet:

Ne oldu da, 10.364 kişi – kurum birdenbire trilyoner (eski para birimi ile) oluverdi!
Ne oldu da 77,4 katrilyon (eski para birimi ile) 88,5 katrilyon oluverdi.
Fabrikalar kuruldu, bol bol üretim yapıldı, üretilenler yerli ve yabancı piyasaya satılarak kar elde edildi de bizim mi haberimiz olmadı!
Ya da milli piyango idaresi her gün çekiliş yapıp, günde 300’den fazla kişiyi trilyoner mi yaptı!
Gerçekten ne oldu?
………….??????????

Bu hususta hiçbir ayrıntı yok!

En azından ben bilmiyorum. Benim bildiğim; Pendik belediyesinde taşeron temizlik işçisi olarak çalışan ……………kardeşimin, o trilyonerlerden biri olmadığıdır!
Ayaküstü sohbetlerimizden şu sözlerini delil gösterebilirim.
“Maaş + yol + yemek + sosyal yardımlar, hepsi 1.300 TL maaş alıyoruz abi. Öğlen yemeğimizi ekmek arası birşeylerle geçiştiriyoruz. Eve yürüyerek gidiyoruz. Kira, elektrik, su, ısınma, çocukların masrafı derken bu para bize yetmiyor. Onu da çoğu zaman, zamanında alamıyoruz. Geçen yıl bu paraya çalışıyorduk, bu yıl da hemen hemen aynı paraya çalışıyoruz. Kimsenin de umurunda değil. Ömür boyu da mahkumuz bu duruma’’

Amma velakin , artık etrafımda ki herkesten şüphelenmeye başladım.
Trilyon kazanmak için fabrika kurmak, milli piyangodan ikramiye kazanmak, eşsiz bir buluş yapmak, ticari bir deha olmak gerekmiyorsa; herkes bir şekilde trilyoner olmuş olabilir!

Örneğin bizim gazeteci Kubilay’dan şüpheleniyorum. O ki 7 çocuk büyütüp hala dimdik ayakta durabiliyorsa, neden olmasın!
Yemezler artık Kubilay’ım o yokluk darlık edebiyatını.
Bundan sonra bütün hesaplar senden…
Ta ki bu hususu tartışmaya değer bulup, zaman ayırıp konuyu aydınlığa kavuşturana, herkesin gönlünü hoş edecek bir sonuç çıkarana kadar.

Sahi! Bir yılda nasıl trilyoner olunur. Hiç düşündünüz mü…

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.