Penturk Haber
2013-01-14 02:20:36

Dava Adamı Tonton Dedem

14 Ocak 2013, 02:20

 Hayatını, bir fikir uğruna feda eden insanlar dünyaya çok nadir gelir. İşte o nadir DAVA ADAMLARINDAN biri de benim TONTON DEDEMDİ.
Benim Tonton Dedem, RAUF RAİF DENKTAŞ, hayatını Kıbrıs’a adadı. Ben Kıbrıs’a hiç gitmedim; ama babam askerliğini orada yapmış. Hep anlatır orayı, bizim güzel adamız, YAVRUVATANIMIZ diye. Hatta anneme evlenirken de söz vermiş: “Bir gün seni oraya götüreceğim.” diye. Hala götürecek…
Dedem neler yapmamış ki Kıbrıs için. Kıbrıs’ta Rumlarla, Yunanlılarla hep savaşmış. Her yerde Kıbrıs’ın bir Türk Cumhuriyet’i olduğunu dile getirmiş. Yıllarını bu davaya harcamış. Günümüz tarih kitapları hala anlatmasa da bu MÜCAHİDİ, bilmek isteyenler, anlamak isteyenler elbet ne kadar ülkü dolu bir insan olduğunu çağın ileriki günlerinde, tarih sayfalarında bulacaklardır. Yerini ve konusunu da hemen söyleyeyim: Yeri bundan 400 yıl öncesi. Konusu Kıbrıs Tarihi ve 1974 Rauf Tarihi…
Dedem has Türklerdendi. Mertti, yiğitti, sözünün eriydi. Ülküleri vardı, iyi bir ÜLKÜCÜCÜYDÜ. Davası daimdi. Hele ki bir konuşmasını hatırlıyorum da tüylerim diken diken olmuştu:
Siz Türk’sünüz, sizi yolunuzdan çevirmek isteyenleri, bayrağınıza, vatanınıza, namusunuza(BAĞIMSIZLIĞINIZA) GÖZ DİKENLERİ tarihimiz hiçbir zaman affetmedi, bugün de affetmemeli…
demişti, Annan Planı’nın hazırlandığı o günlerde. O yılmamıştı, kendi başına kalsa da davasına sahip çıkmıştı her zaman.
Gözlerinde hep bir heyecan vardı. Sempatik bir gülüş ve içini burkan bir gönül loşluğu vardı. Raif’ine, Münir’ine doyamamıştı. Hep o yönden kendisini eksik hissetmişti. Raif demişken, o da bir dava adamıydı. Babasının koltuğunu devralacak bir yiğitti. Ama kader buna izin vermemişti. İşte bu yüzden Yiğit Raif’in yanına gömülmek istedi, Dedem. Belki ülkü topraklarımız bizi teselli eder, dercesine…

Dedemin son sözleri yine davası üzerineydi. Son nefesinde bile hala Kıbrıs için savaşıyordu:

Rum liderler için: “Söyleyin onlara, burası bağımsız bir Cumhuriyettir”, “Hristofyas” diye bağırıyordu.

Yine değer verdiğim birinin daha elini öpemeden uçmağa varmıştı. Tam bir yıl oldu... Ben eminim yıllar sonra kabri başına gidip Yasin-i Şerif’i okuyacağım. Duamı edeceğim. Gözlerime hâkim olamayacağım, babama kızacağım. Niye beni tanıştırmadın, elini öptürmedin, diye…

Dedeciğim, mekânın cennet olsun. Davan davamdır. Bunu unutma! Senden bir isteğim olacak. Ellerini öpemeden uçan Dedem Korkut’a, Ahmet Yesevi’ye, Alparslan’a, Attila’ya, Fatih’e Atatürk’e, Son Başbuğumuz Alparslan Türkeş’e ve adını daha sayamadığım nice dedelerime selam söyle. Ellerinden öpüyorum. Ben onların yolundayım, emin olsunlar. Torunlarınızdan bir tek ben kalsam da DAVANIZ DAVAMDIR…
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.