Penturk Haber
2014-05-16 08:37:18

Emine Hanım Emine Hanım, Göremedik Sizi

16 Mayıs 2014, 08:37

 Söylenilecek çok şey var gerçekten. Üç gündür nutkumuz tutuldu, gözyaşlarımız sel oldu, yüreklerimiz cayır cayır yandı. 

Birçok yerde şunu duyduk, okuduk: “Bir avuç kömür için ömür verenler...”

Çok doğru ve çok acı kelimeler bunlar. 

Kurtarılan işçilerimizden birinin sedye kirlenmesin diye çizmesini çıkarmak istemesi bu tertemiz insanın bunları hak etmediğini göstermiyor mu? Bu işçi abimi görünce hala insanlığın ölmediği, masumluğun gitmediği, gariban, mahcup Anadolulu gardaşımının var olduğunu görünce umudumu yitirmemem gerektiğini anladım.

Ben yıllarca ocaklardan kömür nakliyatçılığı yapan bir babanın evladıyım. Nice gün, nice gece ocaklarda kömür beklediğimizi çok iyi hatırlıyorum. O kömür tozunun içinde, havasızlıkta ben duramazken yerin bilmem kaç bin derinliğinde abilerim, amcalarım ekmek paralarını kazanıyorlardı.Bilirsiniz bizim buralar da, Ermenek de, geçimini kömürden sağlayan bir memlekettir. Çoğu ailenin ekmeği bu kömür ocaklarından gelir. Bugün bir arkadaşımın sanal âlemde yazdığı cümleler gerçeğin ta kendisiydi:

“Nerden anlayacaksınız her gün işe giderken helalleşmeden. 

Madenci kızıyım ben, ekmek parası nasıl kazanılır, nasıl diri diri her gün babanı mezara gönderirsin çok iyi bilirim. Bu yüzden sizi çok iyi anlıyorum aslında...”

Bir de timsah gözyaşları dökenler var, insanlığından şüphelendiğim. Vakti zamanında seçimler var diye Rabia için gözyaşı döktüler, Esma için gözyaşı döktüler, Somali için gözyaşı döktüler. Nice sanatçı Somali'ye destek için kampanyalar düzenledi. Elbette onlar için de üzüldük, lakin bugün bizim canlarımız, bizim kardeşlerimiz can verdi. 

Hey! Emine Hanım,Emine Hanım sizi göremedik Soma'da. Gözyaşlarınızı göremedik.

Sayın Başbakanım size de söyleyecek sözüm var elbet. 

Keşke gitmeseydiniz Soma'ya. İnsanlar orada acı içinde yanarken sizin Kasımpaşalı dayılanmanızı görmek isteyecekleri en son şeydir. Hele bir de yumruklarınızı savurmanız bizlerin sabır taşını çatlatmıştır. 

Bir de: “Bunlar olağan şeyler...” demeniz yok mu oracık da sizi gebertmek istedim. 

Bunların yanında Müşaviriniz Yusuf Yerkel'in yerde cayır cayır yanan bir kardeşimizi tekmeleyen karesini görünce bir kez daha anlamış olduk ki sizler artık şımarıklığın ötesine geçmişsiniz. Para ve mevki sizlerin insanlığınızı yok etmiş.

Bir de o firmayı savunmanız yok mu...

Ya hiç mi araştırmıyorsunuz? 

Bir işçi amcama soruyorlar:

“Kaskınız ya da oksijenli maskeniz yok muydu?”

Cevap:

“Oğlum onları alsak maaştan 200 TL. kesiyorlar. Ekmeğimizi, suyumuzu bile kendimiz götürüyorduk.”

Bu cümleler bile çoğu sorunun cevabı olsa gerek.

Allah affetsin bizleri de sizleri de; ne deyim...

SAYGILAR...
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.