Pendik’te İlçe kongresi yapacak.
Kongre tarihi açıklıyor,
Sonra kongre iptal ediliyor.
2. kez kongre tarihi açıklıyor,
Kongre tekrar iptal ediliyor
3.kez tarih açıklıyor
Kongre 3. kez iptal ediliyor.
Kongrelerin iptalinin tek gerekçesi ise çok aday olması ve ortak aday çıkmaması.
Ortak aday neden çıkacakmış. Çünkü Genel Merkez öyle istiyormuş.
Genel Merkez bastırıyor,
İl Başkanlığı bastırıyor,
Sonra bir teşkilat emekçisi ortaya çıkıyor ben adayım diyor,
Genel Merkez de, İl Başkanlığı da, İlçe Başkanlığı da, Belediye Başkanı da tamam ortak adayımız bu diyor.
Yeniden ve 4. kez kongre tarihi belirleniyor, Salon tutuluyor, bayraklar asılıyor, konuklar davet ediliyor,
Sonra kongreye birkaç saat kala kongre 4. kez iptal ediliyor.
Gerekçe yine ortak aday dışında aday olanlar var.
Dostlar bütün bunlar oyu %1’in altında olan hani birilerinin deyimiyle “marjinal” bir partide falan değil, 20 yıldır bu şehri, 12 yıldır ülkeyi yöneten AKP’de oluyor.
Bunlar, CHP’de ya da başka bir siyasi partide olsaydı, bütün yaşananlar yandaş kanalların ana haber bültenlerinde birinci haber olurdu. Aynı Şişli’de olduğu gibi.
CHP’de de MHP’de de kavgalı gürültülü kongreler olur, olmuştur ve olacaktır. Bu işin doğasında vardır. Ancak bütün bu tartışmalar bu işi kim daha iyi yapabilir tartışmasından veya siyasi ayrılıklardan dolayı yaşanır. Ama ne olursa olsun o kongre yapılır ve sonucuna razı gelinir. Asla ve asla aday sayısı çok oldu diye kongre iptal edilmez.
Ben bugüne kadar bir partinin kongresinin 2. aday çıkıyor diye iptal edildiğini hiç duymadım.
Siz duydunuz mu bilmem.
Ayrıca aday 2 de olur, 3’de 5’de. Bu Genel Merkezi de, İl Başkanlığını da çok fazla ilgilendirmez.
Aslında gerçek demokrasiyi içselleştiren hiç kimseyi kaç adayın çıktığı ilgilendirmez. Çünkü farklı düşüncelerin yarışı ve adaylık, siyasetin de partilerin de zenginliğidir. Bunu böyle kabul etmek gerekir. Ancak demokrasiyi amaç değil araç olarak görüyorsanız, bunun ismine de ileri demokrasi diyorsanız işte o zaman her şey olur. Size de siyasetin fıtratında böyle şeyler vardır derler ve uymak zorunda kalırsınız.
Benim AKP yönetimine ve AKP’de siyaset yapan arkadaşlara naçizane tavsiyem şu olur. Aday kim çıkarsa çıksın gerçek demokrasiye inanın, teşkilatınıza güvenin ve kongrenizi de yapın. Sonucunda partinin tabanının vereceği karara da saygı duyun.