Penturk Haber
2012-05-01 09:14:21

YAŞADIĞIM VATAN, BASTIĞIM TOPRAK, DURDUĞUM YER

01 Mayıs 2012, 09:14

Hiç bir şeyi irdelemeden gidiyoruz bindik alamete gideriz kıyamete...

Bu kadar duyarsız bir toplum bu kadar tepkisiz bir insan modeli olur mu?

Şimdi yine “ne oldu” sözlerini duyar gibiyim? Yaşadığım bu toprakların hakkını vermek istiyorum ben bir vatandaşım nefes alabilen konuşabilen yürüyüp düşünebilen bir insanım, neden arkanıza dönüp aldığınız yolu değerlendirmiyor, neden önünüzde gideceğiniz yolun hedeflerini belirlemiyorsunuz...

Soruyorum kaçınız hayatınızı planladınız?

Kaçınız 5-10 ve 20 yıllık bir plan yaptınız. Yaşadığınız ülke üzerinde durduğunuz yer yapacağınız iş ve bu işin kazandıracağı değerleri kaçınız düşündünüz.

Ben söyleyeyim hiç biriniz!..

Çünkü öyle bir şekil aldı ki ülkemiz sabah kalkıyorsunuz, işe gidiyorsunuz. Bu iş yeri sahibi için çalışan için öğrenci için kadın erkek çoluk çocuk için geçerli bir monotonluk bir koşturmaca hızlı büyüyen dünyaya yetişme telaşı peki ya değerler?

Şimdi bu nasıl bir yazı diyeceksiniz hem yaşadığın toprakların hakkını ver hem de monotonluktan kurtul. Evet aynen öyle hem hakkını ver hem de kurtul!

Biz Türk Milleti kendine münhasır bir toplumuz...

Başarılarıyla tarih yazmış bir milletin evlatları bu gün yürüdüğü yolu örf ve adetlerini, gelenek-göreneklerini kaybetmeden sürdürebilir.

Değerlerimizi nasıl kaybetmişiz biz! Biz, biz olmaktan çıkmış küçük küçüklüğünü, büyük büyüklüğünü bilmiyor...

Bakın lafı döndürüp dolaştırıp nerelere getirdim...

Siz hatırlar mısınız sabah babanız işe giderken anneniz hayırlı işler “bey allah rıskını bol eylesin” derdi...

Babaanneniz ya da anneanneniz okula giderken “Allah zihin açıklığı versin torunum” derdi.

Evden çıkan babanız esnafa sabah siftahı atar hayırlı işler dilerdi. Peşinden anneniz evini temizlemeye kapısının önünü süpürerek başlardı. Şimdi ne oldu 7 kattan aşağı çöp poşetini lang diye yere atan bir toplum, sabah evden çıkarken vazgeçtim esnafa kapı karşı komşusuna selam vermeyen değer yargılarını kaybetmiş bir toplum olduk. Tabi durum bu kadar vahim değil Anadolu’da azıcık daha iyi gibi; gibi...

Biz nerede hata yapıyoruz? Türkiye birden dünyadaki değişimin içinde buldu kendini Ankesörlü telefonlarla iletişim kurarken şimdi görgünün tavanında çift cep telefonu taşıyoruz...

Semt muhallebicisine gitmek en büyük lüksümüz iken şimdilerde birbirinin üzerine çıkacak durumda olan mekanları doldurmak için yarış halindeyiz.

Hani o vazgeçilmez tat, lezzet, hizmet güler yüzle karşılanma hal hatır sorulma mekanları nerede?

Benim bildiğim bir kaç değer kaldı...

Peki ne yapacağız?

Bunun cevabı çok kolay anneannelerden, babaannnelerden, dedelerden ve geçmiş ecdadımızdan kalan mirasları yaşatmak için bu gün içinde bulunduğumuz keşmekeş duygulardan sıyrılıp iyi bir sentezle yolumuza devam edecek ve devam ettirecek paylaşımlarda bulunacağız...

MİRAS BIRAKMAK MI? MİRAS YEMEK Mİ

Yorumlar (2)

şengül al 12 Yıl Önce

eline yüreğine kalemine sağlık,unutulan değerlerimizi önce hatırlamak ve yaşadığımız o heyecanı o güzelliği evlatlarımızıda yaşatmamız lazım ki, onlarda bizim gibi yaşamaktan zevk almalılar.saygılar

serpil berat kubak 12 Yıl Önce

teşekkür ederim şengül hanım sizlerden gelen bu desteklerle yazmaya devam ediyorum... değerlerimizi bir ,bir kaybediyoruz.buda beni çok üzüyor...ama sizleri gördükten sonra umutlarım tekrar,tekrar yeşeriyor...

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.