TBMM iç tüzük değişikliği ile beraber yeni yasama dönemi muhtemeldir ki
Niteliğin, üreten siyasetin ön plana çıkacağı bir dönem olacaktır.
Siyasetin yukarıdaki bu değişikliği
Siyasi partilerin yerel teşkilatlarına daha çok da sirayet etmediği gözlenmektedir.
Teşkilat kodrolarına bu yeni sürecin geç gelmesi seçmen-siyasetci ilişkisini de doğru tanzim edilmesine engel olacaktır.
Bu açıdan bütün siyasi partiler öncelikle teşkilat kadrolarına sonra partilerine organik olarak bağlı olan
Üye ve seçmenlerine yeni sistem içinde siyasetin nasıl şekillenmesi gerektiği üzerine bilgi paylaşımları yapması gerekmektedir.
Bunu en kısa zamanda gerçekleştiremeyen siyasal yapılar
Ortaya koydukları iddiaları kendi üyelerine bile anlatmakta/inandırmakta zorluk çekecektir.
Bu büyük ve köklü değişiklik ,
Cumhuriyet tarihimizin 3.büyük evresi olarak tanımlanmaktadır
1.Cumhuriyetin İlanı ,
2.Çok Partili döneme geçiş,
3.Cumhurbaşkanlığı Hükümet Etme Sistemi
Süratle, sistem özelinle yenileşme gerçekleştirilmelidir.
Şu unutulmamalıdır ki ,
Artık her seçim dönemi ve sonrası ittifaklar olacaktır.
Ve ittifaklar seçim öncesi tesis edilecektir.
Tüm siyasi yapılar , hiçbir biri ile benzeyen siyasi organizasyonlar ittifak yapabilir.
Bu durum tüm siyasi yapılara şu durumu daha da mecbur bırakmaktadır.
Tüm siyasi partilerin genel başkanlarında
Partinin en küçük birim ve kadrosuna kadar birbirlerine saygıya mugayir söylem içine girmemelidir.
Aslı astarı olmayan sözde argümanlar ile muhalefet mantığından kurtulmalıdır.
Burada büyük yük yerel teşkilatlara düşmektedir.
Siyasi partilerin il ve ilçe başkanlıkları üyelerinden başlamak suretiyle
Siyasete bir parantez açmak üzere tüm kadrolarını bu minval üzerine harekete geçirmelidir.
Saygılarımla