Ekonomik kriz var mı ?

Ekonomimizin çok iyi fevkalade olduğu üzerine güzellemeler yapmayacağım.

Şüphesiz çok iyi olduğu söylenemez,

Lakin “Ulusal veya küresel bir ekonomik kriz var” demek ise meseleyi hatalı anlatmak demektir.

Literatür ekonomik krizi şu şekilde tanımlar;

“ekonomide aniden ve beklenmedik bir şekilde ortaya çıkan

olayların makro açıdan ülke ekonomisini, mikro açıdan ise firmaları ciddi anlamda

sarsacak sonuçlar ortaya çıkarması anlamına gelir”

Bir başka tanımlamaya göre söz konusu kavram, “genel olarak herhangi bir mal,

hizmet, üretim faktörü veya finans piyasasındaki fiyat ve/veya miktarlarda kabul

edilebilir bir değişme sınırının ötesinde gerçekleşen şiddetli dalgalanmaları ifade

etmektedir”

Etkiledikleri sektörler açısından ekonomik krizler, reel sektör krizleri ve

finansal sektör krizleri şeklinde ikili bir ayırıma tabi tutulabilir.

Reel krizler, üretimde ve/veya istihdamda önemli daralmalar şeklinde ortaya çıkarlar. Finansal

krizler ise ekonominin reel kesimi üzerinde tahrip edici etkiler yaratabilen ve piyasaların etkin işleyiş gücünü bozan finansal piyasa çöküşleridir.

Tüm bunların ötesinde ulusal bir kriz tanımı için ;

Bankaların fiilen iflas vermiş olması ,

Büyük sermayeli şirket ve işletmelerin iflas vermeleri ,işlerini askıya alması ,

Çok ciddi oranlarda işten çıkışların gerçekleşmesi beraberinde istihdam oranların bu ölçekte düşmesi

Sosyal ve iktisadi hayatın tam olarak kilitlenmesi ve hatta günlük hayat akışının durmasına kadar neden olacak bir çok negatif etkileşimin hayat bulması gerekir ki çok şükür bunların hiç birisi olmuyor,

Ve gerçekleşmesine zemin oluşturacak “ öldük ,bittik “ ifadeleri ile tanımlanacak bir iklim de yoktur.

Enflasyon oranın yüksekliği şüphesiz tüm vatandaşlarımızı derinden etkilemektedir.

Buna rağmen ;

Ülkemizin ilk 500 firmasının büyük çoğunluğu personel maaşlarına ve bir çoğu 2’şer defa olmak üzere % 40-75 oranında zamlar yapmıştır.

Devlet ve Özel bankalarımız kriz çığırtkanlığına rağmen yüklü kredi kullandırmalarına ve miktarları da yükselterek devam etmektedir.

Tüm belediyelerimiz sosyal anlamda yardımlarını kesmeden artırarak devam etmektedir.

Devletimizin ilgili kurumları , her türlü mağduriyetlerin önüne geçmek üzere ülkemizin her noktasında çalışmalarını kesintisiz devam etmektedir.

Bu minvalde örnekleri çokça da sıralayabiliriz.

21.yüzyılda ekonomik gelişmeleri sadece kendi mecrasındaki argümanlar ile değerlendirerek bir sonuç çıkarmak konuyu eksik/yetersiz hatta hatalı anlatmak anlamına gelir.

Ülkemizdeki tüm ekonomik gelişmeleri , iç siyasetle ,

İçerdeki siyasi gelişmeleri uluslararası meseleler ile

Uluslararası tüm konuları da içeriden bağımsız tanımlanamaz.

Bu zaviyeden okuma yapılmak suretiyle,

Peki ülkemizde ve yakın çevremizde ve Dünyada neler oluyor da Ülkemizde bir Enerji Krizi var ?