İlk hikayemiz şöyle gelişiyor ;
Beyoğlu’nda aşağı yönde ilerlerken sinemalardan birisine girdiğinizi düşünün. Vizyona yeni giren bir film için bilet kuyruğuna giriyorsunuz ve sıra size gelmek üzereyken ayakkabınızın bağının çözüldüğünü görüyorsunuz, ayakkabınız ile ilgilenirken yerinizi hemen arkanızdaki kişiye veriyorsunuz. Sıranızı verdiğiniz kişi gişeye geldiğinde gişe memurunun ‘’Tebrik ederiz, siz bizim 100 bininci müşterimiz oldunuz ve bizden 10 bin dolar değerinde hediye çeki almaya hak kazandınız ‘’ dediğini işittiniz. Gişede çalışan kişi size de ikinci kişi olduğunuz için 100 dolar teselli ikramiyesi kazandığınızı söylüyor.
Böyle bir durumla karşılaşmış olsanız sizin tepkiniz ne olurdu ? Aslında sizin hakkınız olduğunu düşündüğünüz 10 bin doları kaybetmenin pişmanlığını hangi rakam karşısında giderirdiniz ?
Bu birinci durum. Şimdi de ikinci durumu inceleyelim.
Beyoğlu’nda aşağı yönde ilerlerken sinemalardan birisine girdiğinizi düşünün. Vizyona yeni giren bir film için bilet kuyruğuna giriyorsunuz ve sıra size gelmek üzereyken ayakkabınızın bağının çözüldüğünü görüyorsunuz, ayakkabınız ile ilgilenirken yerinizi hemen arkanızdaki kişiye veriyorsunuz. Sıranızı verdiğiniz kişi gişeye geldiğinde gişe memurunun ‘’Tebrik ederiz,siz bizim 100 bininci müşterimiz oldunuz ve bizden 1 Milyon dolar değerinde hediye çeki almaya hak kazandınız ‘’ dediğini işittiniz. Gişede çalışan kişi size de ikinci kişi olduğunuz için 150 dolar teselli ikramiyesi kazandığınızı söylüyor.
Olay böyle geliştiği takdirde kişinin yaşayacağı pişmanlık derecesi daha büyük olacaktır.
Gelişen iki durumu da inceledik. Siz böyle bir durumla karşılaşmış olsaydınız birinci hikayede kaybedilen 10 bin dolar karşısında size verilen 100 doları mı kabul edersiniz yoksa kaybedilen 1 milyon dolar karşısında cebinize girecek olan 50 dolar daha fazla parayı mı kabul edersiniz ?
Her insanın katlanabileceği bir pişmanlık derecesi, pişmanlık sınırı muhakkak vardır. İnsanoğlu kaybının büyük olduğu durumlarda kazanacağı küçük ikramiye ile yetinmeyi kabul etmez. 1 milyon dolar kaybedip 150 dolar kazanmaktansa 10 bin dolar kaybedip 100 dolar kazanmayı tercih eder insanoğlu.
Önümüzdeki Anayasa değişikliği teklifini içeren referanduma da bu gözle bakmalıyız. Ne kaybedip ne kazanacağız sorusunu soruşup bizi pişman olmaktan koruyacak sınırları belirlememiz gerekiyor.
Türk Milleti kendisi sunulan teklife bu gözle bakmalıdır. Evet ya da Hayır tercihleri arasında doğru seçim yapabilmek için pişmanlık derecemizin ne olduğunu bilmemiz gerekiyor.
Evet deyince ne kazanacağız,ne kaybedeceğiz ?
Hayır deyince ne kazanacağız,ne kaybedeceğiz ?
Hangi durumda daha fazla kazanıp daha az kaybedeceğiz ?
Biraz da bu sorulara kafa yormamız gerekiyor..