Bu çiğ köftecilerinden biri de Irmak Çiğ Köfte’dir. Kartal Tamirhane Çınar Caddesi’nde bulunan Irmak Çiğ Köfte ve Kebap Salonu, Çorba, ev usulü çiğ köfte, kebap çeşitleri, künefe, ayran, şalgam gibi değişik tat ve çeşitleri ile çevre esnaf ve yüzlerce ailenin ilk tercihi arasında yer alıyor.
“Sağlık olsun”, “Cana geleceğine mala gelsin”, “Her şeyin başı sağlık” gibi atasözlerimiz, sağlığa verdiğimiz önemin birer göstergesidir. Zira kâinatın en değerli varlığı insan, insanın en önemli hakkı yaşama hakkı, yaşama hakkının temeli de sağlıktır.
Evden çıktınız, çarşı pazar gezip, açıktınız, ne yaparsız? Sulu veya et lokantası, kebapçı veya köfteci tanıdık bir lokantaya girip, bir masaya oturursunuz, değil mi?
Elinde çatal ve bıçak, masanıza bir garson gelir, siparişinizi alan garson masanıza bir sepet ekmek ve bir şişe su koyar. Müşterinin istediği yemek için ne kadar ekmek gerekir. Müşteri ne kadar ekmek yer? Sorgulanmaz, bu sebeple de hemen her müşteriden sonra, ekmek sepetinde bir miktar ekmek kalır.
Kalan ekmek ya çöpe atılır ya da yeniden bir başka masaya servis edilir. Çöpe atılan ekmek için: “Yazık”, “Günah”, “İsraf” deriz, oysa artan ekmeği ikinci kez bir başka müşteriye servis etmek daha büyük günah ve daha büyük bir israftır.
Çünkü az önce o ekmek birinin önündeydi ve biz biliyoruz ki; birçok hastalık, hava, tükürük ve temas yolu ile insandan insana geçer. Aynı ekmeğin bir veya bir kaç defa faklı kişi ve masalara gelmesi ise bir hastalığın bir başka müşteriye bulaşması demektir. Ve hiçbir lokantacının müşterisine hastalık bulaştırmaya var olan hastalığı yaygınlaştırmaya hakkı yoktur.
Geçen gün, Irmak Çiğ Köfte Salonu sahipleri ve çalışanları ile bu konuyu konuştum. Bana “Hocam, siz yerden göğe kadar haklısınız. Bir ekmek masaya bir defa gelir, artan ekmek yeniden bir başka müşteriye servis edilmez.
Biz siparişi alıp, sepete bir miktar ekmek koyuyor, ekmek bittiğinde yeniden takviye yapıyoruz. Yinede sepette ekmek artarsa o ekmeği, bir başka yerde biriktirip, toplayıcılara veriyoruz. Toplayıcılar da, bizden aldıkları ekmekleri; tavuk, inek gibi hayvanlara veriyorlar. Yakın çevredeki esnaf arkadaşlar da bizim gibi yapıyorlar. Yani bizde ve bu çevrede sorun yok.” dediler.
Bazı yerlerde sepet içinde ya da kebap yanında gelen ve yemek sonrası artan ekmeği görüyor ve sağlık konusunda ister istemez endişe duyuyorum. Sepete veya tabağa neden bu kadar çok ekmek konuluyor, bilmiyor ve anlamıyorum. Ancak bu yanlışın düzeltilmesini istiyorum.
İnsan sağlığı ve ekmek israfına hassasiyet gösterten tüm lokantacılara teşekkür ediyor, müşterilere sağlık, lokantacılara da helal kazançlar diliyorum.