o gün başkalarının günahlarını yüklenmek şöyle dursun,
İnsan kendi günahının yükünü çekemez.”
Bu hakikate rağmen: İllâ ve illâ “isim” vermeli…
Yazının daha çok okunması için; “dedikodu” yapmalı…
Ve dahi yazıyı “magazinleştirmeliymişim!”
Bunu asla yapmayacağım!
Kim olursanız olun…
Hatta ve dahi ne olursanız olun.
“Gölgeyi toprakla gömemezsiniz!”
Elbette ki, adam olup olmadığınızı:
Niyetleriniz ve eylemleriniz “tarif” edecek...
Bedelinizi de, “tercihleriniz” belirleyecektir.
Sonuçta biz özel beklentilerinizi değil…
Sadece Ana varlık sebebinizi biliriz.
Bu cihetten bakınca da, hatırlatmalıyım ki; şeref…
Namus, helal ve haram duygusu:
Bu dünyada başlar ve bu dünyada biter.
Binaenaleyh nihai hesabınızın ne olduğunu…
İmtihanınızda da başarılı olup olamayacağınızı bilemeyiz.
Bunu ancak mizan günü “terazide” göreceğiz.
Eğer “ebedileşmek” ve…
Gölgelerin olmadığı bir yere gitmek istiyorsanız.
Hatta ve dahi…
Ruhunuzun; emanetin Sahibine huzurla varmasını arzuluyorsanız!
“Tagut’un” ve şirkin yok edildiği…
Dalalete, hüsrana ve fısk’ a düşülmediği…
Kinin, nefretin ve intikamın; “affın” enginliğinde eridiği…
Sınır tanımayan yardımlaşmanın yaşandığı…
Hak ve hakikatin bayraklaştırıldığı…
Hainliğin olmadığı…
Yalanın asla ve asla söylenmediği…
Şüpheli her şeyden kaçınıldığı…
Barış, sevgi, saygı ve kardeşlik ruhunun tavan yaptığı…
Nimetin hakça bölüşüldüğü…
Halka karşı hizmetlerin adaletle dağıtıldığı…
Zalime ve zulmüne prim verilmediği…
Emanetin, ehline iade edildiği…
Fani makam ve mevkilerin derdest yapıldığı…
Yalakalığın, dalkavukluğun kıymet bulmadığı...
Selamın ve halleşmenin terk edilmediği…
Her şeyi ihata eden bir “Düzen’e” uymalısınız!