Bu görüşmeyi önemli yapan detaylar ise iki ülkenin Suriye ve Ukrayna konusunda vardıkları mutabakatta saklı.
Kerry, Moskova'ya indiğinde elinde daha çok İngiltere Başbakanları'nın, 100 yıldan bu yana savaşa girecek zamanlarda ellerinden düşürmedikleri "kırmızı çanta" benzeri bir bavul vardı.
Bu durumun çok fazla insanın dikkatini çektiği kanaatinde değilim. Daha ilginç olanıysa Putin'in, Kerry ile yaptığı görüşmede bu çantayı diline dolaması ve "bana anlaşmak için para mı getirdin?" sorusunu sorması oldu.
ABD Dışişleri Bakanıysa bu soruya "belki de çantanda başka kimseye emanet edemeyeceğin bir şey vardır" şeklinde karşılık verdi. Kerry, cevap olarak baş başa kaldıklarında çantanın içeriğini göstereceğini ve Putin'i "şaşırtacağını" söyledi.
Aslına bakarsanız öyle de oldu.
Şeytan ayrıntıda gizlidir diye bir söz vardır, ABD ve Rusya'nın bu son anlaşması da bunu gösteriyor.
İki ülke Suriye krizinin çözümüne yönelik BM gözetiminde Cenevre'de yürütülen müzakerelerdeki ilerleyişe paralel olduğu gözlemlenen bazı kararlar aldı.
ABD ve Rusya'nın "Suriye'deki siyasi geçiş sürecinin çerçevesinin oluşturulması grafiğini görüştüklerini, siyasi geçiş süreci için altyapının ve yeni anayasa taslağının ağustos ayında hazırlanması konusunda anlaştıkları" bilgisi paylaşıldı.
Sadece bu kadar da değil, Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, Esad'ın geleceğinin şuanda tartışılmaması ve yine Esad'ın geleceğine Suriyelilerin siyasi sürecin istedikleri anında karar vermeleri yönünde el sıkıştıklarını ifade etti.
Diğer yandan rejim ve muhaliflerin yaptığı müzakerelerde önemli bir ilerleyişin olduğu bilgisi, bu görüşme trafiğine eş değer bir zamanlama ile geldi. BM Suriye Özel Temsilcisi Stefan De Mistura, Suriyeli muhaliflerin oluşturduğu Müzakere Yüksek Komitesi heyeti ve rejim heyetinin, iki hafta süren görüşmelerin ardından Suriye'deki krize siyasi çözüm bulunmasına yönelik temel ilkeler üzerinde mutabık kalındığını söyledi.
Suriye adım adım federasyona doğru giderken, ABD ve Rusya'nın yaptığı asıl mesele, kendi çevrelerinde toplanan grupları ülkenin "parçalanmaması" adı altında "federasyona" ikana etmeye zorlamaktır.
Rusya'nın askerlerinin bir kısmını Suriye'den çektiğini söylemesinin en temel nedeni de zaten buydu. Esad'a verdiği desteğin sınırlı olmasını vurgulaması, aynı konunun ülkenin genelinin kontrolüyle ilgili olduğunu da gösterdi.
Böyle yaparak da ABD'nin Suriye planına destek olduğunu, sadece federatif bir yapıda Esad rejiminin devam etmesi ve kontrol sahasını genişletmesini istiyordu, bunu da almış oldu.
ABD ve Rusya "Suriye'nin geleceği" başlığı altında aslında "Suriye'nin federatif haritası" konusunda hemfikir oldular.
Öte yandan ABD ve Rusya'nın Ukrayna ve Rusya'ya uygulanan yaptırımlar meselesinde aldıkları karar, aslına bakarsanız daha ilginç.
Zira görüşmelerde Ukrayna krizinin çözümüne yönelik Minsk-2 anlaşmasının uygulanması halinde ABD Başkanı Barak Obama'nın Rusya'ya uygulanan yaptırımları iptal etmeye hazır olduğunu hatırlatan Kerry, "Başkan Obama'nın, 'Minsk anlaşmasının bütün maddeleri uygulanırsa Rusya'ya uygulanan yaptırımlar kaldırılacak' vaadini tekrarladım" açıklamasında bulundu.
Bu ne demektir?
Açıklaması şu: Rusya, Ukrayna'nın doğusunda yaşanan "sıcak çatışmaların durdurulması" meselesinde adım atarsa ABD'de bu adımı karşılıksız bırakmayacak ve yaptırımları kaldıracak.
Ancak aynı ABD'nin yaptırım kararını neden aldığını niye kimse hesap etmez?
ABD, Rusya'ya karşı ilk yaptırım kararı aldığında meseleyle ilgili olarak büyük ölçüde Rusya'nın Kırım'ı gayri yasal şekilde ilhak ve işgal etmesi durumu vardı.
Şimdi ise aynı ABD, bu duruşunu bir yana bırakarak, yaptırımların kaldırılması hususunu sadece Ukrayna'nın doğusundaki çatışmaların durdurulmasını ilke edinen Minsk anlaşmasına bağlıyor.
Yani ABD, Kırım'ın Rusya'ya bırakılmasına ses çıkarmayacağını, bunu üzeri kapalı olsa da kabul ettiğini belli ki Rusya'ya iletti.
Putin'in, Rusya'nın anakarasını, yapılacak köprü ile Kırım'a bağlamayı hesap ettiği bugünlerde, ABD'den gelen teklife sevinmiş olacaktır.
Sonuçta soğuk savaştan bu yana Gürcistan, Kırım, Ukrayna ve son olarak Suriye'de, ABD'nin karşısına dikilip, istediği ne varsa eninde sonunda kabul ettiren Putin oldu...
Kerry'nin çantasında olan ve Putin'i "şaşırtacaklarını" ifade ettiği meseleden çıkan sonuçlardan en önemlisi işte budur.