Penturk Haber
2014-05-25 15:41:02

İnsan Olmak

Sinan GÖRGÜN

sinan_gorgun@hotmail.com 25 Mayıs 2014, 15:41

 "İnsan, gülümseyişi ile gözyaşı arasında gidip gelen bir sarkaçtır." Byron.
 
Doğar, büyür, eğitimimizi ( aile+okul) öğretimimizi alır ve yaşamın ta içine dalarız.
 
Pek çoğumuz, hele ki ülkemizde, bırakın eğitim ve öğretim almayı daha çocukluklarını bile yaşamadan o hayatın acımasız dişlileri içinde buluruz kendimizi.
 
Değirmen taşları arasında ki buğdaylar gibi öğütülür ve un olup giderler.
 
Ezilmişlerdir ama ekmek olarak yaşamın idamesi için vazgeçilmezler arasına girmişlerdir.
 
Ezgin ve dingin olarak.
 
Bazıları da bir şekilde mesleklerini bulmuşlar, kariyer sahibi olmuşlardır.
 
Hayatın çeşitli iş kolları arasında idame ettirirler yaşamlarını.
 
Siyaset’de ve Fikir adamlığı da bu iş kollarından biridir.
 
Diğer iş kollarına göre farklılık gösterseler de. Siyaset adamı reailist dir.
 
Gönül insanıdır.
 
Çok da güzel yazabilirsiniz.
 
Enstrumanlar da çalabilirsiniz.
 
Şiirler okur, şarkılar da söyleyebilirsiniz.
 
Konunuzda tek de olabilirsiniz.
 
Ne var ki asl olan "önce insan olabilmek"tir.
 
Muhataplarınızın da insan olduğunu kabul edebilmenizdir.
 
İnsan ki yaratılmışların en mükemmelidir.
 
Ve siz hele ki duygu insanı iseniz; olmamışları olmuş gibi kabullenerek, sadece aklınızdan geçenlerin doğru olduğunu varsayarak karşınızdakini incitmek bir yana, hakaret edip, küstahlaşamazsınız.
 
Bu hakkı size hiç kimse vermez.
 
Kaldı ki hoş görü temel bir prensip olmalıdır.
Bunu da istismara yeltenmemelidir.
 
Bu tüm insanlar için de geçerli bir durum olmalıdır.
 
Sanal âlemdeki arkadaşlık ve dostlukların ne kadar göstermelik ve hatta insanı depresyonlara kadar vardıracak bir ortama sürüklediğini maalesef sıkça görmekteyiz.
 
Ben, sen, o...Herkes kendi konumunu çok iyi biliyor.
 
Ha bir şekilde tanışılmış, arkadaşlık ve dostluklar pekiştirilmiş, daha da ileri safhalara götürülmüş birliktelikler yok mu, var tabi, ama ne kadar?
 
Yandaşlık, hatır gönüllük veya anlaşılamaz bir davranış içinde her türlü vicdan ölçülerinden uzak yazarlar.
 
Ön yargılı ve yargısız infazları sürdürürken, ağızdan çıkanları kulakları da duymaz.
 
Karşısındakin de insan olduğunu unutur ve bilmez.
 
Aslında o, her türlü insani duygulardan uzak, otorite inancıyla yazar da yazar.
 
Oysa tek hüneri saldırmaktır.
 
Maalesef var böyleleri...
 
Ainesi iştir kişinin söze bakılmaz.
 
Yetkililer gerekli önlemi alırlar mı, hak edenin hakkını teslim ederler mi bilmiyorum.
 
Ancak yaşananlar duygu insanları, Siyaset adamları, gönül insanları için doğru değildir.
 
Sanal alem deyip geçiştirilemez.
 
Öyle bile olsa karşınızdakinin insan olduğunu bilerek, değer verip paylaşıyorsunuz.
 
Ama bir yerlerde bir aksaklık olabiliyor.
 
Adları Ahmet, Mehmet, Ayşe, Fatma olan ne yazık ki çoğu kez öyle görünseler de insan olamıyorlar.
 
Onun için diyorum ki; önce insan olabilelim ve kul hakkını hiç unutmayalım.
 
Selam Olsun Yüreği Güzel İnsanlara
 
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.