Onu, büsbütün de açıp-saçma.
Sonra kınanır…
Kaybettiklerinin hasretini çeker durursun.”
Sevgili dostlar!
İslam’da iktisat; israf üzerine değil…
İktisat üzerine kurulmuştur.
Ve dahi her türlü tüketimde “itidalli” olmak bir emirdir.
Bu emre uymak da, “Müminlerin” vasfıdır.
Özellikle “Ramazan” ikliminde cimrilik yapmadan…
İsrafa da kaçmadan ihtiyaç sahiplerine yardım yapılmalıdır.
Bunu yaparken de,
“Kendi malımdan veriyorum havasına kapılmamak lazım!”
Çünkü o malda, ihtiyaç sahibi Müslümanların hakkı vardır.
İslam’da birçok ahlaki dengeler vardır. Ki,
“Ekonomik ahlak” bunların en önemlilerindendir.
Dolayısıyla şu anda sahip olduğunuz ekonomik değerleri:
Nefsi arzu ve istekler üzere değil…
İlahi emirler doğrultusunda kullanmalısınız!
Şüphesiz ki, mutluluk ve huzur paylaştıkça çoğalır.
Ve elbette ki,“meşru daire keyfe kâfi” gelir.
Dolayısıyla düşüncelerimizle, eylemlerimizle…
Hiçbir hal ve şartta “haddi” aşmamak lazımdır.
Hassaten bazı iftar sofralarında!
Ki, bu sofralarda, sadece körler ve sağırlar birbirlerini ağırlamamalı…
Oruçlu fakirin varlığı unutulmamalıdır. Hâsılı…
“Ey Rabbimiz!” Bu ramazanda da…
“Günahlarımızı ve işimizdeki taşkınlığımızı bağışla;
ayaklarımızı (yolunda) sabit kıl;
kâfirler topluluğuna karşı bizi muzaffer kıl!”
D.acar 12 Yıl Önce
sayın yazar, bu sitede de yazmanıza sevindim.sizi buradan takip etmek daha zevkli.Ne de eski tüfeksiniz.saygılar.