Ve yine sandıklara gidilecek…
Hür irademizle de, dört-beş yılda bir arzu ettiklerimize oy vereceğiz!
Zaten bu da, darbe-marbe olmadıkça “klasik” olagelen bir şeydir.
Bu bağlamda yine şovlar, kampanyalar, gürültüler başlayacak…
Kirli çamaşırlar… Karanlık ilişkiler açıklanacak;
Bel altı atmalar tutmalar “gırla” gidecektir.
Bu durum: Halka ve Hakka hizmet odaklı olmadıkça…
Pendik’teki tüm partiler için geçerli.
Biraz iddialı olacak belki. De…
İstediğimi mi seçebiliyorum diye hiç düşündük mü?
Bence hayır! Çünkü…
Önümüze gelen “listelere” oy veriyoruz.
O zaman da şu soruyu sormak yerinde olur.
Listeleri önümüze koyanlar: Pendik’in büyükleri mi?
Yoksa yaşadığımız yer,“büyüklerin” Pendik’i mi?
Mantıklı bakıldığında iki farklı soru gibi gelmekte. De…
İnceden bakılırsa bu Pendik’te de aynı kapıya çıkmakta!
Bu kapı da “seçkin egemenlerin” odasına açılınca,
Ortaya karışık cinsinden…
“Cin çalınca Çingene oynayacaktır” sonucu çıkmakta.
Dolayısıyla da, kimselerin alınmasına…
Sinirlenmesine gerek yok, bu böyle.
Ve dahi kim ağzıyla veya…
Bir yerleriyle “kuş tutsa” da bu durum değişmez.
Bir şey(!) olmak… Bir yerler kapmak… Dünyalık kazanmak…
Ve aferin budalası olmak istiyorsanız; bu kapıdan geçeceksiniz.
Peki, size sıra gelir mi? Orasını bilemem…
Yalnız “kuyruğa” takılmadığımız için bizim gibilere gelmez.
Ancak bildiğim bir şeyler var, onlar da;
Özellikle bu seçimlerde Pendik’in seçilecek büyükleri!
Kendilerinin oluşturdukları halkalara daha müntesip…
Kendilerine uygun “fetva” dairesindeki hak ve hukuk çizgisinde olan…
Kayıtsız -şartsız ve tam teslimiyetle “Seçici büyüklere” bağlı…
Emir -komuta zincirine uygun, sormayan-sorgulamayan…
Düşünmeyen-düşünemeyen ve dahi düşündürtmeyen…
En doğru kararı “Seçici büyükler” verir kararlılığında olan…
Ve her şeye eyvallah diyenlerden olacaktır.
Acaba bu “Seçici büyükler” kim mi? Sakın ha! Sakın…
Ne dedik? Soru yok, sorgulamak yok…
Hatta ve dahi düşünmek, hayal etmek bile yok.
Kim için? Elbette ki, “yalakalar” ve…
Seçici büyüklerin “atayacağı” büyük(cük)ler için!
Acaba akla şu soru takılabilir mi?
Maltepe’de, Kartal’da, da durum böyle mi?
Bak huyum kurusun yine sormaya, düşünmeye…
Sorgulamaya, sebep-sonuç ilişkisi kurmaya başladım.
Elbette ki, oralarda da durum aynen böyleydi, de…
İlginç gelecek ama geçen sefer“Halk” bölgelerindeki “seçici büyükleri “ takmadı.
Ortaya çıkan sonucu tartışmak elbette ki mümkündür.
Yalnız dikkat edilmesi gereken nokta: Halkın isteğinin olması olmalıdır.
Peki, Pendik’te halk “Bölgesindeki oligarşik büyükleri” takıyor mu?
Vallahi daha tepeden birileri dur demedikçe…
Taksa da, takmasa da şimdilik durum değişmiyor.