Penturk Haber
2013-05-23 17:58:25

Yalan Söyleyen Tarih Utansın!

23 Mayıs 2013, 17:58

 Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın tarih kitaplarıyla ilgili ifadeleri önemli…

Açıklamalara göre, MEB bünyesinde okutulacak tarih kitapları yeniden yazılacak.

Her kurumsal tarih yazımı geleceği yazma amacına yönelir.

Yeni yazılacak tarih kitaplarından kimleri uzak tutmalı derseniz. 

Aklıma onca isim geliyor...

En iyi tarih kitabını kimler yazar derseniz, tarihçilerin olmadığını söylemek lazım.

Asıl sorun tarihi algımızda. 

Mesela tarih kitabında gördüklerimizi gerçek sanmak konusunda…

Tarih kitabındaki bilgilerle geçmişi yazmazlar genelde.

Geçmiş üzerinden geleceğin kurgusunu yaparlar.

Tarih kitaplarının yeniden yazılması gündemde iken bunlar geldi aklıma.

Şimdi Mustafa Armağan'ın tarih yazma komisyonlarında olduğunu düşünün mesela.

Mim Kemal Öke epeydir ortalarda yok...

Yunanları üzerimize salan İngiliz'i bırakıp da Yunanlara az mı yüklendik!

"Yalan Söyleyen Tarih Utansın" serilerinden kimseler de komisyonda olmamalı.

Yani tarih zaten akılda siyaseten yargılanmış olayları reçetelendirmemeli.

Araştırılan olaylardan çıkan sonuçları yorumlamalı.

“İcraatın içinden” programlarına dönmemeli.

Aksi halde epey yeni hinler ve hainler üzerinden kavgalarımız olacak.

Bu arada terör konusunun yazılması da enteresan olacaktır. 

Mesela Öcalan'ın pancar tarlasından kuş kovaladığını düşünün.

Bu arada yeni bayramların ihdas edilmesi lazım…

IMF'den istiklalimiz kazanma bayramı; 15 Mayıs...

Cumhuriyet'in büyüklüğünü şöyle anlamak lazım…

Hem Osmanlı'nın hastalıklarını aktardı, temizledi, hem kendisini herkese klonladı.

BU arada Menderes dönemi yazılırken, bugün her türlü tekstil ürünü yaptığımız kayıtlara geçebilir...

Osmanlı ile Cumhuriyet karşılaştırmaları yaparken akla otoyollar gelmeli.

Kanuninin bir tane dahi dizüstü bilgisayarı olmadığını yazmak gerekebilir. 

Dahası İslam tarihi yazılırken Muaviye göklere çıkarılabilir...

Sonrasında, “alfabe değişti, okuyan kalmadı Osmanlı sonrasında” diye bir bakış da fena olmaz...

Bu arada İsmet İnönü'nün aslında duyma özürlü olmadığını, politik duymazlığı olduğunu yazmaları lazım.

En cazip olanı de CHP ile ilgili olanlar olacaktır. 

Aslında Cepheden Hareket Partisiydi asıl açılımı diye.

Bu arada Kerkük petrollerine dair belgelerin de oraya çıkması lazım...

Tarihi en iyi Kiramen Katibin yazdı zaten.

Sorun şu ki, onların yazdıklarını dijital okuyucular çözemiyor şimdilik.

Osmanlı'nın adına dair ne çıkar bilmem. 

Bir de Padişah eşlerinin dindarlıklarının dillere destan olduğu konusu olmalı.

Kullandıkları başörtüler konusunu ayrı ele alabiliriz.

Haşemaların farklı mezhep imamların göre hükmünü de düşünmek lazım.

Mustafa Kemal'in yanlışlıkla Samsun'a gittiği, aslında Rize'ye çıkmayı planladığı...

Türk Kahvesi’nin aslında Türklerle alakalı olmadığını, Amerika kökenli bir içecek olduğunu, İngilizlerin çaylarının üstün niteliklerini, Hollanda tütünlerinin kökenlerini…

Orta Asya kökenli bir kavim olan Yunanların aslında önce yoğurdu sonra da ayranı ilk defa kullandığı.

Osmanlı sultan ve bazı halifelerin içtiğinin aslında kırmız şerbet olduğu da kayıtlara eklenirse tamamdır.

Arabistanlı Lawrrence konusuna gelince, "lavuk teres" ten bozma olduğu...

Arap şeyhleri asıl onunla aldattığı…

İran’ın ise ezelden düşmanlığı…

Bu arada Cemal Kutay'ın yayımlanmamış bazı yeni kitapları olduğu çıkarsa ortaya şaşmamak lazım.

Hele İttihat Terakki Partisi mensuplarına dair...

İkinci Viyana seferindeki mağlubiyetin nedenleri arasında Ergenekon yapılanması olduğunu…

Ve Amerika yerlilerinin Türk kavimleri olduğu tezi özellikle bu aralar iyi gidecektir. 

Obama'nın seyyit olduğu konusu ayrı bir gündem.

Osmanlı'daki ilk duble otoyolu projesi konusuna da eğilmek lazım. 

Sonra Hazar'ı Karadeniz’e bağlama projesi...

Şaka bir yana…

Tarih diye okuduğumuz genelde Osmanlıyı karalamak için İngiliz’in; Cumhuriyeti karalamak için Alman'ın yazdıklarını okumak oldu...

Saflarımıza göre tarih yazdık. 

Saflarımızı belirleyenler öyle yazdırdı.

Artık tarih üzerinden birbirimize beslediğimiz husumetin bitmesi lazım. Ancak o zaman Türkiye zihni ve coğrafyası birlik olacaktır…

Türklerin İslam’a girişleri konusu daha da ilginç bir bahis açacaktır. 

Mesela ashaptan biri Tanrı dağlarına gitmiş olsa.

Türkiye'nin temelindeki en büyük sıkıntı tarih, edebiyat, felsefe, din ve matematik derslerini sevenlerin pek olmaması. Eh yabancı dil de...

Bizde Hababam ekolü bitmez.

"Hoca, camide " malum!

İyi ki Türkiye’deki tarih anlayışı üzerinden mezhepler türemedi. 

Mazallah ülke biterdi.

Duyarız bazen, "ben Cumhuriyet kadınıyım!" diyenleri, Cumhuriyetin erkekleri neden demezler ki?

Beden eğitimi derslerinin teşvik edilmesi için sporla ilgili hadislerin okutulması gerekli sanırım.

Şimdi bir şey daha var. 

Mustafa Kemal yaşasaydı, AKP'ye oy verir miydi vermez miydi? 

Ya CHP'ye oy düşünür müydü?

Sorun hocalarda abii...

Bir kaçını sallandıracaksın salıncakta bakın millet nasıl uyuyor.

Allah'ım bizleri siyasetçi tarihçilerden ve tarihçi siyasetçilerden sen koru. 

Bizi hafızadan ve hatıradan mahrum eyleme!

Türkiye İslam Cumhuriyeti olsa İran'la aramız düzelir mi? 

Yoksa ABD bize de mi sarar?

Efendim ülkemizde DVD kullanımı revaçta ama hala siyaseti kasetler yönetiyor.

İsrail'e "bahar" geldiğinde bölge huzura erecektir...

İngiliz'in dilini öğrenmek sevap mı günah mı? Yoksa ikisi de değil mi?

Velhasıl, bir gün bilim adamı olursam, siyasetten anlamadığım ortaya çıkacak!

Artık uyanışlarımızın yeni bir uykuya olmaması lazım.

Ülkenin yeni şemalarını da yeniden düşünmek lazım.

Sykes-Picot’ın şemalarını silmek için lazım. 

O zaman tarih yazmakla yapmak arasında fark olmayacaktır.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.