Penturk Haber
2013-03-22 04:25:25

Esenyurt'ta neler oluyor?

22 Mart 2013, 04:25

 İstanbul'un yeni ilçelerinden Esenyurt, şimdiye kadar görülmemiş bir imar yolsuzluğu içinde battıkça batıyor. İktidarın, suç ortağı birkaç müteahhidi - ve tabii kendilerini- kurtarma gayreti, sorunu her geçen gün çıkmaza sürüklüyor.
Bu imar yolsuzluğunun baş aktörü, belediye başkanı Necmi Kadıoğlu.
Kadıoğlu, Türkiye'deki 3200 belediye başkanının en cesuru, en şanslısı, en çok korunanı.
Kadıoğlu'nun İsmini kamuoyu ilk kez, hepsi İBB üst düzey yöneticisi ola 29 sanıklı meşhur "akbil yolsuzluğu" davasında duymuştu. Recep Tayyip Erdoğan'ın birinci sanık olarak yargılandığı davada, Kadıoğlu'da dört numaralı sanık olarak yargılanmış, uzun bir yargılamadan sonra, son bilirkişi heyetinin "daha önce alınan bilirkişi raporlarının aksine" verdiği "ortada suç var ama sanıkların işlediğine dair bir kanıt yok" mütealası ile beraat etmişlerdi. Üsküdar Ağır Ceza Mahkemesinin bu beraat kararı, uygulamada pek görülmeyen bir şekilde- savcı tarafından temyiz edilmemesi; ihbar eden dönemin CHP il başkanı Mehmet Bölük'ün'de müdahil olma talebi reddedilmesi ile Yargıtay incelemesinden geçmeden, kafalardaki soru işaretleri ile birlikte rafa kaldırılmıştı.
Kadıoğlu, daha sonra Esenyurt belediye başkanı yapıldı. İstanbul'un imar açısından en bakir ve gelişmeye müsait ilçesinde, iktidara yakın müteahhitler imar planlarına göre yapılması mümkün olmayan büyük projeleri, ulusal basına verdikleri tam sayfa ilanlarla, maket üzerinden vatandaşa pazarlamaya başladı.
Belediye'nin, bu projelere uygun imar planı çalışmaları her defasında yargıdan döndü. Bu yargı kararları ve İBB bürokratlarının uyarıları Kadıoğlu'nu hiçbir şekilde durduramadı. Yandaş müteahhitlerin vatandaşı kandırmasına göz yumuldu. İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin raporlarına yansıdığı gibi emsali 2-3 olması gerekirken 11'e ulaşan projelere göz yumuldu. Yani olması gerekenden 5-6 kat büyüklüğünde devasa inşaatlar yapıldı. Bir belediye başkanı, kendisine emanet edilen şehre, ihanet sayılacak şekilde niçin böyle haksız inşaatlara göz yumar, anlamak mümkün değil.
Kadıoğlu'nun yaptıkları, son dönemde AKP'yi de rahatsız etmeye başladı. AKP, "eski günlerin" hatrına Kadıoğlu'nu son kurtarma operasyonunu Haziran 2012 ayı içinde yaptı. Kadıoğlu, Esenyurt Belediye Meclisi'ni hukuka aykırı olağanüstü toplantıya çağırarak aldığı karar, aynı gün İBB Meclisi'nin gündemine alınarak AKP'li meclis üyelerinin oyları ile kabul edildi. Mecvut inşaatları ve müteahhitleri kurtarmayı amaçlayan bu son operasyona İBB CHP Grubu çok sert direndi ve karara kamuoyunun dikkatini çekebilmek için o gün gece yarısına kadar mecliste "oturma eylemi" yaptılar. Ama kamuoyunun ilgileneceği daha önemli (!) konular olduğu için bu eylem basında yeterince yer almadı.
Alınan son kararın da yürütmesi idare mahkemesi tarafından durduruldu. Kadıoğlu iyice köşeye sıkıştı. Maketten ev alan ve mağdur olan vatandaşları, öne sürerek kamuoyunu yanıltmaya çalışıyor. Ama artık mızrak çuvala sığmıyor. Yapılan hukuksuzlukların savunulacak yanı yok. Mağdur olan vatandaşların da yapacağı tek şey bu hukuksuzluklarda işbirliği içinde olan müteahhitlere ve Esenyurt Belediyesi aleyhine tazminat davası açmaktır.
Esenyurt'ta yaşanan bu yolsuzluklar, CHP tarafından 6 Mart 2013'te TBMM'ye verilen bir araştırma önergesi ile gündeme getirildi. Ama AKP'nin oyları ile reddedildi. Basında da neredeyse hiç yer almadı.
Oysa, Esenyurt'ta yaşananlar, muhalefet partilerinin yönettiği bir belediyede yaşansaydı, sabaha karşı kameralar eşliğinde yapılan polis baskını ile operasyon düzenlenir, başkan dahil onlarca bürokrat tutuklanırdı.
Esenyurt seçmenin kaçının "Kadıoğlu'nun yaptıklarından" haberi var mı? Bilmiyorum. Ama Kadıoğlu'nun görünmez bazı eller tarafından korunduğu açık. Cesareti buradan geliyor olmalı.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.