15 Temmuz 2016 tarihinde Ülke demokrasimize darbe indirilmek istenmiştir. Bu hain kalkışma sonrasında siyaset alanında büyük değişikler yaşanmıştır. Milliyetçi Hareket Partisi yaşanan bu süreçte Ülkenin bekasının temini, istikrar ve demokrasi için AK Parti iktidarına kayıtsız şartsız destek vermiştir. Ülkücü Hareketin mensupları çok iyi bilmektedirler ki bizim için başka Türkiye ve vatan toprağı yoktur. Tüm olumsuz eleştirilere, saldırılara rağmen Milliyetçi Hareket Partisi, AK Parti ile kurulan Cumhur İttifakına sonuna kadar sahip çıkmış ve çıkmaya devam etmektedir.
Yaşanan bu kadar olaylara rağmen Milliyetçi Hareket Partisinden ne yapması beklenmektedir, bunu net bir şekilde ifade edene rast gelmedik. Ne hikmetse yolu MHP ile hiç kesişmeyenler, Türkiye üzerinde plan yapanlara çanak tutarak, demokrasi ve milli irade diyerek ilkesiz, seviyesiz bir şekilde ahkâm keserek en ağır ifadeleri kullanmakta, ihanete varan itham ve iddialarda bulunmaktadırlar. MHP’nin geçmişine bakmadan, milli hassasiyetlerinin ve reflekslerinin neler olduğunu bilmeden olur olmaz sözler söylenmektedir. Herkesin aklında şu soru vardır “MHP değişti mi, değişmedi mi?” açık bir şekilde bilinmelidir ki, ilkeli, tutarlı ve samimiyetle “Önce Ülkem ve Milletim” diyen bir anlayışla hareket eden Kutlu Üç Hilal sancağı altında yer alanlar asla Türkiye’nin menfaatine olmayan hiçbir oluşumun içerisinde yer almazlar ve alamazlar. MHP çözümsüzlüğün değil çözümün tarafındadır. MHP bin yıl önce kardeşlik harcının bozulmasına asla izin vermez ve bin yıllık kardeşlik hukukuna dayanan barışın devam etmesini sağlayacak yegâne güçtür. Türk Milletinin demokratik bir hukuk devleti olmasından, refah, mutlu ve huzurlu bir şekilde yaşamasını istemeyen üst aklın temsilcileri Cumhur İttifakından son derece rahatsızdırlar.
Ülkemiz için hayati öneme sahip olan konularda olumlu ve olumsuz yönlerini iyi değerlendirilerek gerçekçi tedbirleri almak durumundayız. Şu anda Suriye’deki ateş bizi yakarken, sınırlarımızda ki terör belası güvenliğimizi tehdit ederken, içimize sızan ihanet şebekeleri halen faaliyetlerini sinsice sürdürürken, müttefik olarak gördüklerimizin hepsinin düşmanca tavırları devam ederken, Ülkücü Hareketin mensupları olayları seyre mi dalacaktı? Milli duruşumuzu bozarak bizlere diz çöktürmek mi istiyorsunuz? Ama yanılıyorsunuz. Milli dayanışma ve birliktelik ile Yenikapı ruhuna sahip çıkmaya devam edeceğiz.
31 Mart 2019 tarihinde yapılacak olan Yerel seçimlerin Ülke demokrasi tarihimizin en önemli, en kritik seçimlerinden biri olacaktır. Türk milleti olarak önümüzde çok önemli bir sınav var. Yaşanan ekonomik sıkıntılar, Suriyeli göçmen ve mülteci sorunları, siyasette kullanılan sert söylemler ve partiler arasındaki ittifaklar nedeniyle halkımızın kafası oldukça karışmış durumdadır. Yerel seçimlerin güvenilir ve sağlıklı bir şekilde yapılmasının ve güvenilirliğinin tartışmaya açık olmayacak şekilde tesis edilmesi elzemdir. Türk Milleti olarak Beka ve Bela arasında bir seçim yapacağız. Geleceğimize dair vereceğimiz kararlarda yanlışa düşememek, doğruyu bulmak zorundayız. Türk Milletinin azmini, kararlılığını ve varlığını yok etmek için hangi oyun oynanırsa oynansın, hangi maske takılırsa takılsın, Lider Ülke Türkiye hedefi birilerini rahatsız etse de bu yolda yürümekte asla tereddüt etmeyeceğiz. Allah’a Emanet Olun.