ATATÜRK’ÜN TÜRKÇE’YE VERDİĞİ BÜYÜK ÖNEM

 Dil, insanlar arasında iletişimi sağlayan en önemli araçtır.Genel olarak dil,nesiller boyunca gelişerek günümüze gelen ve iletişim vasıtası olarak kullanılan kurallar bütünü olarak tanımlanır.Bir topluluğun millet olabilmesi için öncelikle bir ana dile sahip olması gerekir.Nesilden nesile değerlerin bütünü olan kültür, ana dil aracılığı ile aktarılır.Türk Milleti’nin dili olan Türkçe ,değerlerimizin ve kültürümüzün aktarılması için en önemli araçtır ve Türk Milleti’nin devamlılığının vazgeçilmez unsurudur. 

Cumhuriyetin kurucusu olan Mustafa Kemal Atatürk de gençlik çağlarından, hayata gözlerini yumduğu ana kadar Türkçe’nin millet hayatındaki önemini bilerek bu yönde çaba sarf etmiştir.Mustafa Kemal Atatürk bir çok konuşmasında Türkçenin önemini anlatmıştır. 

‘Türk demek dil demektir.Milliyetin çok bariz vasıflarından birisi dildir.Türk Milleti’ndenim diyen insanlar,her şeyden önce ve behemehal Türkçe konuşmalıdır.Türkçe konuşmayan bir insan Türk harsına,camiasına mensubiyetini iddia ederse buna inanmak doğru olmaz.’’demiştir. 

Atatürk’ün vatandaş için medeni bilgiler kitabında Türk Dili için şunları söylemiştir:’’ Türk Milleti’nin dili Türkçe’dir.Türk Dili dünyanın en güzel ,en zengin en kolay olabilecek bir dildir.Onun için her Türk dilini çok sever ve onu yükseltmek için çalışır’’. demektedir. 

Atatürk,Milli dilimiz olan Türkçe’yi Millet hayatının temeli kabul etmiştir.’’Kati olarak bilinmelidir ki Türk Milletinin milli dili ve milli benliği bütün hayatına hakim ve esas kalacaktır.’’diyen Atatürk,milli dilimiz ve kimliğimizin Türk Milletinin hayatındaki ana unsur olduğunu ortaya koymuştur. 

1 Kasım 1928’de ‘’Türk harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkındaki Kanun’ kabul edilmiştir.Atatürk,Türkçe’nin Latin harfleriyle daha iyi öğrenilebileceğini ve Latin alfabesinin Türkçe’ye uygun olduğunu bildirmiş ve bu harflerin memleketin tamamında bir an evvel öğrenilmesi gerektiğini söylemiştir.’’Vatandaşlar yeni Türk harflerini çabuk öğreniniz.Bütün millete,köylüye çobana,hamala,sandalcıya öğretiniz.Bunu vatanperverlik ve milliyetperverlik vazifesi biliniz.Bu vazifeyi yaparken düşününüz ki bir milletin bir heyet-i içtimaiyenin yüzde onu,yirmisi okuma yazma bilir ,yüzde sekseni bilmez;bu ayıptır.Bundan insan olarak utanmak lazımdır.Bu millet utanmak için yaratılmış bir millet değildir .İftihar etmek için yaratılmış ve tarihini iftiharla doldurmuş bir millettir.Milletin yüzde sekseni okuma yazma bilmiyorsa hata bizlerde değildir.Hata onlardadır ki Türk’ün seviyesini anlamayarak bir takım zincirlerle saranlarındır’.Atatürk burada Türkçe öğretimini,vatan ve millet sevgisinin yüklemiş olduğu bir görev olarak nitelemiştir.