19.05.2014, 05:00

Soma’da Toprağın Altında Kalmak

 Soma’daki madenin derinlikleri yüzlerce can ile birlikte uygulanan taşeron sistemini, işletme biçimini ve bir zihniyeti de yutmuştur.  Orada toprağın altında yalnız canlar değil iş ve sosyal güvenlik sistemi de kalmıştır. Devletin küçültülmesi, kamunun faaliyet alanlarının daraltılması, etkinlik, verimlilik ve karlılık kavramları ile desteklenen özelleştirme ve taşeronlaştırmanın madencilik alanında Türkiye’yi getirdiği yer burasıdır.
 
Dünyanın 140 dolara mal ettiği kömür çıkarma işlemini23.8 dolara çıkarttığını söyleyenler aslında Soma’da meydana gelen felaketin en önemli nedenini de ifade etmiş olmaktadırlar. 
 
Çok açıktır ki maden ocaklarında iş ve sosyal güvenlikle ilgili yatırımların yeterince yapılmaması, eski teknolojilerle üretime devam edilmesi kazaların en önemli nedenidir. Kısa sürede hızlı ve yüksek kazanç için üretim zorlamaları, kazalara davetiyeçıkartmaktadır. Bu tür uygulamaların aynı zamanda madencilik sektörünü küçülttüğü ve nesillerin bilgi ve deneyim birikimini yok ettiği de açıktır.
 
Hayatlara mal olan çoğu kaza, yetkililerin görevlerine gerekli özeni göstermemelerinden kaynaklanmaktadır.Sorumsuz yetkili, kontrolsüz iş, kâr hırsı ve kötü yönetim meydana gelen felaketlerin başlıca nedenleri arasındadır. İnsanı değil kazancı iş hayatının merkezine koyan anlayışlar bu tür felaketlerin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. İşini birinci sınıf yapmayan yönetimlerin faturasını masum emekçiler canlarıyla ödemektedir. 
 
İnsan hayatı söz konusu olduğunda, işyerlerinde “sıfır hata” ile çalışacak bir mekanizmaların kurulması şarttır.
 
Madencilik, doğası gereği içerdiği riskler nedeniyle özellik arz eden, bilgi, deneyim, uzmanlık ile sürekli denetimi gerektiren dünyanın en ağır iş kollarından birisidir.
 
Türkiye İstatistik kurumunca geçen mart ayında yayınlanan ve iş kazalarının sektörel dağılımının yer aldığı rapora göre, Türkiye’de iş kazalarının en fazla yaşandığı sektör olarak “maden ve taş ocaklığı” gösterilmiştir.
 
Yaşanan maden kazalarının %44’ünün göçük, %34’nün grizu, %14’ü yangın, %4 Patlama, %3’ü gaz boşalımı, %1’i diğer kazalar yüzünden meydana gelmektedir.
 
Geçen yıl iş kazalarının %10,4’ünün madencilik ve taş ocağı sektöründe görüldüğü ifade edildi. İnşaat sektöründe bu oran %4,3’tür.
 
DPT’nin Özel İhtisas Komisyonu’nun 2009 tarihli çalışmasında maden ocaklarının yeniden yapılandırılmasından söz ediyor. “Kazaların önlenebilir sorunlardan kaynaklanması, denetim ve yaptırımların gözden geçirilmesi” gerektiği tespitinde bulunuyor.
 
Kâr dürtüsünü yönetimin odağına koyan kapitalist zihniyet, ne söylenenlere ne de iş güvenliği ve sağlığına yeterli önemi vermesi söz konusu olmaktadır. Bir yandan sendikasızlaştırma diğer yandan hep daha fazlasını ürettirmeye zorlayan sistem facialara neden olmaktadır.
 
Türkiye’nin ölümlü maden kazalarında dünyada ilk sırada yer alması bu konuda Çin’i bile geride bırakması, kazaları madenciliğin doğası ya da yazgı ile açıklanmasının bir saptırma olduğunu ortaya koymaktadır. ILO’nun verilerine göre yüz bin maden işçisinden iş kazalarında ölen işçi sayısı Çin’de 106 iken Türkiye’de 133’tür. 
 
TEPAV’ın, 2010 tarihli raporuna göre de bir milyon ton taş kömürü üretimi başına can kayıpları bakımından, 2008 yılında en büyük üreticilerden ABD’de 0,02; Cin’de 1,27 iken Türkiye’de 7,22’dir. Bir milyon ton kömür üretiminde Türkiye’de Çin’in beş katı can kaybı yaşanmaktadır.
 
Bu utanç duyulacak bir durumdur.
 
Diğer yandan ILO’nun 176 sayılı sözleşmesinin dünyada 24 ülke onaylarken Türkiye’nin halen bu sözleşmeyi onaylamamış olması da dikkat çekicidir. ILO’nun 176 sayılı sözleşmesinin onaylanması halinde madenlerde iş sağlığı ve güvenliği konusundaki eksikliklerini gidererek çalışma şartlarını uluslar arası standartlara ulaştırılması söz konusu olabilecekti.
 
Sözün özü bu devran böyle sürdükçe Türkiye bir yanda tabut kaldıran öbür yanda zaman öldüren bir ülke olmaktan kurtulamayacaktır! 
Yorumlar (0)
15
açık
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 32 87
2. Fenerbahçe 32 85
3. Trabzonspor 32 52
4. Beşiktaş 32 48
5. Rizespor 32 48
6. Başakşehir 32 46
7. Kasımpasa 32 46
8. Sivasspor 32 44
9. Antalyaspor 32 42
10. Alanyaspor 32 42
11. A.Demirspor 32 40
12. Samsunspor 32 38
13. Ankaragücü 32 37
14. Kayserispor 32 37
15. Konyaspor 32 36
16. Hatayspor 32 33
17. Gaziantep FK 32 31
18. Karagümrük 32 30
19. Pendikspor 32 30
20. İstanbulspor 32 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 30 68
2. Göztepe 30 60
3. Kocaelispor 30 52
4. Ahlatçı Çorum FK 30 52
5. Sakaryaspor 30 51
6. Bodrumspor 30 49
7. Boluspor 30 46
8. Bandırmaspor 30 46
9. Gençlerbirliği 30 44
10. Erzurumspor 30 41
11. Keçiörengücü 30 36
12. Şanlıurfaspor 30 34
13. Ümraniye 30 34
14. Manisa FK 30 33
15. Tuzlaspor 30 32
16. Adanaspor 30 32
17. Altay 30 15
18. Giresunspor 30 7
Takımlar O P
1. M.City 32 73
2. Arsenal 32 71
3. Liverpool 32 71
4. Aston Villa 33 63
5. Tottenham 32 60
6. Newcastle 32 50
7. M. United 32 50
8. West Ham United 33 48
9. Chelsea 31 47
10. Brighton 32 44
11. Wolves 32 43
12. Fulham 33 42
13. Bournemouth 32 42
14. Crystal Palace 32 33
15. Brentford 33 32
16. Everton 32 27
17. Nottingham Forest 33 26
18. Luton Town 33 25
19. Burnley 33 20
20. Sheffield United 32 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 31 78
2. Barcelona 31 70
3. Girona 31 65
4. Atletico Madrid 31 61
5. Athletic Bilbao 31 57
6. Real Sociedad 31 50
7. Valencia 31 47
8. Real Betis 31 45
9. Villarreal 31 39
10. Getafe 31 39
11. Osasuna 31 39
12. Las Palmas 31 37
13. Sevilla 31 34
14. Deportivo Alaves 31 32
15. Mallorca 31 31
16. Rayo Vallecano 31 31
17. Celta Vigo 31 28
18. Cadiz 31 25
19. Granada 31 17
20. Almeria 31 14