18.05.2014, 10:30

Soma’da katliamın nedenleri

 Soma’da gerçekleşen nerede ise toplu katliam niteliğindeki ölümlerden önce ve sonra AKP Hükümetinin eylem ve açıklamaları en az katliamın kendisi kadar kanımızı dondurucu. Başbakan Erdoğan’ın açıklamaları kabul edilebilir değil. Hüseyin Çelik’in Erdoğan’ı  kurtarmak için yaptığı açıklamalar da belirli bir zeka seviyesi için çok tatmin edici olabilir ancak sadece o kadar. 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü’nden Dr. Bahar Aşçı, Soma meselesini ele aldığı makalesinde çok önemli tespitlerde bulundu. Bugün köşemi kendisine bırakacağım. Dr. Aşçı şöyle diyor: 
“22 Haziran 1995 tarihinde Cenova’da imzalanan Uluslararası Sağlık Örgütü’nün 176 No’lu Madenlerde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesi günümüze kadar 19 ülke tarafından imzalanmıştır.
Peki, Türkiye neden imzalamıyor? Çünkü sözleşmenin yaptırımları yüksek. Hem iktidara hem işverene maliyeti olan bir sözleşme bu. Eğer mevcut sözleşme imzalanırsa kömür madenlerinin işvereni kömürün tonunu 130 dolardan 24 dolara düşürdük diye övünemeyecek.
Özelleştirme ne için yapılır? Kamu işletmesinin yükü arttığı için. Yükten kasıt nedir? İşveren devlet de olsa özel sektör de olsa yük; iş gücüdür. Eğer işçi ücretleri düşürülmese, çalışma şartları minimize edilmese, denetimsizlik olmasa, maliyet yaratabilecek ve üretimde düşüşe sebep olabilecek her detay ortadan kaldırılmasa, devletin 124 dolara ürettiğini özel sektör 24 dolara üretebilir mi? Normalde dışarıda gerçekleşmesi gereken vardiya değişimi neden yerin yüzlerce metre altında gerçekleşiyor? Neden? Çünkü in çık, vakit kaybı olur, üretim durur, ya da sekteye uğrar. Bunu, 24 dolara üretim yapmak isteyen işveren kabul etmez. İnsanın değerinin 24 dolar etmediği ülkemizde bu kazalar gelecek kazaların habercisidir. İnsanlar çok kötü şartlarda çalışmakta, işverenler resmen çalışanları sömürmektedir ve devlet de denetimsiz iş yerlerine göz yumarak bu rant kapitalizminin öncüsü durumuna düşmektedir. Türkiye’de son on yılda işsizlik azaldı denilmektedir. Eskiden 2.000 liraya 1 kişi çalıştırırken şimdi 1.000 liraya 2 kişi çalıştırırsan rakam olarak işsizlik elbette azalır ama insanlar sadece karınlarını doyurmak için sömürülmüş olur. Amerika’da ve Kanada’da maden işçilerinin yıllık kazancı yaklaşık 200.000 TL iken Türkiye’de yıllık 19.200 TL’ye çalışan işçilerimizin gelirlerinde adalet olmadığı gibi canları da tehlikededir. 
Ne emrediyor sözleşme?
n İşverenler riski öngörmek, güvenli çalışma sistemleri tasarlamak, kaza riskleriyle ilgili işçileri bilgilendirmek ve kaza olduğunda gerekli tıbbi yardıma ulaşmalarını sağlamak zorundadır. n İşverenler sözleşmeyle kaza sonrasındaki sağlık ve kurtarma etkinliklerinin kalitesinden de sorumlu hale getiriliyor. n Sözleşme, hükümetlereyse teknik kılavuzların hazırlanması, denetimlerin düzenlenmesi, denetimlere ilişkin gerekli yasal düzenlemelerin sağlanması ve kazaların etkili soruşturulması gibi yükümlülükler getiriyor. n İşçilerin ve temsilcilerininse kazaları, riskli durumları bildirmek, güvenlik ve sağlıklarına ilişkin koşullara dair bilgi edinmek, güvenlik ve sağlık önlemlerinin karar süreçlerine katılmak gibi hakları ve yükümlülükleri var.
Uyarılar yok muydu?
Olmaz olur mu. Elbette vardı ama kimse dinlemedi ki. Neden? Çünkü denetlemek maliyet, düzeltmek, eksikleri tamamlamak maliyet. Ne gerek var? Kaderde varsa üretilir yoksa üretilmez. Ne de olsa tonu 24 dolar. TMMOB Maden Mühendisleri Odası’nın 2010’da hazırladığı “Madencilikte Yaşanan İş Kazaları Raporu” neden hiç önemsenmedi? Bu ülkede neden kimse uyarılara kulak asmıyor ve olay olunca da bu işlerin kaderinde bu kazalar vardır diyor?
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İş Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın 2005 yılındaki “Yeraltı ve Yerüstü Maden İşletmelerinde Proje Denetimi Değerlendirme Raporu” verilerine de yer veriliyor. Buna göre, Bakanlıkça denetlenen 772 yeraltı ve yerüstü maden işletmesinde yapılan proje denetimi ilginç verileri ortaya koymuştur. İşte bu işletmelerden 250’sini oluşturan kömür işletmelerine ilişkin sonuçlar:
n İşletmelerin 7’sinde teknik nezaretçi yok. n Patlayıcı madde kullanılan 101 kömür işletmesinin yüzde 77’sinde patlayıcı madde deposu var, yüzde 23’ünde ise depo yok. n Yeraltı kömür işletmeciliği yapılan 157 işletmenin, ancak yüzde 57’sinde gaz ölçümü yapılıyor, yüzde 43’ünde ise her hangi bir gaz ölçümü yapılmıyor.
Neler yapılmalı?
Sadece madenler değil tüm çalışma koşulları denetlenmeli, sözde denetimler değil yaptırım gücü olan denetimler uygulanmalıdır. Cezalar kesilmeli ve işveren kayırılmamalıdır. Güçlülerin oluşturduğu rant pazarı artık işçinin canına kastetmeye başlamıştır. Buna bir son verilmeli. Yüksek kâr elde edeceğiz diye ilk fırsatta kesilen maliyetin; emeğin ücreti olması uygulamasına son verilmelidir. Sosyal devlet ilkesini bir kenara bırakıp liberal ekonomik politikalar izleyen hükümetler oylarını emekçi sayesinde aldığını unutmamalıdır. Vergi ve gelirdeki adaletsizlik işverenin cebine kâr olarak girmeye devam ettikçe bu kazalara kader dememiz imkansızlaşır. Bütün denetimler yapılsın, her şey usulüne uygun olsun yine de kaza oluyorsa bırakın o zaman kader diyelim. Hani bir soru vardı ya 1 ton pamuk mu ağır, 1 ton demir mi ağır diye. Nedense bugün 1 ton kömür mü değerli, 1 ölen insan mı değerli diye değiştirmek istedim.”
Yorumlar (0)
15
açık
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 33 90
2. Fenerbahçe 33 86
3. Trabzonspor 33 55
4. Beşiktaş 33 51
5. Başakşehir 33 49
6. Rizespor 33 48
7. Kasımpasa 33 46
8. Antalyaspor 33 45
9. Alanyaspor 33 45
10. Sivasspor 33 45
11. A.Demirspor 33 41
12. Samsunspor 33 39
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 33 37
15. Konyaspor 33 36
16. Gaziantep FK 33 34
17. Hatayspor 33 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 33 30
20. İstanbulspor 33 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 31 69
2. Göztepe 31 63
3. Ahlatçı Çorum FK 31 55
4. Sakaryaspor 31 54
5. Bodrumspor 31 52
6. Kocaelispor 31 52
7. Bandırmaspor 31 47
8. Boluspor 31 47
9. Gençlerbirliği 31 47
10. Erzurumspor 31 42
11. Ümraniye 31 37
12. Manisa FK 31 36
13. Keçiörengücü 31 36
14. Şanlıurfaspor 31 34
15. Tuzlaspor 31 33
16. Adanaspor 31 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 31 7
Takımlar O P
1. Arsenal 33 74
2. Liverpool 33 74
3. M.City 32 73
4. Aston Villa 34 66
5. Tottenham 32 60
6. Newcastle 32 50
7. M. United 32 50
8. West Ham United 34 48
9. Chelsea 31 47
10. Brighton 32 44
11. Wolves 33 43
12. Fulham 34 42
13. Bournemouth 33 42
14. Crystal Palace 33 36
15. Brentford 34 35
16. Everton 33 30
17. Nottingham Forest 34 26
18. Luton Town 34 25
19. Burnley 34 23
20. Sheffield United 33 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 32 81
2. Barcelona 32 70
3. Girona 32 68
4. Atletico Madrid 32 61
5. Athletic Bilbao 32 58
6. Real Sociedad 32 51
7. Real Betis 32 48
8. Valencia 32 47
9. Villarreal 32 42
10. Getafe 32 40
11. Osasuna 32 39
12. Sevilla 32 37
13. Las Palmas 32 38
14. Deportivo Alaves 32 35
15. Rayo Vallecano 32 34
16. Mallorca 32 31
17. Celta Vigo 32 31
18. Cadiz 32 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 32 14