MİRASCIYA VE HATIRA MUHAFAZA EDENE BAK SEN !

Heyecansız ve sahte ağlama pozları çok olan bir adaylık açıklama programı yaptılar. Sahte ağlama dedik de, siz Bülent Arınç'ın toplantıda neye ağladığını anlayabildiniz mi? Her konuda Recep Tayyip Erdoğan tarafından bozulan, madara edilen, aşağılanan Bülent Arınç'ın neye ağladığını alanında uzman bir psikiyatrist değerlendirmelidir. Bu değerlendirmeyi Ortadoğu Gazetesi yazarlarından, kıymetli insan Dr.Yalçın Güzelhan güçlü kalemiyle köşesinde yapabilir. Bu değerlendirme ile birlikte Bülent Arınç'ın anlamı nedir bilinmeyen ağlama sebebini de öğrenmiş oluruz.

AKP'nin Cumhurbaşkanı adayını kamuoyuna açıklama programında, ismi açıklanan Recep Tayyip Erdoğan'dan yine klasik bir konuşma dinledik.Yaşantısı ve davranışlarıyla İslam'ın kutsal anlamı ve ruhuna birçok darbesi, kötülüğü olduğu halde bol bol İslam vurgulu, dualı konuşma yaparak yine din istismarı işine soyunmuştur. Allah'ın ayetleriyle dalga geçen kişilerin, İslam'ın büyük günah saydığı suçları işleyenlerin AKP'de baş tacı edildiği düşünüldüğünde Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasının içeriği acınacak bir insan portresini ortaya çıkarmıştır. 

Konuşması içindeki bir başka traji-komik durum ise "Biz Fatih'in, Kanuni'nin, Yavuz Sultan Selim'in mirasçılarıyız. Gazi Mustafa Kemal'in, Adnan Menderes'in, Turgut Özal'ın, Necmettin Erbakan'ın hatırasını muhafaza edenlerdeniz. " şeklinde kurduğu cümleler olmuştur.

Recep Tayyip Erdoğan "Biz Fatih'in, Kanuni'nin, Yavuz Sultan Selim'in mirasçılarıyız." diye cümleye başlayınca, direkt 2007 yılında Çağlayan Meydanında düzenlenen Saadet Partisi'nin mitinginde merhum Erbakan'ın AKP mitingini kastederek söylediği "Kendisini Bizans çocukları sayanlar Kazlıçeşme'de Fatihin torunları Çağlayan'da buluştu" cümlesi aklıma geldi.

Recep Tayyip Erdoğan'ın ismini saydığı  Osmanlı padişahlarının hepsinin ömrü Haçlı Seferlerine karşı mücadele ile geçmişken, Recep Tayyip Erdoğan defalarca Haçlı Seferlerini "Tarih boyunca, Doğu ile Batıyı, Müslümanlar ile Hıristiyanları ayrıştıran en büyük çatışmaların, Haçlı seferleri olduğu iddia edildi. Haçlı seferleri, aynı zamanda tüm bu tarafların birbirini tanıdığı, birbirleriyle iletişime geçtiği, birbirleriyle ittifaklar kurduğu, en önemlisi de, çok yoğun bir şekilde bilim ve sanat noktasında alışverişte bulunduğu dönemlerdir." şeklinde övmüştür. Utanmasa direkt "Müslümanlar için yapılmış en iyi şey Haçlı Seferleri'dir" diyecek ama dolaylı yollardan bunu diyor. Haçlı Seferlerini öven birisi olarak hangi mirastan bahsediyorsun Recep Tayyip Erdoğan?

"Sen 'Ne mutlu Türküm diyene' dersen,doğal olarak etki tepkiyi doğurur ve o da 'ne mutlu kürtüm diyene' der. Yahu milletin bütünlüğü 'Ne mutlu Türküm diyene' ifadesi ile sağlanır mı? " anlayışınla, Mustafa Kemal Atatürk'ün "Ne Mutlu Türküm diyene" sözünü her yerden silip atan sen mi Atatürk'ün ismini ağzına alıyorsun?

Atatürk'ün kurduğu ve bizlere miras bıraktığı Türkiye Cumhuriyeti'nin kısaltılmış ifadesi olan T.C'yi her yerden kaldıran sen mi Atatürk'ten bahsediyorsun?

Siyonizm'in kurucusu olan Theodor Herzl'in anıt mezarında sap gibi durup, saygı duruşunda bulunup, çelenk bırakacak kadar sadakatli iken, mesele Atatürk'ün anıtmezarı olunca "Ata'ya saygı duruşunda sap gibi ayakta durmaya gerek yok" diyen sen mi Atatürk'ten bahsediyorsun? 

"İki tane ayyaşın yaptığı yasa muteber oluyor da" diye başlayan ve Atatürk'ü kastettiğin her halinden belli iken sen mi Atatürk'ten bahsediyorsun?

Atatürk'ün kurduğu ve bizlere miras bıraktığı Türkiye Cumhuriyetini bölmeye çalışan PKK ile kolkola gezerken, "Türkiye'den de toprak parçası alarak büyük Kürdistan'ı kuracağız" diyen Barzani'nin başını temizleyecek kadar yakınlık gösteren sen mi Atatürk'ten bahsediyorsun?

Atatürk'ün hangi mirasının takipçisi oldun, kiminle dalga geçiyorsun be adam?

Her cümlesinin başına ve sonuna merhum Adnan Menderes'i ekliyor ama İstanbul Büyükşehir Başkanı iken Adnan Menderes'in oğlu Aydın Menderes'i Refah Partisi'ne alan Necmettin Erbakan'ı eleştiriyordu. O günlerde bu durum "Refah Partisi'nde Menderes Çatlağı" başlığı ile yer almış ve Recep Tayyip Erdoğan'ın Aydın Menderes'i "Fethullahçıların Refah içine soktuğu mayın" şeklinde eleştirdiği haber olmuştu.

"Paralel Devlet" mücadelesi o günlerden başlamış ve Adnan Menderes'e verdiği değeri oğluna bu muameleyi yaparak göstermişti !

Merhum Turgut Özal'a geçmişte "Şu anda Türkiye'nin başında olanlar biz baba değiliz diyor. Sayın Özal da öyle ifade etti. E sen bu memlekete baba değilsen bu memleket de seni azledecektir. Çünkü bu millete baba değilsin, azledileceksin. Baba değiller ama bunlar, uşak uşak! Neyin uşağı? Batı'nın uşağı, ABD'nin uşağı! Tabii uşaktan baba olmaz!" diye seslenen ve  onu sürekli "Batının ahlaksızlığını Türkiye'ye getirmekle" suçlayan Recep Tayyip Erdoğan, şimdi onun hatırasını muhafazadan bahsediyor. "BOP Eşbaşkanı olunca, ABD askerlerine dua edince ABD uşağı ben mi oldum?" diyor acaba?

Her cümlesi olduğu gibi, en tuhaf olanda "Necmettin Erbakan'ın hatırasını muhafaza edenlerdeniz." cümlesi olmuştur.

Necmettin Erbakan'ı hançerleyip, partiyi bölen ve bölerken ve böldükten sonra ona birçok hakarette bulunan Recep Tayyip Erdoğan hala nasıl merhumun ismini ağzına bu şekilde alabiliyor pes doğrusu !

Fazilet Partisi'ni "Yenilikçiler" adı altında böldükten sonra ''Fazilet'in Necmettin Erbakan'ı olmam'' diyene bak sen !

Fazilet Partisi'ni bölerken "Artık antika saraylarına çekilip otursalar daha değerli olacaklar." diye seslenen ve "Bizim liderler çekilmeyi bilmiyorlar. Hırsları aşırı. Rant ille de maddi olmaz. Bir de makamın zevki var. Bundan vazgeçemiyorlar. Belki de koltuğu bırakırsam kimse kapımı çalmaz diye düşünüyorlar." şeklinde Necmettin Erbakan'ı hedef almış kişiye bak sen !

Fazilet Partisi bölündüğü zaman,  Erbakan'la görüşüp görüşmediğini soran Milliyet Gazetesi'nden Hasan Cemal'e "Erbakan Hoca'yla çoktan koptuk. Aramızda maalesef uzun zamandır diyalog yok. Sadece düğünlerde, nikahlarda tesadüfen bir araya geliyoruz. Sanal ilişkiler denebilir. Yani hareketler gönülden gelmiyor." diyene bak sen !

AKP'yi ilk kurduğu yıllarda, Necmettin Erbakan'ın çoluk-çocuk eleştirilerine "20-30 yıl önceki çirkin politikaları yapmayacağız." şeklinde cevap verene bak sen !

Bir konuşmasında da Deniz Baykal'ı eleştirirken eski hocası üzerinden göndermelerde bulunarak "Önce bu milletin vergisinden, sana verilen paranın bir trilyonunu nerede harcadın bunun hesabını ver. Bak Anayasa Mahkemesi seni mahkûm etti. Senden önce başka bir siyasi de böyle yapmıştı. Bundan yargılandı. O mahkûm oluyor da acaba sen niye mahkûm olmuyorsun?" diyebilene bak sen !

Şimdi Cumhurbaşkanı adayı oldu ya , ampul sıkışınca Milli Görüş tabanına aklınca sıcak mesajlar veriyor. Oysa "Milli Görüş gömleğini çıkardık. Geçmişi unutun, yeni bir partiyiz" diye geçmişini silme tafrasından geçilmiyordu. Bazı Saadet Partililerde bu tuzağa düşerek , bunca yaşanana rağmen Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde "Milli Görüş'ten ikinci Cumhurbaşkanı çıkıyor" diyebilmektedir.

Bülent Arınç'ın ,Başbakan Erdoğan'a destek vermek için söylediği "Milli Görüş, Milli Görüşçülerde kaldı. Şimdi biz AK Parti de 'Milli Görüşçüyüz' diyemeyiz. Böyle bir iddiamız yok. Onun partisi var.'' sözünü de bugünlerde hatırlatmak gerekiyor.

Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak geçmişte yaptığı bir konuşmada  "Şu an kumpas diyenler, asıl kumpası Erbakan Hoca'ya karşı kurdu. Asıl amaç Büyük İsrail Devleti'ni kurmaktı." diyerek aslında Erbakan'ın niçin ihanete uğradığını özetliyordu.

Merhum Erbakan'ın da "Tayyip bu partiyi kendi başına kurmadı, aldığı emirlerle kurdu. Peki Erdoğan niçin bu projenin kuklası olmayı kabul etti? Çünkü makama, paraya ve liderliğe karşı zaafı var." sözlerini hatırlattığımızda aslında tartışacak bir şey kalmamaktadır.

Recep Tayyip Erdoğan kimin "mirasçısı" ise mirasa ihanet var, kimin "hatırasını muhafaza ediyoruz" diyorsa onlara sapladığı hançer vardır.

Allah, Recep Tayyip Erdoğan'ın dostluğundan da, düşmanlığından da Türk milletini korusun.

Bu özet hatırlatmalar bile hemen "Âmin" demeyi gerektirmiyor mu?