05.10.2014, 01:18

MİLLİYETÇİLİK VE KALKINMA

 Türkiye'nin kalkınması bir takım iktisadi planlar ve stratejilerin ötesinde, öncellikle milli temele oturması gereken sosyal bir meseledir.

Doğu'da Japonlar, Batı'da ise Almanlar kalkınmalarında milli duyguların önce çıktığı önemli iki örnektir.

Örneğin Japon kalkınma politikaların temelinde, ne tasarruf ne üretim ne de bir takım rakamlar ve formüller vardır. Japon kalkınması tamamen milliyetçi duygularla ortaya çıkan ve iktisadi politikaların, milliyetçilik temelinde uygulandığı çok başarılı bir örnektir.

Türkiye'nin de kalkınmış bir ülke olması için öncellikle milliyetçi olması gerekmekte, şüphesiz milliyetçi olabilmek için de her şeyden önce Türklük üzerinde milli birliğini sağlaması önem taşımaktadır.

Millileşmeden, evrenselleşmeye hevesli mevcut yönetim anlayışı ve AKP'nin Türkiye'nin son 12 yılına damga vuran gayri milli politikaları bir Türk Kalkınmasını bugün için imkânsız kılmaktadır. 

Kalkınma çok geniş bir kavram olmakla beraber, sanılanın veya kullanıldığının aksine yalnız iktisadi gelişmişlik değildir. Bir ülke de kişi başına düşen gelirin artması, o ülkede kitap okuma oranlarını da arttırıyorsa o ülke için kalkınmadan bahsedilebilir. Yine kalkınmış sayılabilmek için; gelir dağılımında ki adalet, en fakir ile en zengin arasında ki gelir dağılım farkının minimum seviyede olması, sağlık ve eğitim politikalarının kusursuz yürütülmesi gibi faktörler önem kazanmaktadır.

Bu açıdan bakıldığında, Türkiye'nin AKP yönetiminde kalkınmasının çok zor hatta imkânsız olduğu aşikârdır. Bu iktidar döneminde, eğitim sistemimiz çökmüş, günü birlik politikalar, yapısal reformlara tercih edilmiş ve en zenginle en fakir arasında bir uçurum ortaya çıkmıştır.

Bizzat Recep Tayyip Erdoğan ve Ahmet Davutoğlu ikilisi tarafından yönetilen gayri milli politikalar sonucu ülkemiz Ortadoğu bataklığına saplanmış, Türkiye Ortadoğu'nun kanla kaplanan ufkundan sıyrılıp Türk Dünyası'na yönelmesi gerekirken tam aksine Türk kavramıyla beraber, Türk Dünyası'na da sırtını dönmüştür.

Bir ülkeye hizmet etmek, o ülkeyi sevmekle başlar. Bu sevgide o ülkenin tarihine bağlılık, geleceğine inanç barınmalıdır. O ülkenin kanunlarına saygı, insanlarına muhabbet duymak bu sevginin ilk koşuludur. İşte Türkiye'nin, bugün içerisinde bulunduğu ekonomik kör düğümün yegâne sebebi, 12 yıldır ülkemizi yöneten iktidarın Türk'e karşı sevgisizliği ve bundan doğan ilgisizliktir. 

Bir ülke için kaygılanmadan, bir ülkenin geleceği için endişelenmeden, o ülkeye ne kadar hizmet edilebilir? İşte bu sebeple Türkiye'de son 12 yıldır, AKP eliyle hukuk ve demokrasi rafa kaldırılmış, hukukun üstünlüğü yerine üstünlerin hukuku uygulanmaya başlanmış, hal böyle olunca da Türk Ekonomisi her geçen gün gerilemiş ve bugün büyük bir krizin eşiğine gelmiştir.

Ülkemizde milyonlarca insan açlık sınırının dahi altında yaşam savaşı vermekte, yüz binlerce anne pazar yerleri dağıldıktan sonra, pazarcılardan arta kalanları toplayarak çocuklarını doyurmaya çalışmakta, yoksulluk ve çaresizlik Anadolu'yu kasıp kavurmaktadır. 

Bütün bu feryatlara kulaklarını tıkamış havuzcularla, Türkiye'nin gelişemeyeceği çok açıktır. Vatandaş çöplerden topladığı kıyafetlerle çoluk çocuğunu giydirmeye çalışırken, kendi geleceklerinin derdine düşmüş bir avuç AKP'linin Türkiye'ye verebilecekleri hiçbir şey yoktur. Borçlarını ödeyemeyip, canına kıyan insanların ülkesi haline gelmiş Türkiye; yüz milyon dolarlar harcayarak kendisine saraylar yaptırıp, uçaklar alan, vatandaşın halinden bihaber Recep Tayyip Erdoğan ve onun emanetçisi Ahmet Davutoğlu'nun şahsi arzularının ve menfaatlerinin elinde bir oyuncak olmayı hak etmemektedir. 

Türkiye'nin milli politikalarla, milliyetçiler tarafından yönetilmesinin zamanı geldi de geçiyor. Bugün yaşadığımız dünyada, iktisadi anlamda keşfedilecek bir şey kalmadı. Her şey ortada, her şey gayet açık. İhtiyacımız olan tek şey, yapılması gerekenlerin yapılması ve atılması gereken adımları atabilmek için milliyetçi politikaların izlenmesi. 

Bir hastanın iyileşmek için bir takım ilaçlara ihtiyaç duyması gibi, ülkemizde milliyetçi bir iktidara ihtiyaç duyuyor ve Türk Milliyetçileri, her anlamda bu iktidar için hazırlar. 

Yorumlar (0)
15
açık
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 30 81
2. Fenerbahçe 30 79
3. Trabzonspor 30 49
4. Beşiktaş 30 46
5. Kasımpasa 30 43
6. Başakşehir 30 42
7. Rizespor 30 42
8. Antalyaspor 30 41
9. A.Demirspor 30 39
10. Alanyaspor 30 39
11. Sivasspor 30 38
12. Samsunspor 30 36
13. Kayserispor 30 36
14. Ankaragücü 30 33
15. Hatayspor 30 33
16. Konyaspor 30 33
17. Gaziantep FK 30 31
18. Karagümrük 30 30
19. Pendikspor 30 29
20. İstanbulspor 30 13
Takımlar O P
1. Eyüpspor 27 64
2. Göztepe 27 56
3. Sakaryaspor 27 47
4. Ahlatçı Çorum FK 27 45
5. Kocaelispor 27 45
6. Bodrumspor 27 44
7. Boluspor 27 43
8. Bandırmaspor 27 41
9. Gençlerbirliği 27 40
10. Erzurumspor 27 37
11. Ümraniye 27 33
12. Keçiörengücü 27 32
13. Manisa FK 27 31
14. Şanlıurfaspor 27 27
15. Tuzlaspor 27 27
16. Adanaspor 27 27
17. Altay 27 15
18. Giresunspor 27 7
Takımlar O P
1. Arsenal 28 64
2. Liverpool 28 64
3. M.City 28 63
4. Aston Villa 29 56
5. Tottenham 28 53
6. M. United 28 47
7. West Ham United 29 44
8. Brighton 28 42
9. Wolves 28 41
10. Newcastle 28 40
11. Chelsea 27 39
12. Fulham 29 38
13. Bournemouth 28 35
14. Crystal Palace 28 29
15. Brentford 29 26
16. Everton 28 25
17. Luton Town 29 22
18. Nottingham Forest 29 21
19. Burnley 29 17
20. Sheffield United 28 14
Takımlar O P
1. Real Madrid 29 72
2. Barcelona 29 64
3. Girona 29 62
4. Athletic Bilbao 29 56
5. Atletico Madrid 29 55
6. Real Sociedad 29 46
7. Real Betis 29 42
8. Valencia 28 40
9. Villarreal 29 38
10. Getafe 29 38
11. Las Palmas 29 37
12. Osasuna 29 36
13. Deportivo Alaves 29 32
14. Mallorca 29 30
15. Rayo Vallecano 29 29
16. Sevilla 29 28
17. Celta Vigo 29 27
18. Cadiz 29 22
19. Granada 28 14
20. Almeria 29 13