12.08.2015, 17:37

Emek Sermaye Çelişkisi ve Şerefsizliğin Ekonomik Kodları

 Türkiye bir haftadır Devlet Bahçeli’nin şerefsizlerin maskelerini nasıl düşürüp, şeref yoksunlarını nasıl ifşa ettiğini konuşuyor. 

Şüphesiz bir partiye oy vermek veya vermemek bir şeref-şerefsizlik vesikası sayılamaz. Zaten Sayın Bahçeli’de bunu açıkladı ve sözlerinin hedefinde hangi grupların olduğunu belirtti. 

Ben, bu konunun altında yatan nedenlerin, yani Devlet Bahçeli’nin bu nitelemeyi yapmasının sebeplerinin iyice anlaşılması gerektiğine inanıyorum. Bazıları bunu basit bir oy verme-vermeme tartışmasına döndürmeye çalışsa da, Devlet Bey’in bu çıkışının temelini oluşturan asıl meseleyi muhakkak idrak etmeliyiz.

Bu nedenleri irdelemeden önce, bir konuya daha dikkat çekmekte fayda görüyorum. Hayatını emek, sermaye çelişkisi üzerine konuşmaya adayan ve emeğin savunucusu olduğunu söyleyen eski-mevcut Marksist tayfanın, bu tartışma esnasında nasıl sermayeden yana tavır aldığını gözden kaçırmamamız gerekiyor. Konuşmaya başladığında saatlerce sermayenin sömürüsünden, emeğin çilesinden bahseden bu insanların, bir takım sermaye çevrelerinin avukatlığına soyunmaları ne kadar ilginç değil mi?

Aslında Türkiye’de bu çevrelerin gelişmesini ve söz sahibi olmalarının tarihini bilenler için pek de ilginç sayılmaz. Hatta bütün mesele de burada başlıyor. Zira bu ülkede, Türk Milliyetçiliği hareketi ve mensupları hariç, sermayenin kucağında zıplamayan ve ona kölelik yapmak için sıraya girmemiş hiçbir fikir ve siyasi hareket kalmamıştır. Bu sebeple sermayenin medya organları en kritik ekranlarını ve en stratejik köşelerini eski Marksist tüfeklere tahsis etmiş, bu zevatta bıkmadan ve usanmadan Türk Milliyetçilerine saldırmayı ve Türk’ten yana ne varsa oraya bir neşter vurmayı adet haline getirmiştir. 

Bunların kirli akşamlarında, bol müzikli gecelerinde, haram masalarında emir almamış Ülkücüler her zaman bu gruba rahatsızlık vermiş, bu sebeple en ısrarlı emirlerini bizlerin güçten düşürülmesi için vermişlerdir.

Bakınız, ülkenin herhangi bir yerinde şehit olan güvenlik görevlisi kardeşimiz hepimiz için ölür. Aslında onun canını alan kurşun hepimize sıkılmıştır. Onu katleden eller, hepimizin boğazına uzanmıştır. Bu ülkenin yani o şehitlerin kanından beslenen zevatın, kasalarını ve kapılarını sonuna kadar onların katillerine açmaları işte bu yüzden bir şeref yoksunluğudur. Zira kahramanlar can vermese, onların fabrika çarkları dönemeyecektir. Kahramanlar canlarından geçmese, onların kirli masaları, iğrenç gecelerinin birinde kafalarına geçecek, terör iş yerlerinden evlerine kadar hepsini esir alacaktır.

Bir yanda 250 Lira engelli maaşı aldığını belirtip, “Bir isteğimiz yok. Torunumun yüzünü bir kez daha göreyim yeter” diyen, yamalı elbiseler içerisindeki dede, bir yanda onun torununa ateş eden katilleri her anlamda destekleyen bir sermaye grubu. Üstelik o dede, o maaşa mahkûmsa ve o kıyafetlerle geziyorsa bunda o sermaye grubunun etkisi oldukça yüksektir. Çünkü bu insanlar ülkenin kaymağını yiye yiye, vatandaşa yiyecek bir şey bırakmamışlardır. Çünkü bu insanlar, asırlardır Anadolu’yu sömüre sömüre Anadolu’da ayağa kalkacak ve “Neler oluyor?” diye soracak mecal bırakmamışlardır.

Şüphesiz sermayenin solunu irdelerken, AKP ile birlikte oluşan sağını da göz ardı edemeyiz. Sermayenin solu, karşılarına yeni çıkan ve milleti sömürmek söz konusu olduğunda kendileri ile yarışan bu yeni grubu benimseyememiş ve bu yeni sermaye ağını rakip olmaktan çıkarabilmek için millete suikast hazırlığı içinde olan örgütle kol kola girmişlerdir.

Bu yeni sermaye grubu da, en az eskisi kadar tehlikeli ve söz konusu şey milleti sömürmek olduğunda en az onun kadar “İnançsız” olabilmektedir. 

Sonuç olarak: Bu çocuklar siz kirli gecelerinizde, milletten çaldıklarınızı tıka basa yemeye devam edin diye değil, hepimizin namusu için birer birer toprağa düşüyorlar. Ve siz onların katillerine destek olarak, şeref konusunda bir kez daha sınıfta kaldınız. Unutmayın: O şehitlerin canı üzerinde haram saltanatlar kurmanın, ışıl ışıl İstanbul gecelerinde kemikten taslarla şarap yerine onların kanının içmenin bir bedeli olacaktır. 

Biliniz ki; Anadolu, sizi daha fazla sırtında taşıyamaz, Anadolu, size daha fazla katlanamaz ve Anadolu sizi daha fazla tolere edemez! 
Yorumlar (0)
15
açık
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 32 87
2. Fenerbahçe 32 85
3. Trabzonspor 32 52
4. Beşiktaş 32 48
5. Rizespor 32 48
6. Başakşehir 32 46
7. Kasımpasa 32 46
8. Sivasspor 32 44
9. Antalyaspor 32 42
10. Alanyaspor 32 42
11. A.Demirspor 32 40
12. Samsunspor 32 38
13. Ankaragücü 32 37
14. Kayserispor 32 37
15. Konyaspor 32 36
16. Hatayspor 32 33
17. Gaziantep FK 32 31
18. Karagümrük 32 30
19. Pendikspor 32 30
20. İstanbulspor 32 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 30 68
2. Göztepe 30 60
3. Kocaelispor 30 52
4. Ahlatçı Çorum FK 30 52
5. Sakaryaspor 30 51
6. Bodrumspor 30 49
7. Boluspor 30 46
8. Bandırmaspor 30 46
9. Gençlerbirliği 30 44
10. Erzurumspor 30 41
11. Keçiörengücü 30 36
12. Şanlıurfaspor 30 34
13. Ümraniye 30 34
14. Manisa FK 30 33
15. Tuzlaspor 30 32
16. Adanaspor 30 32
17. Altay 30 15
18. Giresunspor 30 7
Takımlar O P
1. M.City 32 73
2. Arsenal 32 71
3. Liverpool 32 71
4. Aston Villa 33 63
5. Tottenham 32 60
6. Newcastle 32 50
7. M. United 32 50
8. West Ham United 33 48
9. Chelsea 31 47
10. Brighton 32 44
11. Wolves 32 43
12. Fulham 33 42
13. Bournemouth 32 42
14. Crystal Palace 32 33
15. Brentford 33 32
16. Everton 32 27
17. Nottingham Forest 33 26
18. Luton Town 33 25
19. Burnley 33 20
20. Sheffield United 32 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 31 78
2. Barcelona 31 70
3. Girona 31 65
4. Atletico Madrid 31 61
5. Athletic Bilbao 31 57
6. Real Sociedad 31 50
7. Valencia 31 47
8. Real Betis 31 45
9. Villarreal 31 39
10. Getafe 31 39
11. Osasuna 31 39
12. Las Palmas 31 37
13. Sevilla 31 34
14. Deportivo Alaves 31 32
15. Mallorca 31 31
16. Rayo Vallecano 31 31
17. Celta Vigo 31 28
18. Cadiz 31 25
19. Granada 31 17
20. Almeria 31 14