04.11.2014, 18:20

Babil Sendromu, Küreselleşme ve Ulus Devlet

 Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte yaygınlaşan bir kavram olan Küreselleşme çok boyutlu bir akım olmakla beraber, dünyanın herhangi bir yerinde gerçekleşen bir olayın sonuçlarının, aynı anda başka merkezlerde de etkili olmasını küreselleşmenin en basit tanımı olarak kabul edebiliriz. Aynı zamanda küreselleşme içinkapitalizmin, sömürgecilik ve sanayileşme faaliyetlerinden sonra gelen, son evresi de diyebiliriz.
 
Şüphesiz küreselleşmeye sistematik olarak karşı çıkmak, bu kavramın tehlikelerinden korunmak için yetersiz kalacaktır. Küreselleşmeye karşı koymanın en doğru ve mantıklı yolu, ekonomik pazarların ve kültürlerin bu kadar iç içe geçtiği bir dünyada milli ekonomi politikalarının öne çıkarılması ve ulusların kendi kültürel özelliklerine sıkı sıkıya sahip çıkarken, küreselleşmeden etkilenen taraf olmak yerine küreselleşmeden azami derecede yararlanabilecek yetiye erişebilmek için çalışmalarıdır. 
 
Bununla beraber bütünleşmiş ve birbirine bağımlı pazarlar oluşturma amacı güden küreselleşmenin yönetici güçleri, bu stratejileri üzerinde en büyük tehlike olarak gördükleri ulus devletlerin temelini de sarsmak için çalışmaktan geri kalmamaktadırlar.Zira ulus devletin varlığı, bu bütünleştirme-birbirine bağlama arzularının önünde en büyük engeldir. Bu sebeple küreselleşme şirketler hukukunu, devletler hukukunun üzerinde bir noktada konumlandırmaya çalışmakta ve çok uluslu şirketleri, devletlerin yerine koyabilmek için var gücüyle çalışmaktadır. 
 
Peki, küreselleşmenin tek bir ekonomik ve sosyal alan yaratma çabaları nereye dayanmaktadır. İşte bu hedefin şifrelerini de “Babil Sendromu”nu inceleyerek çözümleyebiliriz. Zira küreselleşmenin dinamiklerini elinde bulunduran güçlerin fikri altyapılarını Babil Sendromu oluşturmaktadır. 
 
Babil efsanesine göre Tanrı(!) Âdem’in torunlarının, O’na karşı geliyor olmalarını cezalandırmak için ‘Babil Kulesi’ni yıkmış ve lânet olarak da hiç kimsenin bir başkasıyla anlaşamamasını sağlamış, insanlararası iletişimi (-dili) yoketmek için dillerin çoğalmasını insana, suçluluğunun bir sonucu olarak (bela kabilinden) vermiştir. Tufandan sonra (Nuh Tufanı’ndan kurtulan) insanlığın ‘dil’i ‘bir’, sözü bir iken; kibri yüzünden, Rab ile (!) yarışa girip, göğe ulaşacak (pişmiş kerpiç ve ziftten göklere yükselen) bir ‘kule’ yapan insanoğlunun, bu davranışını Tanrı bir küstahlık olarak görmüş ve ‘Babil Kulesi’ni yıkarak, öncesinde ‘tek dil’ konuşan insanların, dillerini (farklılaştırıp) birbirine karıştırmıştır! Kısaca ‘Babil Kulesi Efsanesi’, dillerin, insanlığın bir daha birleşmemek üzere Babil Kulesi'nden ayrılıp yeryüzüne dağıldığı ‘inancı’ olmaktadır.
 
Ve bugün bu inancın peşinde koşanlar, dünyayı tek bir millet, tek bir din ve tek bir dil üzerinde, yeniden Babil Kulelerinde birleştirmek için çabalamanın Tanrıları tarafından kendilerine verilmiş bir görev olduğuna inanmakta, Babil Sendromunu iliklerine kadar hissetmekte ve bu görevi başarabilmek için çalışmaktadırlar. Kapitalizmin “Paranın serbestçe dolaşmadığı yerde, fikirlerde serbestçe dolaşamaz” tezini uluslara dayatmaya çalışanların, dünyada dolaşımda olan sermayenin de gerçek sahipleri olduğunu veaslında serbestçe dolaşacak fikrin de kendi fikirlerinden oluştuğunu buraya eklemek durumundayız.
 
Son olarak dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2006 yılında, 1. Hatay Medeniyetler Buluşmasıprogramının açılışında Babil Sendromuna yaptığı atfı, kullanıldığı yeri de dikkate alarak zihin süzgecinizden geçirmenizi arz ederek paylaşıyorum:
 
Bugün farklı medeniyetlerin bir ideal etrafında bir araya gelmesi, bu idealin, ‘Babil Kulesi’ felaketinden bu yana, insanların özlemlerinin en önemlisini temsil etmesi, Babil'de dağılan insanlığın tekrar bir araya nasıl getirilebileceği üzerine bir adım olarak da kabul edilebilir, Artık Babil Kulesi sendromunu aşmanın vakti gelmiştir.”
Yorumlar (0)
15
açık
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 33 90
2. Fenerbahçe 33 86
3. Trabzonspor 33 55
4. Beşiktaş 33 51
5. Başakşehir 33 49
6. Rizespor 33 48
7. Kasımpasa 33 46
8. Antalyaspor 33 45
9. Alanyaspor 33 45
10. Sivasspor 33 45
11. A.Demirspor 33 41
12. Samsunspor 33 39
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 33 37
15. Konyaspor 33 36
16. Gaziantep FK 33 34
17. Hatayspor 33 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 33 30
20. İstanbulspor 33 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 31 69
2. Göztepe 31 63
3. Ahlatçı Çorum FK 31 55
4. Sakaryaspor 31 54
5. Bodrumspor 31 52
6. Kocaelispor 31 52
7. Bandırmaspor 31 47
8. Boluspor 31 47
9. Gençlerbirliği 31 47
10. Erzurumspor 31 42
11. Ümraniye 31 37
12. Manisa FK 31 36
13. Keçiörengücü 31 36
14. Şanlıurfaspor 31 34
15. Tuzlaspor 31 33
16. Adanaspor 31 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 31 7
Takımlar O P
1. Arsenal 34 77
2. Liverpool 34 74
3. M.City 32 73
4. Aston Villa 34 66
5. Tottenham 32 60
6. M. United 33 53
7. Newcastle 33 50
8. West Ham United 34 48
9. Chelsea 32 47
10. Bournemouth 34 45
11. Brighton 32 44
12. Wolves 34 43
13. Fulham 34 42
14. Crystal Palace 34 39
15. Brentford 34 35
16. Everton 34 33
17. Nottingham Forest 34 26
18. Luton Town 34 25
19. Burnley 34 23
20. Sheffield United 34 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 32 81
2. Barcelona 32 70
3. Girona 32 68
4. Atletico Madrid 32 61
5. Athletic Bilbao 32 58
6. Real Sociedad 32 51
7. Real Betis 32 48
8. Valencia 32 47
9. Villarreal 32 42
10. Getafe 32 40
11. Osasuna 32 39
12. Sevilla 32 37
13. Las Palmas 32 38
14. Deportivo Alaves 32 35
15. Rayo Vallecano 32 34
16. Mallorca 32 31
17. Celta Vigo 32 31
18. Cadiz 32 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 32 14