Çankırı Belediyesi Özel Kalem Müdürlüğü'nde personel ve AKP Çankırı İl Gençlik Kolları'nda Başkan yardımcısı ve Seçim İşleri Başkanı olan Hüseyin Kılıç isimli şahıs, Şabanözü ilçesinde partisi tekrarlanan seçimi kaybedince sosyal medya sayfalarında gerçek yüzlerini "Şabanözü'ne asfalt çalışması durdurulmuştur. Bunu Şabanözü hak etti..." ve ''Bunu Şabanözü Hak Etti Bi 5 Yıl Artık Hizmete Susarsınız Pişmanlık Fayda Etmez Şabanözü....!!!" sözleriyle göstermiş.
Hastalıklı bir zihniyet yansıması işte budur. İnsan kılığına girmiş Hüseyin Kılıç , sanki asfaltı cebinden verdiği para ile yaptırıyordu da , partisi kaybedince bunu durduruyor.
Vatandaşın vergisi ile toplanan paraları seçim rüşveti gibi kullanıyorlar, seçimleri kaybedince Şabanözü'nde olduğu gibi efeleniyorlar. Bu Hüseyin Kılıç'ın kendi çapı ile ilgili bir durum değil , AKP'nin en tepe kadrosundan en alt kademesine kadar paylaştıkları ve yaşattıkları zihniyettir.
2009 yılında Eski Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'in "AKP'ye oy vermezseniz hizmet alamazsınız" sözleri ve AKP Kırıkkale Milletvekili Prof. Mustafa Özbayrak'ın ''Eğer birileri size gelip de, ben şunu yapacağım, ben bunu yapacağım diyorsa inanmayın. Yapamazlar; bize rağmen yapamazlar. Biz Ankara'dan izin vermediğimiz sürece burada taş üzerine taş koyamazlar"sözleri ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in "Hizmeti bize en fazla oyu veren yerden başlatacağız" sözleri hafızalarımızdadır.
Türkiye'nin her yerinde AKP'nin çalışma sistemi budur. Başka partiden kazanıp AKP'ye geçen bazı belediye başkanları da bu tehdit ve baskıyla AKP rozeti takmaktadır. Hükümet muhalif partilerin belediye başkanlarına bütçe ayırmamakta , hizmet yollarını tıkamaktadır. Vatandaşı da örneklerinde olduğu gibi "Hizmet alamazsınız" diye tehdit etmektedirler. Bu tehdit birçok yerde etkili olmuş ve etkili olmaya devam etmektedir. Düşünün bir köye , ilçeye yol yapılması çok önemlidir. Bunun önemini bilen AKP'li yöneticinin ilk yorumu da "Şabanözü'ne asfalt çalışması durdurulmuştur. Bunu Şabanözü hak etti..." demek oluyor.
Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'ye yerleştirdiği en büyük hastalık "Ya bizdensin ,ya düşman" şeklinde işlevini sürdürüyor. AKP'ye oy veriyor , AKP'ye destek veriyorsa mesele yok , eğer AKP'ye oy vermiyor ve AKP muhalifi ise vay o ilin , o ilçenin ,o köyün haline…
Adamlar senin, benim vergimle oy devşirme sistemi kurmuşlar ve 12 yıldır bunu işletiyorlar. Sonra diktatörler diyince de kuduruyorlar. Ve bu sistemi işletenlere de "Halk adamı" diyen beyinsizlerin propagandalarına şahit oluyoruz.
Türkiye tarihinde hiçbir zaman bu şekilde kutuplaşmamıştı ,ayrışmamıştı . AKP ile birlikte bu durum çok büyük derinleşme yaşamaktadır.
Türkiye'yi AKP'den olanlar ve AKP'den olmayanlar diye zaten böldüler. Birde siyasi menfaatleri için PKK gibi terör örgütünü de güçlendiriyorlar.
AKP'nin iktidarı hangi ölçülerle bakarsanız bakın bölücüdür. Her alanda bölücüdür. Görüldüğü gibi belediye hizmetini bile bölücülük olarak kullanıyorlar.
Zihniyetleri hastalıklı olunca her şey onlara göre normal ama biz onlara göre normal olan bu durumu kabul etmiyoruz. Bu zihniyetin bölücülüğü ile her şartta mücadele etmeye devam edeceğiz.
YILDIRAY ÇİÇEK