Penturk Haber
2013-06-06 03:22:05

TAHRİK ,TEHDİT ,KUTUPLAŞTIRMA HERŞEY O'NDA !

Yıldıray ÇİÇEK

06 Haziran 2013, 03:22

 Asker , polis ve masum insanlarımızın katili PKK'lılar elini kolunu sallayarak , ellerinde silahlarla Türkiye'nin her yerinde gezme imkanını AKP iktidarı sayesinde bulmuşken , Recep Tayyip Erdoğan'ın Taksim merkezli eylem yapan halkı "Şu anda evlerinde bizim zorla tuttuğumuz bu ülkenin en az yüzde 50'si var. Biz onlara 'aman sabırlı olun sakın bu oyunlara gelmeyin' diyoruz" şeklinde tehdit etmesi Türkiye'nin nasıl bir felaket zihniyetiyle yönetildiğini göstermektedir. Başbakan Erdoğan'ın halk üzerinde polis gücünü kullanması yetmiyor gibi , şimdi de kendine oy veren insanlarımız üzerinden fitne çıkarmaya çalışması Türkiye'nin yaşadığı büyük bir talihsizliktir.

PKK'ya karşı gücü yetmeyen Recep Tayyip Erdoğan'ın halkına karşı güç gösterisi yapması "kimin Başbakanı?" sorusunu herkese sordurmaktadır?

%50 oy aldığı için (Nasıl aldığı hala şüpheli) Türkiye'nin tapusunun kendinde olduğunu sanıyor ve Türkiye'ye babasının çiftliği muamelesi yapmaktadır. Kendisine oy vermeyenlerin verenlerden çok olduğu ülkede veren ve vermeyenleri karşı karşıya getirecek her eylemin ve söylemin içinde Başbakan Erdoğan'ı görmek mümkündür. Ve bu yüzden Türkiye'de bugüne kadar Başbakanlık yapmış kişiler içinde kendisi ağır hakaretlere maruz kalan tek kişidir. Ne Turgut Özal, ne Süleyman Demirel, ne Tansu Çiller, ne Bülent Ecevit , ne Mesut Yılmaz , ne Erbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın muhatap olduğu ağır eleştirilere maruz kalmıştır. Başbakan Erdoğan'ın her hareketi , her konuşması toplumun içine dinamit olmaktadır. Toplum gergin , toplum huzursuzdur. Aşırı sol ve marjinal grupların yakıp yıkmasını bir kenara koyarsak, Recep Tayyip Erdoğan'a duyulan nefret ve öfke meydanları doldurmakta ve her türlü görüşü yan yana getirmektedir. AKP'liler bile artık Başbakan Erdoğan'ı savunma noktasında aciz kalmaktadır.

Bu durum bugüne kadar sadece AKP'nin Cumhurbaşkanı olmaktan kurtulamamış Abdullah Gül'ü bile rahatsız etmiş olmalı ki , kamuoyuna "Hepimizin farklı farklı düşüncelerimizi görüşlerimizi siyasi eğilimlerimizi inançlarımızı bunlara muhakkak ki saygı göstermemiz gerekir. Bu saygı ve sevginin şüphesiz karşılıklı olması gerekir. Herkesin kendi ülkesinde en geniş şekilde kendisini özgür hissetmesi gerekir." Şeklinde açıklama yaparak Başbakan Erdoğan'ı uyarmıştır.

Hele Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün "Demokrasi demek sadece seçim demek de değildir. Seçimlerin dışında da farklı görüşler, farklı durumlar, itirazlar varsa bunların da çeşitli yollarla dile getirilmesinden daha tabii de bir şey olamaz." şeklindeki sözleri Başbakan Erdoğan'a direkt ayar vermekle alakalıdır.

Türkiye'yi başka ülkelerin hesabı adına yöneten Recep Tayyip Erdoğan Türkiye için büyük külfet olmaya başlamıştır. Bu durum güç geçtikçe artmaktadır. Başbakan Erdoğan'da bunun için elinden geleni yapmaktadır.

Ülkenin yangın yerine dönmesinin , toplum içinde ayrışmaların çoğalmasının tek sorumlusu Recep Tayyip Erdoğan'dır. Kutuplaşma ve çatışma adına elinden gelen her şeyi yapan Recep Tayyip Erdoğan bence ortaya çıkan kaostan memnundur. Çünkü besin kaynağı bu haldir. Memnun olmayan zaten sağduyulu açıklamalar yapar. Aba altından sopa gösteren , aşağılayan , hakaret eden ,tahrikte bulunan Başbakan'ın profili ortadadır. Türkiye'nin huzura kavuşması için bu zihniyetin başımızdan gitmesi gerekmektedir.

Eylemlerden ölüm haberleri geldiği bu süreçte herkesin Başbakan Erdoğan'ın tahrikleri ve karanlık güçlerin oyunları karşısında dikkatli , şuurlu ve sağduyulu olması gerekmektedir. Birileri kurşunun nerden gelindiği bilinmeyen Türkiye yaratmaya çalışıyor. Herkes birbirinin katili olmamak için artık uyanmalıdır.

Recep Tayyip Erdoğan'a sandıkta şamarı vurun ,Türkiye'de bir gün bile kalamayacaktır. Herkes o güne , demokratik zeminde hazırlanmalıdır. Türkiye'yi korumak yakmaktan yıkmaktan değil, bu zihniyeti iktidardan göndermekle mümkündür.

Bütün bunlar içinde en çok merak ettiğim İmralı tutanaklarında "AKP'yi iktidara getiren ve 10 yıldır iktidarda tutan benim" diyen Öcalan'ın partisi AKP hakkında son olaylar hakkında ne düşündüğüdür. İmralı ve Kandil postacısı Sırrı Süreyya Önder bu konuda kamuoyunu aydınlatacaktır. 

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.