Penturk Haber

MHP'li Yalçın: "AKP MHP'yi saldırıların odağına koymuştur."

SİYASET

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı – Gaziantep Milletvekili Prof. Dr. E. Semih Yalçın, “AKP sözcülerinin MHP’ye saldırılarındaki belirgin artış” üzerine bir yazılı basın açıklaması yaptı. „

 Yalçın şunları söyledi:

AKP sözcülerinin, son günlerde MHP aleyhinde kurulmuş zemberek gibi açıklamalar yaptığı görülmektedir. Anlaşılmaktadır ki AKP iktidarının terörle müzakere stratejisi MHP’ye taarruz ve İmralı canisini okşama üzerinedir. İktidar, terörle mücadele yerine müzakereyi seçme ayıbını örtmenin çaresini, MHP’nin halk nezdindeki itibarını zedelemekte aramaktadır. 

AKP Genel Başkan Yardımcılarından biri, açıklamasında İmralı sürecine karşı çıkanları yüzde 13’den ibaret sayarken, bu sürece MHP dışında herkesin destek verdiğini iddia etmiştir. İddiasını, MHP’nin son genel seçimlerde aldığı oya dayanarak ispatladığını sanan bu kişi, aklınca kamuoyunda güçlü iktidar algısı yaratmaya çalışmaktadır. AKP Genel Başkan Yardımcısı, şapkadan tavşan çıkarayım derken, sihirbazlık ve hokkabazlıkla kamuoyu algısını yöneteceği zannına kendini kaptırmıştır. Öyle ki AKP’ye oy vermeyen milyonları seçmen kütüğünden silmiştir.

AKP sözcüleri, hükümetin başı tarafından tembihlidir; münavebeli olarak MHP’ye hücum ederken, devletin kurumlarına ve milletin değerlerine saldıran mazbatalı teröristlerin açıklamaları karşısında sükûtu veya yağcılığı tercih etmektedir.

Milletvekili kılığına girmiş bir Kandil temsilcisi açıkça devletin İçişleri Bakanını, valisini tehdit edebilmiş, “Gerekirse ülkeyi kan gölüne çeviririz. Silahımızı çekersek ateş etmekte tereddüt etmeyiz” kabilinden açıklamalar yapabilmiştir. 

Bir başka mazbatalı terörist, meclis kürsüsünden “Kafkaslar ve Boşnaklar bu ülkenin sahipleri değildir. Asıl sahibi biziz” yaveleriyle, tedavisi imkânsız, marazi ve psikopat bir karakteri yansıtan inciler dizmiştir.

Sırf bölücülük ve ayrıştırıcılıkla açıklanamayacak kadar sakat ve tehlikeli bir kabileci anlayışın ürünü olan bu ifadeler karşısında AKP iktidarı aciz ve cebindir. AKP’li yöneticiler; mahallede her gün bir evin camını kıran, komşusunun çocuklarını darp eden haşarı ve kötü terbiye edilmiş çocuklara benzeyen bu Kandil kaçkınlarının sadece başını okşamaktadır.

Meclisteki AKP grubunun, mazbatalı teröristlerin yenilir yutulur cinsten olmayan açıklamalarını hazmetmesi, sadece korkunun değil, ucuz çıkarcılığın da işaretidir. AKP meclis grubu terör sorununa müthiş! bir çözüm daha bulmuştur: AKP’liler, “Var mı bana yan bakan?” diyerek caka satan BDP’ilerin safına geçip, “Var mı bize yan bakan?” demektedir. Bazı AKP milletvekilleri de, eli kanlı katillerin düzdeki yoldaşlarını teskin etmek için dağdakilere “canımız, ciğerimiz” mesajları yollamaktadır. 

İktidarın terörle mücadelede içine düştüğü perişanlık, er geç millet vicdanında sorgulanacaktır. İmralı canisini muhatap alma aymazlığına “Süleymaniye imamına mı soracaktık” densizliğiyle gerekçe arayan AKP yöneticileri, muhterem din adamlarımızı bile rencide etmekten çekinmemiştir. “Beni milletim getirdi. Dilediğimi yaparım” tarzındaki şablon gerekçeler; vebal ve haksızlıkları örtmemektedir. Eğer demokrasi çoğunluğun oyuyla dilediğini yapma rejimiyse, bilinmelidir ki Güney Amerikalı diktatörler de seçimle iş başına gelmektedir. Milletin oylarıyla milletin egemenliğine tasallut, meşruiyeti ortadan kaldırır.
Çünkü meşruiyet, gücünü ve dayanağını egemenlikten almaktadır. İktidarlar için meşruiyetin sınırlarını millî hâkimiyet prensibi çizmektedir. İktidarın meşruiyeti, bu sınırların içinde Türk milletinden başka hükümran güç kabul etmemesine bağlıdır. O hâlde; egemenlik haklarının ortadan kaldırılması girişimleri karşısında Türk milletinin direnmesi de meşrudur. 

İşte; millet hukukunun ve bekasının tek savunucusu olan MHP’nin, saldırıların odağına konmasının temelinde bu direniş ruhunu taşıması ve AKP patentli ayrışma zehrinin panzehri olması yatmaktadır.
Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.