Penturk Haber
2013-10-24 05:18:34

Oyun eski oyun, figüranlar hep aynı!

Yıldıray ÇİÇEK

24 Ekim 2013, 05:18

Adım adım yerel seçimlere doğru ilerliyoruz. Partiler adaylarını kamuoyuna takdim ediyor, aday belirleyemedikleri yerler için hazırlıklarını sürdürüyor. Yerel seçimler konusunda elini en erken tutan parti MHP olmuştur. 24 Ocak 2013 tarihinde, MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli'nin Söğüt'te düzenlediği programda"Söğüt'ten Mahalli İdareler Seçimleri için çalışmalarımızı hız ve heyecanla başlatıyoruz." sözüyle yerel seçimler için mücadele ateşini yakmıştır.

Yerel seçimler için yaptığı programlarla erkenden yola koyulan MHP birçok il, ilçe ve belde belediye başkan adayını o günden sonra belirlemiş ve kamuoyuna açıklamıştır. MHP, belediye başkan adaylarını toplu olarak ilk defa 29 Eylül 2013 tarihinde Ankara'da gerçekleştirilen geniş katılımlı bir programla duyurmuştur. 2 Kasım 2013 tarihinde Kayseri'de yapılacak olan programla, diğer adayları da kamuoyuna tanıtacaktır…

MHP'de çok büyük bir yerel seçim hareketliliği vardır. Adayların il ve ilçesinde yapmış oldukları faaliyetler, aday adayı durumundaki kişilerin rekabetleri bu hareketliliğin göstergesi olmaktadır.

MHP'nin başarısı ve davanın yüceltilmesi için fedakarca çalışanlar yanında, MHP'lilik ve Ülkücülük kimliğini kullanarak, "MHP yerel seçimlerde başarısız olsun" diye fitne yayan haysiyetsizleri de bugünlerde bol bol görmeniz mümkündür. Aynı 2009 yerel seçimlerinde "MHP'ye oy vermeyin, Devlet Bahçeli'den bu vesileyle kurtulalım" diyenler gibi…

Onlar, MHP'ye zarar verebilmek için her şeyi malzeme yapıyorlar. Malzeme bulamadıkları vakit ise akla ve mantığa sığmasa da her yolu deniyorlar. MHP, Allah göstermesin seçimlerde bir başarısız olsa, dünyanın en mutlu kişileri onlar olacak, davul -zurnayla kutlamalar bile düzenleyeceklerdir. Adaylarla ilgili bazı isimler üzerinden çıkarabilecekleri her fitneyi çıkarıyorlar ki, MHP zarar görsün.

Maalesef bunların fitne oyunlarına samimi bildiğimiz birçok insan bile alet olmaktadır. MHP'nin çizgisi belli iken, MHP'nin mücadele ettiği konular ortada iken bunun tam zıddını yapanları büyük dava adamı diye pazarlayanlar ortada cirit atmaktadır. Şöyle hafızamızı tekrar canlandıralım, bakalım neler olmuş, neler olmaktadır.

PKK'ya yol açmak için yapılan ve bizzat Başbakan Erdoğan tarafından amacı "Anayasa değişikliği önerimiz (KÜRT) açılım projemizin önemli bir parçasıdır. Açılım kapsamında atacağımız adımların önünü açıyor, alt yapısını hazırlıyor." şeklinde izah edilen 12 Eylül 2010 referandumunda "Evet'i" savunan, Apo'nun AKP'yi ve Türkiye'yi yönettiği günümüzde teröre karşı büyük mücadele vermiş Engin Alan gibi bir komutanın MHP'den milletvekili adayı yapılmasını eleştiren, badem bıyıklı AKP'lilerin toplumu kutuplaştırmak için kullandığı "MHP CHP'leşti" şeklinde beyinsizce yapılan propagandayı yayarak buna destek veren, 2011 seçimlerinden bir ay önce Başbakan Erdoğan'ın Ülkücülere "hayvan" diye hakaretinden bir gün sonra AKP'nin ve cemaatin resmi yayın organı gibi çalışan Bugün Gazetesi'nde MHP'yi ve Lideri eleştiren tam sayfa röportaj veren, daha sonra yine AKP'nin gazetesi olan Star'a tam sayfa röportaj vererek MHP'yi eleştiren ve başka birine yazdırdığı mektupla MHP'yi kamuoyu önünde küçük düşürmeye çalışan, Mümtazer Türköne ile oturup kalkan ve onun aklıyla hareket eden birisi için niçin Ankara'ya Büyükşehir Adayı yapılmadı diye MHP yönetimine saldıranlara soruyorum: MHP, AKP'leşti yahut BDP'leşti de bizim mi haberimiz olmadı? Fikir namusu, Türk milliyetçiliği çizgisinin şerefli hali hangi Ülkücüye yetmiyor? "Millet Partisi'nden, Demokrat Parti'den, Besim Tibuk'un partisinden aday olabilirim." diyen bir adamı MHP'de tartışmak ve bunun üzerinden MHP'ye saldırmak nasıl bir anlayıştır?

MHP Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adaylığı için Prof. Dr. Mevlüt Karakaya gibi MHP'li ve Ülkücü çizgisinden zerre taviz vermemiş, vizyon sahibi, bilgili, dürüst ve çalışkan bir isim belirlediği halde niye onun etrafında kenetlenilmiyor da, fikri ve zihniyetinin artık ne olduğu belli olmayan birisi için Ülkücüler birbiri ile kavga ediyor?

****

Yine bir başka belediye başkanının, MHP'nin Gezi Parkı olaylarına uzak durma kararını bildiği halde, partinin politikalarına aykırı düşerek Gezi Parkı eylemlerine destek açıklaması yapması ve parti tüzüğünde Türkçe'den başka bir dil kullanmama uyarısına rağmen, Kürtçe afiş hazırlaması ve bunu da ilk gün "ironi yaptık anlamıyorlar" demesine rağmen, bir gün sonra yıllardır PKK'nın avukatlığını yapan, Akil Adam Oral Çalışlar'a"Silahların susması hayati önemde. Bugüne kadar neredeyse bir seneye yakın zamandır, çocuklarımız ölmüyor. Tabii karşılığında ne verildi bilmiyorum ama gençlerimizin ölmemesi, ocakların sönmemesi, anaların ağlamamasından daha büyük ne olabilir? Silahlar susmalı ve sorun siyaset tarafından çözülmeli... Bizim çıkışımızda, çözüm sürecine ve demokrasi paketine destek vermek de var..." açıklamasını yapması ve"PKK, Kürt partisidir" diyen Akil Adam Kadir İnanır'dan gelen "Kutlarım seni büyük başkan" mesajını övünerek anlatması, buna rağmen bazı kişilerden bu belediye başkanına destek gelmesi, tezatlıkların ana damarını oluşturmaktadır.

***

Şimdi gözünü Devlet Bahçeli düşmanlığı bürümüş bazı kişilere şunları sormak lazım: Yukarıda anlatılan eski belediye başkanları, MHP Lideri Devlet Bahçeli'ye gönülden bağlı kişiler olsaydı ve bu açıklamaları yapsaydı tavır ve üsluplarınız ne olacaktı? Hiç abartmadan cevap verelim: MHP'yi yerden yere vuran, ona her türlü hakareti eden ve MHP'nin PKK açılımcısı olduğunu, çizgisinden uzaklaştığını haykıran kişilere dönüşecekti aynı insanlar.

Oysa onlar, bu davranışlar karşısında o kişilere değil, MHP yönetimine saldırıyorlar. MHP yönetimin işi gücü yok mu ki durduk yere "Bir belediye başkanı Kürtçe afiş yaptırsın, PKK avukatlığı yapan yazarlara PKK Açılımını savunsun, AKP ve cemaat çizgisinde fikirler savunsun biz de onunla uğraşalım." desin?

Kendi yolunu kendisi çizenler yüzünden MHP yönetiminin nasıl haksızca suçlandığını anlamak mümkün değildir. Kimseye zorla demeçler verdirilmiyor, kimseye zorla AKP çizgisinde duruş gösterin denmiyor, kimseye zorla Kürtçe afişle hazırlatılmıyor. Buna rağmen haksızlığa ve iftiraya uğrayanın MHP ve yönetimi olabileceği kimsenin aklına gelmiyor.

"Maskeli muhafızlık " yaparak AKP'nin ihanet politikalarını masumlaştırmaya ve meşrulaştırmaya çalışanlar karşısında şerefsizce kazanımlar değil, şereflice kaybedişler yaşayalım. Fikir onurumuz ve namusumuz herşeye bedeldir.

Fikir namusu ve şerefi olmayanların da zaten MHP'li, Ülkücü kimliğinin olması mümkün değildir. Türklüğe, Türk milliyetçiliğine savaş açmış AKP ile mücadele etmeyip, bir de AKP'nin ihanet adımlarına sahip çıkarak MHP'ye saldırmaları alçaklıktan başka bir şey değildir. Ne zaman bir kongre, ne zaman bir seçim, ne zaman bir referandum olsa MHP'ye saldırmak için harekete geçenler, yine zamanları geldiği için ortaya çıkmışlardır.

Varsın düşmanlar saldırsın, dostlarla omuz omuza mücadele etmek başarmamıza yetecektir. MHP, 2009 yerel seçimlerinde olduğu gibi, bunlara rağmen başarılı olacak, yine birçok belediye başkanlığını kazanacaktır.

MHP'li olmak şereftir. Fikri ve karakteriyle bu şerefi koruyanlara ne mutlu…

YILDIRAY ÇİÇEK

 

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.