*Malum güruh suyu kullanarak mal bulmuş mağribi misali Melih 'e saldırıyor. Fotoğraf abartısız intikamı çağrıştırıyor. Gerekçe de aslında su değil, Melih Bey'in milliyetçi-muhafazakâr çizgisi ve o çizginin Başkent'in yerel yönetimindeki kesin hükümranlığıdır.
* Ankara'da sadece AKP'yi değil, bütün sağı temsil ediyor. Ve en önemlisi , AKP'nin milliyetçi kanadını tutuyor.
*18 yıllık Ankara gözlemime göre, Melih , yaptıkları hizmetlerle tarihe adını yazdıracak bir başkan hüviyetindedir... Gerisi laf-ı güzaftır...
*Sevin veya sevmeyin Melih Bey Ankara'da gerçek bir fenomendir ve azımsanmayacak ölçüde şahsi oyu vardır. (Sebahattin Önkibar/ /2009)
Melih 'e bunları yazan Sebahattin Önkibar, Koray Aydın'a da aynı günlerde "Koray Aydın, ülkücülerin tartışmasız önder adayıdır!" şeklinde yazılar yazıyordu. Bunları niye hatırlatma ihtiyacı hissettim? Çünkü"MHP'ye oy vermeyin" ilanları veren, Mansur Yavaş karşısında Melih Gökçek'i destekleyen bu "Değişimci" ekip, şimdi Ülkücü tabanı etkilemek için Mansur Yavaş'a "Bizimle ol" teklifinde bulunacaklarmış.
Bunlar Melih Gökçek'e methiyeler dizerken, biz MHP'nin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mansur Yavaş'ı kazandırmak için, herkese karşı büyük mücadeleler veriyorduk. Bu mücadelenin birinde de açılan tazminat davasında da İ.Melih Gökçek'e 8 milyar ödemeye mahkûm olmuştuk. MHP adayı Mansur Yavaş'ı aşağılayan, ona iftiralar atanlar karşısında kalemimiz kale gibi durmuştu. Biz o gün bu duruşu sergilerken, safını Melih Gökçek yapanlar şimdi MHP'de "değişim" istiyor. Ve utanmadan Mansur Yavaş'a teklif götüreceklerini söylüyorlar. 2011 seçimleri öncesi yazdığı mektupla AKP-cemaat çizgisinde bir zihniyet yansıtan Mansur Yavaş şimdi ne yapar, ne eder bilmem ama manzara budur.
Yeniçağ'ın çok uyanık kadrosu da "MHP'ye oy vermeyin" çağrılı ilanın içeriğini "MHP'deki işgali sona erdirmek için, 29 Mart seçimlerini Devlet Bahçeli ve ekibi açısından bir referandum haline getirmeliyiz. Bütün il ve ilçelerde belediye meclislerinde MHP adaylarını destekleyelim fakat Bahçeli ve yönetimine hayır demek için İl Genel Meclisi pusulasında boş oy kullanalım, böylece MHP'ye zarar vermeden Bahçeli ve ekibinin işgalinden MHP'yi kurtarmak için son şansımızı kullanalım" şeklinde yazarak bir taraftan MHP'yi de düşünüyor imajı vermeye çalışmıştı.
MHP İl Genel Meclisinde çoğunlukta olmasa, o belediye başkanının geçecek yasalarda eli güçlü olur mu? Sebep ne olursa olsun "MHP'ye oy vermeyin" diyebilmek için büyük karakter erozyonu yaşamak lazımdır. Aynı sayfalarda Melih Gökçek'e bu övgülerin olması zaten "MHP'ye oy vermeyin" diyebilmeyi gerektirir. Zaten öve öve bitiremedikleri Melih Gökçek'te 22 Temmuz 2007 seçimleri öncesi de "MHP'ye oy vereni Allah kabul etmez"demişti. 2009 yılında her türlü tezgâha rağmen MHP Belediye Başkanlığı sayısını %100 artırmıştı. MHP üzerinde tezgâh çevirenlere en iyi cevabı sandıkta vermişti.
Ülkücü zaten hafızasını çalıştırırsa MHP'de kimlerin sürekli kaos ortamı çıkardığını anlar ve duruşunu ona göre belirler. Ülkücü tabanın duygularını istismar ederek kendisine yol açmaya çalışanlar, sadece kendilerine verilen rolleri oynuyorlar.
"MHP'ye oy vermeyin" ilanları verin, 2009 yerel seçimlerine aylar kala MHP'nin başına Kayyum atatmaya çalışın, Melih Gökçek gibi birini öve öve bitiremeyin buna rağmen MHP yine merhametli davranıp sizlere kucak açsın…Ama siz her şeye rağmen yine de açtığınız cephelerden saldırıyorsunuz. Bu nasıl bir hırs, bu nasıl bir karakter anlayışı hala çözebilmiş değilim…
YILDIRAY ÇİÇEK