Geçtiğimiz Ocak ayında çocukluk aşkı ile nişanlanan Deniz Seki’nin avukatları Bülent Hayri Acar ve Burak Başkale’nin, 'Dolaylı dinleme kayıtlarının aleyhe delil sayılamayacağını' savunduğu 68 sayfalık dilekçe, dün (4 Nisan) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunuldu. Dilekçede ünlü şarkıcı Deniz Seki'nin dolaylı dinlemeye takılıp hakkında ilk tesadüfi delilin elde edildiği tarihin 13 Ağustos 2008 olduğu, kolluğun derhal dinleme kararı için savcılığa başvurması gerektiği halde 92 gün sonra, 13 Kasım 2008’de iletişimin denetlenmesi işleminin gerçekleştiği savunuldu.
Deniz Seki, dilekçede özetle; “Haberleşme özgürlüğüm ihlal edildi. Dolaylı dinleme kayıtları aleyhime delil olarak kullanılamaz. Soruşturmayı emniyet yerine yetkisiz jandarma yaptı. Jandarmanın yetkisiz yaptığı işlemler ve hakkımdaki soruşturma yok hükmündedir. Hukuka aykırı elde edilen delillerle cezalandırıldım. Mahkumiyet kararım bozulsun.'' ifadelerini kullandı.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığın tebliğnamesinde, Deniz Seki müdafisinin, iletişimin tespitinin ve arama kararının hukuka aykırı olduğuna, sanığın kendisi için uyuşturucu madde temin ettiğine, aleyhte delil olmadığına dair yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun hükümlerin onanması talep edilmişti. Tebliğname davaya bakacak Yargıtay 10. Ceza Dairesi'ne gönderildi. Başsavcılığın tebliğnamesinin bağlayıcı niteliği bulunmuyor. Deniz Seki ile ilgili son kararı, Yargıtay 10. Ceza Dairesi verecek.