KORKUDAN APO'YA CEVAP VEREMİYOR!

 İmralı'da yürütülen rezalet diyalogları sızdırıldıktan bu rezaletlerin sahne konumdaki AKP, kendisini ilgilendiren bu rezaletlere cevap vermek yerine "Kim sızdırdı?" arayışını hala sürdürüyor. Başbakan Erdoğan MHP'ye, CHP'ye ve medyaya sürekli saldırıyor ama PKK/BDP karşısında ise süt dökmüş kedi gibi davranmaktadır. (AB)(D)ullah Öcalan AKP'yi iktidar yapanın ve iktidarda tutanın kendisi olduğunu söylüyor ama Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ona cevap vermek yerine bu rezaletleri soran muhalefeti suçluyor. Barış getirmek için muhatap aldıklarını söyledikleri (AB)(D)ullah Öcalan "Taleplerimiz gerçekleşmezse 50 bin kişi ile halk savaşı olur." diye tehdit ediyor, Başbakan Erdoğan bunların üstünü kapatıp, muhalefeti sindirmeye çalışıyor.

 "Hem suçlu, hem güçlü"dedikleri bu olsa gerek.

Biz AKP'yi halkın iktidar yaptığını sanıyorduk meğerse (AB)(D)ullah Öcalan yapıyormuş! Ama bugüne kadar Recep Tayyip Erdoğan buna cevap verebilmiş değildir. AKP/PKK pazarlıkları arkasında barış değil, daha büyük acıların hazırlandığı anlaşılmaktadır.

AKP'nin üstlendiği küresel misyon zaten barış getirmeye uygun değildir. Kanlı BOP Projesinde Eşbaşkanlık görevini üstlenen ve bu projeyi hayata geçirmek için milyonlarca masum insanın öldürülmesinde pay sahibi AKP, bu dünyada barıştan en son söz edecek partidir.

PKK/ AKP arasındaki içli dışlı bu muhabbette zaten BOP projesinin bir dayatmasıdır.

BOP haritasında Diyarbakır biliyorsunuz sözde Kürdistan'ın başkenti olarak gösteriliyordu. Türkiye'yi yöneten sözde Başbakan 2004 yılında ne diyordu: Diyarbakır'ı istiyorum. Ki şu anda Amerika'nın da Büyük Ortadoğu projesi var ya, genişletilmiş Ortadoğu, yani bu proje içerisinde Diyarbakır bir yıldız olabilir, bir merkez olabilir. Bunu başarmamız lazım."

(AB)(D)ullah Öcalan'ın "Ben Başbakan yaptım onu" dediği Recep Tayyip Erdoğan sadece halkı kandırmaktadır. Korkusu olduğu için Öcalan'a cevap verememektedir.

"AKP'yi ben iktidar yaptım"diyen sadece İmralı'daki (AB)(D)ullah Öcalan değil, Kandil'deki Murat Karayılan'da aynı ifadeyi Öcalan'dan önce kurmuştur. (AB)(D)ullah Öcalan 12 Eylül 2010 tarihinde gerçekleşen referandum içinde Akşam Gazetesi'nde yayınlanan röportajında "Ben olmasam referandumda "Evet" çıkmazdı" sözünü de tekrar güncellemek lazımdır.

AKP'ye destek veren %50 artık bizi AKP mi yoksa (AB)(D)ullah Öcalan mı yönetiyor diye sorgulamalıdır. Başbakan Erdoğan bunun cevabını korkudan veremiyor bari halkımız bunu sorgulayarak ihanetin önüne geçmelidir.

Halkımız son günlerde yaşanan olayları çok dikkatli takip etmelidir. İmralı tutanaklarının içeriği Türk milletini ortadan kaldırmanın en güçlü delili olarak ortaya çıkmıştır. BDP İmralı tutanaklarının içeriği yalanmamaktadır. AKP ise her zaman yaptığı gibi siyasi yalanlara başvurarak örtbas etmeye çalışmaktadır.

Olayların en acı ve tuhaf tarafı ise bu konuda PKK'lıların AKP'lilerden daha omurgalı davranmasıdır. PKK yaptığını ve söylediğini kabulleniyor, AKP ise her zaman yaptığı gibi kırk tane yalana başvurarak bu olaydan da sıyrılmaya çalışıyor...

Hele Başbakan Erdoğan'da bu Apo korkusu olduğu sürece gerçeklere onun ağzından cevap bulmak oldukça zordur!

Recep Tayyip Erdoğan bu kez çok kötü çuvallamıştır. Bakalım çuvaldan yine ayak oyuklarıyla çıkabilecek midir?