Halüsinasyon falan da görmüyoruz. Binlerce yıllık Türk tarihini bilenler, Türk'ün gücünün farkında. Kurduğu büyük devletler ve imparatorluklarla ses getirmiş, Dünya nizamını sağlamış Türk Milletinin adını silmek istemeleri ilk değil. Hun döneminde Çinliler çeşitli oyunlarla Türkleri kontrol etmek istemiş.
Binlerce yıldır yapılan bu saldırılarda, bizler kendi içimize dönük bir mücadele ile uğraşmaz tüm dikkatimizi dış unsura verirsek, kimse bizi ezip geçemez. Armutun sapı üzümün çöpü ile uğraşan , oyuna getirilen Türk Milliyetçileri kendine döner inşallah.
'Türk'e mezar kazanın ölümü korkunç olur' diye hep birlikte haykırmak varken, bizi güçsüzleştiren eleştirilerle uğraşıyoruz . MHP'de atılan her adıma hastalıklı bir zihniyet ile saldıranlar, utanmazca 'ülke bölünüyor, MHP ne ile uğraşıyor ' diyorlar . Pes valla.
Sevr antlaşması ile Türkleri Anadolu'dan sürme plânı yapan batı emperyalizmi, Türk Milliyetçileri merkezli İstiklâl Savaşı ile elleri boş kaldı. Türk milliyetçiliği bir ruhtur. Türk Milliyetçiliğinin gündelik hayata uyarlanması, stratejilerinin hayata geçirilme çalışmasını benimseyenine ise ülkücü denir.
Türkiye Cumhuriyetinin temelinde Türk milliyetçilerinin mücadelesi ve verdiği şehitleri var. Devlet ilk şekillenirken de Türk Ocakları vasıtasıyla (bugün ne yazık ki o önderliği kaybetmiş durumda) yurt sathında önemli işler başarılmıştır.
Türklerin devlet kurmada gösterdiği başarıyı, hayatiyetinde gösterememesi başlıca sıkıntısı. Devrini iyi okuyamama, emperyal güçlerin niyetini sezememe ve boşluktan yararlanıp içimizde yeşertilmiş 'Türk Milletine düşman, güya dini ve sosyal unsurlar' ellerindeki kamayı her fırsatta böğrümüze saplıyor.
Sivil Anayasa adı altında, Türkiye'nin Türk milletinin elinden yasal olarak alınma çalışmasının başarıya ulaşması için, MHP'nin 'hasbelkader hareket içinde bulunmuş' fakat o vasfını çoktan yitirmiş olanlarla cebelleşmesi planlanmış gibi. Onlar kimler zaten biliyorsunuz.
***
Türk Milliyetçiliği hareketi
80 öncesi ülkücüler solcular olmazsa biter, onlar sadece alternatif denmişti. Uğramadığımız hakaret, zulüm kalmamıştı. Ne oldu? Ankara'yı Moskova-Pekin'e bağlama mücadelesi verip, kanımızı dökenler tarih sahnesinden silindi. Baş tacı ettikleri muhteremlerin bir kısmı bugün liberalizme hizmet ediyor, birazı da 'ulusalcı' oldu. Ülkücü hareket yoluna devam ediyor.
Günümüzde de Türk Milliyetçileri, küreselleşme ile boğuşuyor. Küreselleşmeye yani 'Tek Dünya Devleti' kuruluşuna râm olmuş olanlar, 'Türk Milliyetçiliği zamanını doldurdu' diyor. Yanılıyorlar her zaman ki gibi. Kazanan yine biz Türk Milliyetçileri olacağız.
Türk Milliyetçiliğinin zamanı doldurdu diyenlerin, 'Kürt Milliyetçiliği' ve diğer tüm etnisitelerin önünü açıcı söylemler geliştirmesini görüyorsunuz değil mi? Türk hariç herkese hayat alanı açanlar, bunu demokrasi adına yapıyorsa Irak Türkmen'i, Batı Trakya Türk'ü için niye adım atılmıyor? Onlar insan değil mi?
Tarihimiz, Türkleri yok etmeye çalışanların hüsrana uğrayacağını söylüyor. Yine yola devam edeceğiz. Yüce Allah'a ve Türk Milletine sırtımızı dayayan bizleri kimse yok edemez. Bekleyip görsünler.
***
Emin Pazarcı da kim?
Geçenlerde TRT'deki programında iktidarın İmralı görüşmesinin doğruluğunu söyleyen muhterem değil mi? İktidarın yandaşı bir gazetede, Erdoğan'ı ve politikalarını kutsayan yazılar yazmıyor mu? Bunu oralarda kalabilmek için mi yapıyor yoksa yanar döner olmak, duruma göre davranmak gibi politika izleyen ustasını mı izliyor?
MHP'yi değil de liderini yeriyormuş gibi yapıyor. Ne fark var arasında? Üstelik bu efendinin kurultay sürecinde, değişim ekibinin yazarlarından olduğu hatırlanırsa, MHP'yi yerle bir etmenin cephesi nerelere genişliyor görün efendim.