SİLAHI BIRAKSINLAR...
Terörle mücadelenin devam edeceğini ifade eden Başbakan Erdoğan, "Terör örgütü silah bırakılmadıkça bizim terörle olan mücadelemiz devam edecek. Siyasi uzantılarla da bizim müzakaremiz devam edecek. İmralı'nın vermiş olduğu mesajların çok önemli olduğunu istihbarat örgütümüzün verdiği bilgiler çerçevesinde ediniyoruz, görüyoruz. Kandilin vermiş olduğu mesajlar var. Avrupa'nın vermiş olduğu mesajlar var. Bu mesajlar dahilinde silahlar bırakılacak olursa. Biz onların güvenlik içinde ülkeyi terk etmelerine zemin hazırlarız. Güvenlik güçlerimiz operesyon meraklısı değildir. Gerek asayişin temininde gerek terörle mücadelede asli görevi huzuru sağlamaktır. Operasyon yapmak gerekiyorsa yapılır. Bunun dışında durup dururken operasyon yapma derdi yoktur. Dertsiz başını neden derde soksun" diye konuştu.
İMRALI ZİYARET
Çözüm sürecini sağlıklı bir şekilde işlediklerini belirten Erdoğan, "Çözüm sürecini sağlıklı işleyebilmek için Adelet Bakanlığı'mıza tasarruf yetkisi verdik. Birinciyi gerçekleştirdi. İkinci ziyarete ilişkin izni ve bunlar kimler olabileceği tespiti Adalet Bakanımız yapar ve ilgililere bildirir. Bu ziyaret bu hafta olur diye kesinleşmiş bir şey yok" dedi.
DENETLEME BAZI YEREL YÖNETİCİLERİ RAHATSIZ EDİYOR
Yerel yönetimlere yönelik incelemeleri değerlendiren Erdoğan, "Güçlendirilmiş yerel yönetimler ifadesini bir yerel yönetici olarak doğru bulmuyorum. Türkiyedeki yerel yönetimler güçlüdür. Hiçbir dönemde olmadığı kadar güçlüdür. Mali konuda hiçbir imkanı görmediklerini görüyorlar. Denetleme bazı yerel yöneticileri rahatsız ediyor. Biz bu gönderilen paranın eserini o şehirde görmemiz lazım. Trilyonlar o şehre girer ve eser olarak kendini göstermezse devletin üst kurumları bunları denetleyecektir. Bunların arzusu kimse bizi denetlemesin oluyor. Yargı yolu kapalı olsun istiyorlar. Burası bir hukuk devleti, herkes görevini yerine getirecek. Türkiyede sessiz devrim gerçekleşiyorsa, ekonomik anlamda ilerleme devam ediyorsa, bunun sonucu yolsuzlukların hortumu kesilmiştir. Kamu yönetiminde de herşey yerli yerinde harcansa, halkımız çok daha huzurlu olacak. Onun için güçlü yerel yönetim anlayışı ülkemizde vardır. Bunlar onun spekülasyonunu yapmaktadır" ifadelerini kullandı.
BÖLGEYE HİÇBİRŞEY YAPILSIN İSTEMİYORLAR
Güneydoğu bölgesine yapılan yatırımların engellendiğini söyleyen Erdoğan, "Bölgeyi iktidara gelmeden önce dolaştığımda kürt kardeşlerimizin isteği Olağan üstü kaldırın biz sizden başka birşey istemiyoruz. Biz o hali kaldırmakla kalmadık. O bölgeye yatığımız yatırımlar 36 katrilyonu bulmuştur. Alt yapı üst yapı hepsini kapsıyor. Eğtim, enerji, emniyet hepsi var bunun içinde. O bölge halkımız sağlık ve yol yatırımlarından yoksundu. Biz o bölgeye yatırım yapıyoruz. Yüksekovaya havalimanı yapıyoruz. Onlar havalimanı yapacak firmayı tehdit ediyor. Bunlar Kürt kardeşimin siyasi uzantıları oluyor. Yol yaparsın, hastane yaparsın engel olurlar. Kimse benim kürt kardeşimin varlığını inkar edemez. Türkiyede kürt sorunu değil, terör sorunu var. Doğal imkanlarımızı neden kullanmayalım. Barajlar yapıyoruz engel olmaya çalışıyorlar. Yıllarca su akar Türk bakar diyordular. Biz su akar Türk bakar demiyoruz, Su akar Türk yapar diyoruz" diye konuştu.
KİMSEYLE MASAYA OTURMUYORUZ
Çözüm süreci ile ilgili önemli açıklamalarda bulunan Erdoğan, "Biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı ortak paydasında bütünleşelim diyoruz. Dünyanın hiçbir yerinde terörle mücadelede çatışmasızlık takvimi ortaya konulamaz. Kaldı ki biz kimseyle anlaşma masasına oturmuyoruz. Çünkü bizim illegal bir örgütle anlaşma masasına oturmak gibi bir derdimiz asla olamaz" dedi.
BÖLGEDE HER AN HERŞEY OLABİLİR
İsrail'in Suriye'yi vurması ve Suriye'de yaşanan olaylarla ilgili konuşan Erdoğan, "Bölgede her an herşey olabilir. İsrail sorununa bu güne kadar bu şekilde bakanlar İsrail'i şımarık oğlan gibi görenler israil'den herşeyi bekleyebilirler. İsrail'in bu ilk operasyonu değildir. İsrail'in bundan önce birçok operasyonu olmuştur. Suriye İsrail'in sorunlarının çözümüne aracılık da yaptık. İsrail Başbakanı ile o dönemde Türkiye'de görüştük. Olaylar üzerine çalıştık. İsrail tarihin affetmeyeği bir yapıya sahipti. Ne yapacağı belli değil. Lübnan'dan geçerken, Şam'ı vurdu. Gerekçesi Şam'dan Lübnan'a silah götürülüyor iddiasıydı. İsrail Gazze'yi vuran, İsrail Akdeniz'de 9 vatandaşımızı şehit eden bir ülkedir. Nerede ne yapacağı belli olmayan bir ülkedir" diye konuştu.
İRAN YAŞANANLARA KARŞI NE YAPIYOR?
Suriye'de yaşanan olaylara İran'ın seyirci kaldığını ifade eden Erdoğan, "İran'ın takındığı bir tavır var. Bu güne kadar takındığı tavırı bir gözden geçirmelidir. Biz İran'ın Suriye'ye karış takındığı tavrını olumlu bulmuyoruz. Suriyedeki zulüm kelimelerle anlatılacak bir zulümdür. 60 bini bulan insan burada öldürüldü. Bu insanlar Suriye'nin vatandaşı İran'ın değerlerini paylaşan insanlar öldürülürken ,İran buna hala sessizdir. 700 bin mülteci var Suriye'nin, ülke içinde 2,5 milyon mültecisi var. İran bunlara karşı ne yapıyor? Önce İsrail'in hava sahasını bu şekilde değerlendiren İran'ın bu yaşanan olayları da gözden geçirmesi lazım. İran bölgede atılacak müşterek adımlara imkan vermesi lazım. İsrail'in bu yaptığı uluslararası hukuka aykırıdır. Kınamanın dışında adımlar atılmalıdır" şeklinde konuştu.
DHKP-C KONUSUNDA POLİSİMİZ BAŞARIYI BİR OPERASYON YAPMIŞTIR
Son zamanlardaki DHKP-C terör örgütünün eylemleri ve örgüte yönelik operasyonları da değerlendiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: " Tedbirleri görüyorsunuz. Gerek istihbarat teşkilatımız gerekse güvenlik güçlerimiz gerekeni yapıyor. Geçen yapılan operasyonu gördünüz. Polisimiz başarılı bir şekilde bu operasyonu yapmış, terör örgütünün elebaşları ve 11 avukat alındı. Terör örgütünün içindeki avukatları dışarıdaki avukatlardan bazıları da savunuyor. Ne yazık ki ana muhalefetin genel başkanı da savunuyor. Böyle birinin olduğu ülkede terörle mücadele de kolay olmayacak. Biz milletimizle beraber bu işi çözeceğiz. Bizim görevimiz, bu ülkede halkımızın güvenliğini ve huzurunu sağlamaktır."
BİZ ŞANGAY BEŞLİSİYLE DİYALOG ORTAĞIYIZ
Türkiye AB ekseninden kayıyor mu? sorusuna da cevap veren Erdoğan, AB için "Bu iş olacaksa olsun artık diyeceğiz" ifadelerini kullandı. Erdoğan, "Türkiye'de bu işi anlamayanlar var. Köşe yazarlarından birçokları Şangay Beşlisi'ni ayırıyor. AB ile Şangay Beşlisi birbirinin alternatifi olur, olmaz diye açıklamalar yapıyorlar. Birene girdiğinde birini terketmek diye birşey yok. Terkedilebilir de bunda bir şey yok. AB ile ayrı kuruluşlar değildir. Diyolog ortaklığını Şangay Beşlisi ile yapıyoruz. Şangay Beşlisi'nde diyolog ortağıyız. Geçen akşam çıktığım TV programında çok bildiğini söyleyen köşe yazarı var diyolog ortaklığı diye birşey yok diyor. Duysun öğrensin, cehaletinden kurtulsun. AB kapısında 50 yıl bekleyen ülke alternatif aramalıdır. Biz Brüksel'de görüşeceğiz. Neyse onu konuşacağız. AB üyeliği ile ilgili net bilgileri alacağız. Bu iş olacaksa artık olsun diyeceğiz. Şangay Beşlisinde demokrasi yok diyorlar. AB demokrasiye kolay gelmedi. Ruanda'yı unutmalayım. Romanları neden AB üyeliği sürecinde tehcire muhtaç ettiler. Roman oldukları için demokratik olmayan uygulamalar yaptılar. Hala yapıyorlar. Zencilere ve müslümanlara yapıyorlar" diye konuştu.
İSLAMFOBİ NOKTASINDA TAVIR KOYAMIYORLAR
Avrupa ülkelerinin müslümanlara akla hayale gelmeyen uygulamalar yaptığını söyleyen Erdoğan, "Hangi demokratik anlayışa sığıyor İslamofobi? Antisemitizm noktasında ben açıklama yaptığımda hiçbiri böyle bir açıklama yapmamıştı. Ama islamofobi noktasında hiçbir Avrupa Birliği ülkesi ortaya çıkıp tavır koyamıyor. Müslümanlara karşı Avrupa Birliği üyesi ülkelerde ne yazik ki akla hayale gelmez özgürlükler noktasında uygulamalar başladı" dedi.
Kaynak: Haber7