Penturk Haber
2022-06-18 15:37:21

Devrimci, yoldaş Serok Ahmet'in videoları

Yıldıray ÇİÇEK

18 Haziran 2022, 15:37

 Türkiye’ye yaptığı ihanetlerle, kötülüklerle adı tarihe geçmiş olan Serok Ahmet geçtiğimiz akşam “Sayın Bahçeli, bugün biraz uykusuz kalmanızı rica ediyorum. Saat 23:30’u bekleyin lütfen. @dbdevletbahceli” twitini atarak gerçekten anlatacak bir şeyi var gibi milleti beklentiye soktu. Dediği saatte de sosyal medyasına 8 dakika 3 saniye süren bir konuşmasını yükledi. Ama videonun altına herkes “Senin için harcadığım 8 dakika 3 saniyeme yazıklar olsun” tepkisini gösteriyordu. Serok Ahmet o saçma sapan cümlelerle, tespitlerle, örneklerle bezediği konuşması yerine “Güldür Güldür” programında kendiyle ilgili skeçleri yükleseydi inanın daha sempatik kalırdı.

Biliyorsunuz Ahmet Davidoğlu bölücülük duyguları depreştiği için geçtiğimiz hafta Diyarbakır’da “Kürt Çalıştayı” yapmıştı.

MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli de Serok Ahmet’in bu etnik ve bölücü fitnesine “Zillet ittifakının ıslah olmaz üyesi Serok Ahmet’in, Diyarbakır’da düzenlenen “Demokratik Geleceğimizin İnşası: Kürt Meselesi” çalıştayında yaptığı konuşma, bu çalıştaya PKK’lıların ve FETÖ’cülerin aleni katılımı bölücü bir provokasyondur. Serok artık kartını açık oynamaktadır. Ve PKK tezlerini savunacak kadar çukurlaşmıştır. Serok Ahmet, Türkiye’nin başına sarılmış beladır, kumanda edilen mandacıdır, geçmişi ve geleceğiyle siyasi kundakçıdır” sözleriyle tepki göstermişti.

Serok Ahmet’in derdi bu sözler olmuş…

Bölücülere atmosfer yaratmak için “Kürt Çalıştayı” yapan kendinde bir problem yok ama ihanetini yüzüne vuran MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’ye “Sizin psikolojik sıhhatiniz konusunda ciddi şekilde kaygılıyım” demiş…

Bunu diyen de “Açık söyleyeyim, doktora tezimi yazarken rüyalarımda bazen Gazali ve Hegel’le tartıştığımı hatırlarım” diyerek nasıl bir psikolojide olduğu muamma olan Serok Ahmet…

“Bütün ömrüm CHP zihniyetiyle mücadelede geçti” derken bugün CHP’nin figüranı olan bir adamın psikolojik tahliller yapmasını aslında şu sözleri üzerinden değerlendirmek lazımdır:

“1970’li yıllarda ‘sol’ ideolojinin güçlü olduğu bir ortamda büyüdüm. Yani İstanbul Lisesi, Boğaziçi Üniversitesi… Ama ben kendimi sağcı olarak görmedim hiçbir zaman. Marksist literatürü de ilk kez ortaokul çağlarında okuduk hepimiz o günkü şartlar gereği.“

Bu minvalde yetişen Ahmet Davutoğlu AK Parti’den ayrılınca CHP’ye dümen kırmak için birden “Devrimci-Yoldaş Ahmet” oluverdi.

Yeni patronu Kemal Kılıçdaroğlu da “Ben Dersimli- Devrimci Kemal’im” derken, o da “Ben de milliyetçiyim, Ülkücüyüm” demeye başladı. Meral Akşener de AK Parti’ye katıldığı günlerde “Eskiden Ülkücüydüm, şimdi demokratım” demişti… Bu ittifakın alayının psikolojisi görüldüğü gibi bozuk. O yüzden herkesi kendileri gibi görüyorlar.

Neyse biz yine Serok Ahmet’e dönelim?

Serok Ahmet’in videodaki konuşması içinde her cümlesinin temeli, anlamı bozuktu.

MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin Diyarbakır’da binlerce insanın toplandığı miting düzenlediğini unutup, sanki Diyarbakır’a hiç gitmemiş gibi “Siz insan içine karışmadığınız için, Diyarbakır’a gidemediğiniz için mesela Kürtlerin hâletiruhiyesini anlayamazsınız” cümlesini kurabiliyor. Ankara’da ne söylüyorsa Diyarbakır’da da aynı cümleleri söyleyen MHP Lideri Devlet Bahçeli’ye bu cümleleri kurabilen Serok Ahmet “Kürt Çalıştayı” düzenlediği Diyarbakır’da terör örgütü PKK’yı, onun hizmetkârı HDP’yi tek cümleyle kınayabilmiş midir?

Hatırlayın; bu Serok Ahmet, “Tunceli’ye gidip aynı cümleleri kuramazsınız” demişti. MHP Lideri Devlet Bahçeli Ankara’da ne söylüyorsa aynısını orada da haykırmıştı. Bozulmaya doymadığı gibi niye hafızasını yitirmiş gibi davranıyor onu da anlamış değilim.

Yerel seçimlerden sonra sık sık kullandığı “Bir seçim kazanmak için İmralı’dan mektup getirmeyi meşru gördünüz. Kırmızı bültenle aranan Osman Öcalan’ın televizyonlara çıkmasını neredeyse alkışladınız” iftirasını atıyor. Oysa bu cümlenin kendisini bumerang gibi vuracağına aklı basmıyor.

Serok Ahmet teröristbaşı Öcalan’ın mektubundan bahsediyor. Teröristbaşı Öcalan mektubunda ne diyordu: Cumhur ve Millet İttifaklarının bu gerçekliğine karşılık HDP’de vücut bulan Demokratik İttifak anlayışı, güncel seçim tartışmalarına taraf ve payanda yapılmamalıdır.

Peki, Serok Ahmet’in sürekli avukatlığını yaptığı HDP bu mektuba yazılı açıklama yaparak ne demişti: Sayın Öcalan’ın açıklaması ile HDP’nin şimdiye kadar yürüttüğü siyaset birbiri ile örtüşmektedir. İki tarihsel blok arasında taraf olmamaya ve Üçüncü Yol stratejisini kararlı ve ısrarlı bir şekilde sürdürmeye dayalı olarak HDP’nin İstanbul seçimlerine yönelik seçim stratejisinde ve taktik adımlarında bir değişiklik söz konusu değildir.”

Peki, Serok Ahmet’in ve ortaklarının sürekli serbest bırakılmasını istediği terörist Demirtaş o mektuba ne demişti?

“Öcalan’ın demokratikleşme ve barış için alacağı her türlü inisiyatifin yanında olacağımdan, başarısı için samimi çaba sarf edeceğimden kimsenin kuşkusu olmasın.”

Peki, teröristbaşı Öcalan’ın mektubunu bu şekilde bağrına basan HDP ve terörist Demirtaş’a zerre tepkisi oldu mu bu Serok Ahmet’in?

Olmadı. Oysa suçladığı Sayın Devlet Bahçeli o mektupla ilgili “HDP-PKK-teröristbaşı ve terörist Demirtaş arasındaki derin çatlakların çok boyutlu analiz ve yorumu elbette yapılacak, nihai olarak İstanbul içine çekilmek istenen girdaptan 23 Haziran’da tamamıyla kurtulacaktır” açıklamasını yapmıştı. Hadi senin yaptığın bir açıklama varsa göstersene Serok Ahmet? Sen de HDP gibi götürüp oyunu CHP’li Ekrem İmamoğlu’na verdin değil mi?

Terörist Öcalan üzerinden iftiralar atıyorsun da Başbakan iken neler yaptığını unuttun mu? Psikolojin hafızan silinecek kadar mı bozuk?

2014 tarihinde şimdi ki patronun Kemal Kılıçdaroğlu sana “Şimdi Davutoğlu ile Öcalan arasında görüşmeler yapılıyor. Ne görüşüyorlar kimse bilmiyor. Ne vaatlerde bulunuyorlar kimse bilmiyor” açıklamasını yapmıştı. Cevap verebildin mi?

Şimdi sizin ittifaka çalışan gazeteci Murat Yetkin 2014 yılında “DAVUTOĞLU, PKK EYLEMLERİNİ ÖCALAN MEKTUBU İLE BİTİRDİ” başlıklı yazısı içinde bu mektup olayını “Davutoğlu’nun toplantı sonrasında basın açıklamasında vurguladığı “her türlü tedbir” içine bu da dâhildi. Ve aslında o açıklamanın biraz geç başlamasının nedeni de Öcalan’dan eylemlere son verilip diyalog görüşmelerine devam edilmesi mektubunun alındığından emin olunmak istenmesiydi. Akşam saatlerinde Öcalan’ın mektubu HDP yetkililerine ulaştırılmıştı. HDP yetkilileri ile Kandil’deki PKK karargâhı arasında o saatlerde ne tür görüşmeler geçtiği henüz açığa çıkmış değil. Ama Ankara’nın saptamasına göre günün 8 Ekim’den 9 Ekim’e döndüğü gece yarısı saatlerinden itibaren “talimat” yurt çapında HDP ve KCK birimlerine ulaştırılmaya başlamış, endişe edilen belli kritik eylemler durdurulmuştu” cümleleriyle anlatmıştı. Bir tekzip yayınlamış mıydın?

Kobani olayları olduğunda Başbakan idin. O dönemin Kobani olaylarının azmettiricisi Selahattin Demirtaş HDP Eşbaşkanı iken önce onunla sen görüşüp, daha sonra onu teröristbaşı Öcalan ile telefonla görüştüren sen değil miydin?

Terörist Demirtaş bunu “Şunu da altını çizerek belirtmek istiyorum, dün gece itibariyle bizler sayın Öcalan ile kısa bir mesaj bağlantısı kurma imkanı bulduk” cümlesiyle deşifre etmedi mi?

Sen Başbakan iken terörist Demirtaş ile teröristbaşı Öcalan arasında hat mı kurdun? Yoksa senin cep telefonundan mı görüşmüşlerdi? Gördün mü bumerangı Serok Ahmet?

Sana boyundan büyük işlere girme altında kalırsın dedik değil mi defalarca?

Gelelim Osman Öcalan konusuna. Osman Öcalan Türkiye’deki televizyon kanallarına çıkarken sen de bu ülkede Başbakanlık görevindeydin. Hatırlıyor musun? Yoksa hafızanı mı yitirdin?

AHaber’e ve Akit Tv’ye çıkmıştı. AKP iktidarına yakın bu televizyon kanallarına çıktığında Başbakan olarak olaya nasıl müdahale etmiştin?

Garip olan ne biliyor musun Serok Ahmet?

23 yıl önce Kandil’den kaçan, teröristbaşı abisi Abdullah Öcalan tarafından ölüm listesine alınan Osman Öcalan senin gibi PKK’yı savunmuyordu.

Serok Ahmet, sen “PYD’yi meşru görüyoruz” derken Osman Öcalan çıkarıldığı televizyonlarda “PYD’nin kuruluşunda ben de vardım. PYD’nin %70’i PKK militanlarından, %30’u da PKK sempatizanlarından oluşuyor. PYD şimdi tamamen ABD’nin güdümünde” diyordu. Yoksa senin PYD’yi meşru görmenin sebebi kuruluşunda Osman Öcalan’ın olması mı?

Serok Ahmet, sen terörist Demirtaş’ın serbest bırakılmasını isterken, Osman Öcalan alçağı bile “Demirtaş, lider bir kişilik değildir, militandır” diyerek onu eleştiriyordu.

Osman Öcalan’ın TRT’ye çıkarılması teknik, zamanlama, içerik açısından her türlü yanlıştı ama terör örgütü PKK’yı savunma cümlelerini kurmadı. Onu sen yapıyorsun Serok Ahmet. Yazıklar olsun ki bu ülkede senin gibi biri Dışişleri Bakanlığı ve Başbakanlık yaptı.

Serok Ahmet senin nerene el atsak elimizde kalır. Senin sadece keşke psikolojin bozuk olsaydı.

“Ben Yörüğüm, Türkmenim” ayaklarıyla bu ülkede yaptığın bölücülüğü maskelemeye çalıştığını kimse anlamıyor mu sanıyorsun?

Dağlara yazılan “Ne mutlu Türk’üm Diyene” sloganından rahatsız ol ama etnik fitne ve bölücülük için “Kürt Çalıştayı” düzenle… Vay seni Serok Ahmet vay…

MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli milyonlarca Türk Dünyasının kalabalığında, sen ise ihanetin kuytu köşelerindesin. Girdiği ilk seçimde partisi sadece 17 oy alan Serok Ahmet sen neyin tribindesin?

Serok Ahmet sen etnik fitne, Devlet Bahçeli ise Türk milletinin birliği yanındadır.

Serok Ahmet sen bölücülük fikrinde, bölücüler yanında Devlet Bahçeli ise bölücülüğü, bölücüleri ezendir.

Serok Ahmet sen ABD projesi, Devlet Bahçeli ise Türk vizyonudur.

O yüzden var git işine Serok Ahmet… Hem sen artık bırak bu kasıntı konuşma işlerini, Güldür Güldür’deki Ahmet Davidoğlu bizi daha iyi güldürüyor.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.