27.06.2021, 20:56

ABD özgürlük, hukuk, demokrasi diyorsa eyvah!

 ABD'nin başkenti Washington'da “Türk Demokrasi Projesi” adlı bir dernek kuruldu. ABD’nin kendi demokrasi düzenini sağlamadan Türkiye’nin demokrasi üzerinde çalışma yapacaklarına dair bu girişim Türkiye üzerinde yeni tezgâhlara başladıklarının bir adımıdır. Daha doğrusu bitmeyen tezgâhlarını daha çok artıracaklardır. ABD “demokrasi getireceğim” diyorsa demokrasiyi öldürecektir. ABD “özgürlük getireceğim” diyorsa özgürlüğü öldürecektir. ABD “hukuk getireceğim” diyorsa hukuku öldürecektir.

          ABD’nin demokrasi, hukuk, özgürlük nutuklarıyla dünyanın birçok yerinde yaptığı kanlı tezgâhları görünce aklıma hep "Amerika İmparatorluğu" kitabıyla ünlenen Cladue Juien’ın kitabında ABD'nin özgürlük anlayışıyla ilgili tarifi geliyor:

          "Amerika İmparatorluğu'nun ayrıcalıklı üstünlüğü, etki alanına sınır çizmemiş olmasıdır. Hiçbir coğrafya haritası, bu imparatorluğun sınırlarını çizip belirtemez... Amerika İmparatorluğu, en diktatörce rejimlere dayanarak bir askeri üsler ve paktlar ağı içinde tüm yeryüzünü sarmıştır. Üstelik bu kuşatma "özgürlüğü savunmak' içindir. Askeri mekanizmaların öldürücü ateşi altında Dresten, Hiroşima ve Vietnam köylerini ezip, yerle bir etmesi hep özgürlük adınadır"

          Kendi ülkesinde savunmasız, silahsız ABD vatandaşlarını zevkine çekip vuran ABD polisleri varken, dünyanın birçok ülkesinde işgalleriyle, saldırılarıyla milyonlarca insanı öldüren, sakat bırakan ABD profili ortada iken çeşitli ülkelere “size demokrasi getireceğiz” diye musallat olması karaktersiz, ikiyüzlü bir devlet olmanın manzarasıdır.

          Washington'da kurulan “Türk Demokrasi Projesi” işte bu karaktersizliğin ve ikiyüzlülüğün bir meyvesidir. Bu derneğin kurucuları arasında Türkiye’nin YPG-PYD terör örgütlerine karşı yaptığı mücadelede safını YPG-PYD’den yana kullanan eski Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton’un olması zaten “Türk Demokrasi Projesi’nin” nasıl bir tezgâh olduğunu anlamamıza yetecektir. “Türk Demokrasi Projesi’ndeki” diğer kurucuların da “Bana arkadaşını söyle size kim olduğunuzu söyleyelim” mantığı üzerinden nasıl kişiler olduğunu anlayabiliriz.

          Turkish Democracy Project (Türk Demokrasi Projesi) isimli derneğin internet sayfasında "Türk Demokrasi Projesi, Türkiye'nin son zamanlarda demokrasiden uzaklaşmasına ve otoriterliğe dönüşmesine yanıt olarak oluşturulmuş, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan, uluslararası bir politika örgütüdür" ifadeleri yer alıyor. 

          Turkish Democracy Project (Türk Demokrasi Projesi) tamamen Türkiye’yi dünya ülkeleri nazarında demokrasiden, özgürlüklerden, hukuktan yoksun bir ülke şeklinde göstermek için faaliyet ve propagandalarına başlamış vaziyettedir.

          Türk Demokrasi Projesi’nin yaptığı açıklamada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın komşularını tehdit ettiği belirtiliyor ve şu suçlamalar yapılıyor:  "(Erdoğan) aşırılıkçı grupları destekledi, Orta Doğu'dan Avrupa'ya kadar uzanan çatışmaları desteklemek için malzeme gönderdi, etnik azınlıklara zulmetti, özgür basını yok etti, siyasi muhalifleri hapse attı ve öldürdü, demokratik kurumları aşındırdı, Türkiye'nin tüm kurumlarına yolsuzluk yaydı. Aynı zamanda, Türkiye ekonomisi, Erdoğan'ın politikalarının bir sonucu olarak ciddi bir ekonomik gerileme yaşadı. Hukukun üstünlüğü bozulurken ve yolsuzluk yaygınlaşırken, Erdoğan ve oligarkları servet ve güç toplamaya devam ediyor.

          Türk Demokrasi Projesi isimli dernek amacının 'Türkiye'yi daha demokratik politikalar benimsemeye teşvik etmek ve Türkiye'nin demokratik kurumlarının, insan haklarının korunmasına ve ekonomik refahına yönelik sürekli erozyonunu durdurmak olduğu' belirtiliyor. Ama belli ki Türk Demokrasi Projesi isimli, tezgâh kurmak için faaliyete başlayan derneğin haber kaynağı FETÖ ve PKK olacaktır. Türk Demokrasi Projesi’nin sosyal medya hesabından Ahval isimli FETÖ’nün yayın organından haber paylaşması bunun delili ve ispatıdır. Derneğin kurucuları arasında FETÖ'den hakkında yakalama kararı bulunan CHP’li Aykan Erdemir’in de yer alması tam adresin konumunu gösteriyor.

          Zaten Türk Demokrasi Projesi’nin yaptığı suçlamalar PKK ve FETÖ’nün Türkiye’ye yönelik yaptıkları kara propaganda malzemeleridir.

          MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli Türkiye ve bölgemizdeki bu tür gelişmeleri, faaliyetleri çok titizlikle takip ettiği için bu konulara geçtiğimiz Salı günü gerçekleşen MHP Grup toplantısında şu şekilde ve herkesten önce değinmiştir:

          “Son dönemlerde yaşanan iç ve dış gelişmelerin şifreleri çözüldüğünde karşımıza manidar ve üzerinde dikkatle durulması lazım gelen irtibat ve ilişki ağları çıkmaktadır.

          10 Haziran 2021’de, Birleşik Krallık Başbakanı’yla ABD Başkanı arasında “Yeni Atlantik Şartı” imzalanmıştır.

          Bu çerçevede, demokrasi kurumuyla açık toplumun savunulması, şeffaflık, hukukun üstünlüğü, sivil toplumun ve bağımsız medyanın desteklenmesi, adaletsizlik ve eşitsizlikle mücadele ön plana çıkmıştır.

          Müteakiben 11-13 Haziran 2021 tarihlerinde G-7 Liderler Zirvesi toplanmış, demokrasi, özgürlük, eşitlik, hukukun üstünlüğü ve insan haklarına saygı vurgusu yapılmıştır.

          14 Haziran 2021’de NATO Liderler Zirvesi, 15 Haziran 2021’de de AB-ABD Zirvesi gerçekleştirilmiştir.

          Bilhassa NATO’nun 2030 Vizyon Belgesi’ne yapılan atıf kapsamında, ittifakın siyasi boyutunun önümüzdeki süreçte güçlendirileceği, yolsuzlukla mücadelenin NATO için önem taşıdığı ifade edilmiş, nihayetinde demokrasinin destekleneceği kayıt altına alınmıştır.

          AB-ABD Zirvesi’nde ise, yine demokrasinin sahiplenileceği, otoriterliğin her türlü şeklinin reddedileceği hususuna temas edilmiştir.

          Hiç kimse ne var bunlarda demesin, zarfa değil mazrufa bakmak, söylenenden ziyade maskeli küresel senaryonun devreye alınma niyetine odaklanmak, ayrıntıya istiflenmiş sinsi hedefleri tefrik etmek sorumlu ve milli bir siyaset marifetidir.

          Bu gelişmeler yaşandıktan sonra TÜSİAD Başkanı hemen pozisyon almış, kulağına üflenen yalan yanlış bilgilerle hükümeti, ekonomiyi, hukuk ve demokrasi konularındaki eleştirilerini sıralamıştır.

Bize göre zamanlama ilginçtir.

          TÜSİAD, son dönemlerde hukuk devletiyle hiçbir şekilde bağdaşmayacak karanlık ve karmaşık ilişki ağlarından muzdarip olduğunu ileri sürmüştür.

Türkiye bir hukuk devletidir, hukukun üstünlüğü de egemendir.

          TÜSİAD’ın dış tazyiklere, dış telkinlere değil, milletimizin gerçeklerine, milli güvenliğimizin haysiyetine saygı ve riayeti paradan daha önemli olan bir şeref meselesidir.”

          Türkiye üzerinde oynanmak istenen emperyalist oyunların farkında olan ve Türk milletini sürekli uyaran MHP’den işte bu yüzden rahatsızlar. İzmir’de HDP’ye yönelik gerçekleştirilen kanlı tezgâhı bile MHP üzerinden işleme ve yönlendirme de emin olun bu tezgâhın bir parçasıdır. MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin vizyonu ile baş edemedikleri için sürekli Türkiye ve MHP üzerinde oynadıkları oyun başarısız olmaktadır.

          Cumhur ittifakının varlığı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın her alanda Türkiye’nin haklarını, hukukunu koruma mücadelesi Türkiye’ye bu yüzden büyük ihtiyaçtır.

          ABD, Türkiye’nin Irak ve Suriye’deki terörle mücadelesinden, Türk Dünyasını güçlendiren çalışmalarından, Akdeniz politikasından, Ayasofya’nın açılışından, Karabağ’ın işgalden kurtulmasından rahatsızdır. Geçmişteki BOP çizgisinden çıkan Türkiye’ye nefret kusmaktadır. Zaten ABD Başkanı Joe Biden’in seçilmeden önce bunları ifade ederek “Türkiye’deki Erdoğan hükümetini muhalefeti destekleyerek devirmeliyiz” demesi de bu çalışmaların ön sinyaliydi.

          Türk Demokrasi Projesi isimli PKK, FETÖ, CİA artıklarının kurduğu derneğin Türkiye’ye ve hükümete yönelik bu suçlamalarına CHP ve yancıları tepki gösterebilir mi? Gösteremezler çünkü onlar çoktan “elin uşakları” olmuş durumdadır.

Afrin operasyonuna ABD nasıl karşıysa CHP, HDP, İP, FETÖ ve diğer uzantıları da karşıydı.

          Türkiye’nin milli savunmayı güçlendirmek için Rusya’dan aldığı S-400'e ABD nasıl karşıysa, CHP, HDP, İP, FETÖ ve diğer uzantıları da karşıydı.

          Türkiye’deki PKK’lıların, FETÖ’cülerin cezalandırılmasına ABD nasıl karşıysa CHP, HDP, İP, FETÖ ve diğer uzantıları da karşıydı.

          Ayasofya’nın ibadete açılmasına ABD nasıl karşıysa CHP, HDP, İP, FETÖ ve diğer uzantıları da karşıydı.

          Karabağ’ın Ermeni işgalinden kurtarılmasına ABD nasıl karşıysa CHP, HDP, İP, FETÖ ve diğer uzantıları da karşıydı.

          Hatta CHP Karabağ’ın işgalden kurtarılmasındaki gelişmelere aynı Türk Demokrasi Projesi adı altında kurulan derneğin Türkiye’ye olan sakat bakış açısıyla uyumlu bir dille eleştiri getirmişti.

          Kemal Kılıçdaroğlu’nun dış politika danışmanı ve İstanbul Milletvekili Ünal Çeviköz’ün "Maalesef gelen haberlerde, Türkiye'den Azerbaycan'a silah yardımı yapıldığı ve söylentilere göre cihatçı grupların da Azerbaycan'a gönderildiği ifade ediliyor." suçlamasıyla Türk Demokrasi Projesi’nin Türkiye’ye yaptığı suçlama hakkında bir fark görebilen var mıdır?

          Dikkatlice geçmişten günümüze Türkiye’deki muhalefetin yaptığı suçlamalara bakın Türk Demokrasi Projesi’nin bunlardan ilham alarak kurulduğunu göreceksiniz. Birçok konunun ana kaynağı da emin olun ihanetin kucağındaki bu muhalefettir.

          ABD merkezli kullanılan Türkiye’deki muhalefet, erken seçim yaptırmak için her türlü atmosferi yaratmaya çalışacaktır. ABD'nin başkenti Washington'da kurulan Türk Demokrasi Projesi gibi derneklerle paslaşarak bu atmosferi yaratma peşinde olacaklardır.

          Tam da bu gelişmeler olurken PKK elebaşı Duran Kalkan’ın "Türkiye'yi HDP yönetebilir. Şu an bu durumlar da ortaya çıktı. Bütün yönetim HDP'ye devredilmelidir. HDP yönetimi istemelidir. HDP'nin nasıl yönetim olacağı tartışılmalı. Yönetime nasıl geleceği, kimlerle yönetimi nasıl paylaşacağı tartışılmalı. Biz PKK olarak destek veririz." açıklamaları çok ilginç olmuştur.

Türkiye’nin yönetilmesini HDP’ye kim devretmelidir?

HDP yönetimi kimden istemelidir?

          Terör örgütü PKK, “Erdoğan hükümetini devirmeliyiz bunun için Türkiye’deki muhalefeti desteklemeliyiz” diyen ABD Başkanı Joe Biden’e mı mesaj veriyor?

          CHP gibi milli güvenlik meselesi olan bir partinin varlığında her türlü siyasi proje uygulanmak istenebilir. CHP’nin HDP ile birlikte bu ülkede yapmayacağı ihanet yoktur. ABD’nin yeni sürüm “Bizim Çocukları” işte bunlardır. Silah ABD’den, akıl ABD’den, sermaye ABD’den geçinip gidiyorlar…

Yorumlar (0)
15
açık
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 30 81
2. Fenerbahçe 30 79
3. Trabzonspor 30 49
4. Beşiktaş 30 46
5. Kasımpasa 30 43
6. Başakşehir 30 42
7. Rizespor 30 42
8. Antalyaspor 30 41
9. A.Demirspor 30 39
10. Alanyaspor 30 39
11. Sivasspor 30 38
12. Samsunspor 30 36
13. Kayserispor 30 36
14. Ankaragücü 30 33
15. Hatayspor 30 33
16. Konyaspor 30 33
17. Gaziantep FK 30 31
18. Karagümrük 30 30
19. Pendikspor 30 29
20. İstanbulspor 30 13
Takımlar O P
1. Eyüpspor 27 64
2. Göztepe 27 56
3. Sakaryaspor 27 47
4. Ahlatçı Çorum FK 27 45
5. Kocaelispor 27 45
6. Bodrumspor 27 44
7. Boluspor 27 43
8. Bandırmaspor 27 41
9. Gençlerbirliği 27 40
10. Erzurumspor 27 37
11. Ümraniye 27 33
12. Keçiörengücü 27 32
13. Manisa FK 27 31
14. Şanlıurfaspor 27 27
15. Tuzlaspor 27 27
16. Adanaspor 27 27
17. Altay 27 15
18. Giresunspor 27 7
Takımlar O P
1. Arsenal 28 64
2. Liverpool 28 64
3. M.City 28 63
4. Aston Villa 29 56
5. Tottenham 28 53
6. M. United 28 47
7. West Ham United 29 44
8. Brighton 28 42
9. Wolves 28 41
10. Newcastle 28 40
11. Chelsea 27 39
12. Fulham 29 38
13. Bournemouth 28 35
14. Crystal Palace 28 29
15. Brentford 29 26
16. Everton 28 25
17. Luton Town 29 22
18. Nottingham Forest 29 21
19. Burnley 29 17
20. Sheffield United 28 14
Takımlar O P
1. Real Madrid 29 72
2. Barcelona 29 64
3. Girona 29 62
4. Athletic Bilbao 29 56
5. Atletico Madrid 29 55
6. Real Sociedad 29 46
7. Real Betis 29 42
8. Valencia 28 40
9. Villarreal 29 38
10. Getafe 29 38
11. Las Palmas 29 37
12. Osasuna 29 36
13. Deportivo Alaves 29 32
14. Mallorca 29 30
15. Rayo Vallecano 29 29
16. Sevilla 29 28
17. Celta Vigo 29 27
18. Cadiz 29 22
19. Granada 28 14
20. Almeria 29 13