Son Dakika

Kılıçdaroğlu'ndan her satırı olay Erdoğan yorumu!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında ilk kez bu kadar sert ifadeler kullandı.

SİYASET 13.03.2016, 17:30 13.03.2016, 19:36
Kılıçdaroğlu'ndan her satırı olay Erdoğan yorumu!
 CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye’nin adım adım bir dikta yönetimine gittiğini söyledi. Kılıçdaroğlu Davutoğlu ve Erdoğan'a ağır sözlerle yüklendi.

Kılıçdaroğlu, "İktidar, yani Adalet ve Kalkınma Partisi iktidardan gitmemek için siyasi cinayetler dahil her şeyi yapabilecek pozisyonda şu anda. Çünkü gitmenin kendisi açısından maliyetini çok iyi biliyor. Davutoğlu ile Erdoğan arasında ciddi bir boşluk var. Ben bunu görüyorum, hissediyorum. Ama Erdoğan hiç kimseyi dinlemiyor. Onun için kural yok. Narsist sözcüğünü bunun için kullandım" dedi.


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu iki günlük ziyaret için geldiği İzmir’de, İstanbul, Ankara ve İzmir’deki basın temsilcisi ve köşe yazarlarıyla Seferihisar’da akşam yemeğinde buluştu. Soruları yanıtlayan Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin tehlikenin sınırında olduğunu, artık bunun CHP’nin değil herkesin sorunu olduğunu, demokratik ülkelerin bile Türkiye’nin durumundan endişe duyduğunu söyledi. Yeni şeyler yapmak gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Türkiye’nin gidişinden kaygılıyım. Bunu Davutoğlu’na bizzat söylediğim için burada rahatlıkla ifade ediyorum. Türkiye’nin üçüncü sınıf kadrolarla yönetildiğini, devletin liyakat sisteminin tamamen tasfiye edildiğini, devlet yönetiminde gücün kilim elinde olduğu konusunda ciddi kaygılarım var. Tam bir başıbozukluk var" dedi.

"TOPLUMU KUCAKLAYAN PLATFORM YARATMALIYIZ"

CHP’nin bir türlü iktidara gelemediği, ’sine-i millete’ dönmeyi düşünüp düşünmedikleri yolundaki soruya Kılıçdaroğlu şu yanıtı verdi:

"Bizim sine-i millete dönmemiz için AKP’nin evet demesi lazım. Milletvekillerinin istifasının kabul edilmesi için parlamentonun karar alması lazım. Parlamento bu kararı almadığı sürece bizim dönme şansımız yok zaten. Meclis’e katılmadığımız zaman kendi istedikleri bütün yasaların tamamını parlamentodan geçiriyorlar. En azından CHP olarak biz hiçbir şey yapmasak, belli yasaların çıkmasını engelleyebiliyoruz. Öyle bir gücümüz var. Sine-i millete dönmek demokrasi kültürünün geliştiği bir toplumda çok etkili olur. İktidarda olanlar bile demokrasiye inanmıyorlarsa, bizim dönmemiz onlara ancak belli avantajlar sağlamış olur. Yine siz yapılan bütün olumsuzlukların sorumlusu haline dönüşebilirisiniz. Kaş yaparken göz çıkarmak gibi bir sonuç çıkabilir ortaya. O nedenle daha sağduyulu daha dikkatli, toplumun her kesimini kucaklayan, bir platform yaratmak zorundayız. Bu ülkenin aydını, sanatçısı, yazarı çizeri ortak payda oluşturup özel bir çaba harcayabiliriz."


Türkiye’nin bugünkü önceliğinin demokrasi ve özgürlük olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, Doğu ve Güneydoğu’daki vatandaşın tek derdinin güvenlik olduğunu, Orta Anadolu veya Karadeniz’de müthiş bir borç batağında olan vatandaş kitlesinin ise demokrasi veya özgürlük değil, karnını doyurmaya çalıştığını hatırlattı. Kılıçdaroğlu "Siz istediğiniz kadar demokrasi deyin, özgürlük deyin o diyor ki ’Ben aybaşını nasıl getireceğim? Sen uzaydan mı geldin? Sen benim halimden anlamıyorsun’ diyor" dedi.

TÜRK İŞ’E SİTEM

TBMM’de işçilerle ilgili yasa görüşülürken Türk İş’in bildiri yayınlamakla yetindiğini, kendilerine gelip yardım istediğini anlatan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"E ne oldu. Sokağa mı çıktın, ne yaptın? İşçinin hakkını korumanın yolu parlamento dışında eylem yapın, izin alın miting yapın. Hak- İş o da aynı çerçevede. Ortada bir DİSK var. DİSK’in de tablosunu hep beraber görüyoruz. Sivil toplum örgütlerine geliyorum. Gerçekten güçsüzler. Ortada bir tek CHP kalıyor. CHP ne yapıyor? CHP’yi ideolojik olarak daha güçlü hale getirmek için çalışmalar yaptık. Ama öyle bir noktaya geldik ki, Türkiye elden gidiyor neyin çalışması? Zamanımız bile yok. Bu tablo içinde en azından gidişattan rahatsız olan bütün toplum kesimlerini bir araya getirmemiz lazım.Parlamentoda da parlamento dışında da çalışacağız. Bu açıdan bizim Türk İş’i, Hak İş’i yüreklendirmemiz lazım."

SORULARI YANITLADI

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, basın mensuplarının kendisine yönelttiği sorulara verdiği yanıtlar şöyle:

DİKTA YÖNETİMİ

"Aklımızda dünya kadar proje var. Ama şu anda proje açıklamanın hiçbir albenisi yok. Türkiye bir savaşın içinde. Projeyi kime anlatacağız? Bakıyoruz üniversitelere, Anayasa hukukçuları en azından anayasa konusunda bir ortak bildiri yayınlayabilirler mi dedik. Vardıkları sonuç şu oldu. ’Eğer böyle bir bildiri yayınlarsak genç öğretim üyelerinin tamamını üniversiteden atarlar ve üniversiteler de tümüyle elden çıkar.’ Geldiğimiz hale bakın. Adım adım Türkiye bir dikta yönetimine doğru gidiyor. Temel alt yapısı falan oturturmuş zaten. Şu anda ben gayet net söylüyorum. İktidar yani Adalet ve Kalkınma Partisi iktidardan gitmemek için siyasi cinayetler dahil, her şeyi yapabilecek pozisyonda şu anda. Çünkü gitmenin kendisi açısından maliyetini çok iyi biliyor. Davutoğlu ile Erdoğan arasında ciddi bir boşluk var. Ben bunu görüyorum, hissediyorum. Anlatılıyor da zaten. Ama Erdoğan hiç kimseyi dinlemiyor. Onun için kural yok. Narsist sözcüğünü bunun için kullandım. Evet tam bir narsist. Çünkü narsistler hiçbir kural dinlemezler. Onlar için kendi söyledikleri kuraldır. Kendi söylediğini kural kabul ediyor. Anayasa Mahkemesi karar vermiş. Hiç önemli değil. ’Anayasaya uymuyorum’ diyen bir kişi, bir süre sonra ’Ben anayasayı korumakla yükümlüyüm’ diyebiliyor. Bunu rahatlıkla söyleyebiliyor. Yani 180 derece dönebiliyor. Çünkü narsist bir kişilik. Erdoğan böyle bir tip. Bu tiple emin olun çatışalım mı çatışmayalım diye kendi içimizde de tartışıyoruz. Gerek var mı yok mu? Türkiye’nin bu kadar derdi varken, neden biz böyle bir tabloyla uğraşıyoruz. Evet böyle bir tabloyla maalesef uğraşıyoruz. Demokrasicilik oynuyoruz. Dayatılan bir demokrasi anlayışı, inanç anlayışı var. Kim aksini söylerse vatan haini. Türkiye’de karşımızda bir AKP devleti var. Altını çiziyorum. Bir hükümet var ve o aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti devleti. Valisi, kaymakamı, öğretmeni, üniversite hocası baştabibi, tamamı kendisini iktidarın memuru olarak görüyor. Bu tabloyu bizim düzeltmemiz isteniyor. Düzeltmek zorundayız. Bunun bedeli olacak. Bu bedeli ödeyeceksek önce biz ödemeye hazırız."

TERÖRÜ NASIL ÇÖZECEK

"Terör sorununun parlamentoda çözüleceğini söyledik. Kürt sorununun sağlıklı çözümü için silahların susması lazım. Çatışma ortamında insanlar düşüncelerini rahatlıkla ifade edemezler. Çatışma ortamında siz sağduyuyu egemen kılamazsınız. Bana göre PKK ile saray arasında çok ciddi bir işbirliği var. O iki polisin öldürüldüğü Ceylanpınar’la başladı bu olay. Tamamen iki polisin öldürülmesiyle düğmeye basıldı ve bugünkü noktaya gitti. Silahların büyük kentlere depolanması ve buna iktidarın göz yumması. Neticede böyle bir ortama aşama aşama dayandık. Herkes Türkiye’nin geleceğinden kaygı duyuyor. Ben rahatlıkla söyleyebilirim. Bu sorunu CHP dışında ikinci bir parti çözemez. Biz çözeriz. Otururuz masaya, adam gibi konuşuruz. Sorunun çözüm adresi nedir? Demokrasi ve özgürlüğe dayanıyor. Yasaklı bir zihniyetten arındıracağız bu meseleyi. Bu ülkeye birinci sınıf demokrasiyi getirirseniz bu sorunu çözersiniz. Masaya meşru güçlerle oturacaksınız. Masada dört parti var zaten. Dört partinin dışında akil insanlar olacak. Başka bir organla birisini muhatap edecekseniz, akil insanlar muhatap olacak. Gayrimeşru bir organla muhatap olmasının önüne geçeceksiniz. Erdoğan ’400 vekil verin çözeceğim’ diyor. Pervin Buldan 1.5 yıl önce bir röportajda ’Bize özerklik sözü verdiler’ dedi. Sözü veren kim? Ben değilim. Daha sonra sayın Baluken de aynı şeyi söyledi. ’Bize özerklik sözü verdiler. Neden şimdi bunu yapıyorlar’ dedi. İki ayrı konuşma ve beyan da bugüne kadar AKP tarafından asla yalanlanmış değil."

BÖLGESEL ÖZERKLİK OLMAZ

"Biz AB yerel yönetimler özerklik şartını destekliyoruz. Türkiye’nin her tarafı için geçerli olacak. Yani İzmir için neyse Diyarbakır, Rize, Muğla için de aynı kurallar geçerli olacak. Bu yasalaştı zaten. Uygulanmasını istiyoruz. Ama bir bölgeye özerkliğe biz karşıyız. Doğru bulmuyoruz.

KENDİMİZİ ANLATAMIYORUZ

"Kendimizi dünyaya anlatıyoruz ama Türkiye’ye anlatmakta zorlanıyoruz. Nedeni de şu, Türkiye iki temel alanda gettolaştı. İnanç bağlamında ve etnik kimlik bağlamında. Doğuya gittik. Söylediklerinizin tamamı doğru dediler. Oy verecek misiniz? ’Hayır vermeyeceğiz.’ Niçin? ’Çünkü bizim partimiz var.’ Böyle bir dar alan içinde biz bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. İnanç alanında CHP’ye ciddi saldırılar var. Ben isterdim ki, sağcısı solcusu bu ülkenin aydını Sayın cumhurbaşkanı yanlış yapıyorsunuz. Namusunuz şerefiniz üzerine yemin ettiniz. Biz söyledik, biz eleştirildik. Bize siyaset yapın diyorlar. Peki biz siyaseti nasıl yapacağız? Şeref kavramı yok, namus kavramı yok. Yalanı istediğiniz kadar söyleyebilirsiniz. İnsanları istediğiniz kadar kandırabilirsiniz. Ödediğiniz vergilerin hesabı size asla verilmez. Kimin ne yaptığı belli değil. Bize diyorsunuz ki ’Siz nasıl siyaset yapıyorsunuz?’ Bizim ne kadar zor bir alanda siyaset yaptığımız düşünebiliyor musunuz? Bütün bunlara rağmen yine de, evet bir şeyler yapmamız gerekir. Bir çıkış yolu bulmamız gerekir. Geniş kitleleri nasıl ikna ederiz. Bunun arayışı içindeyiz."

Yorumlar (0)
15
açık
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 30 81
2. Fenerbahçe 30 79
3. Trabzonspor 30 49
4. Beşiktaş 30 46
5. Kasımpasa 30 43
6. Başakşehir 30 42
7. Rizespor 30 42
8. Antalyaspor 30 41
9. A.Demirspor 30 39
10. Alanyaspor 30 39
11. Sivasspor 30 38
12. Samsunspor 30 36
13. Kayserispor 30 36
14. Ankaragücü 30 33
15. Hatayspor 30 33
16. Konyaspor 30 33
17. Gaziantep FK 30 31
18. Karagümrük 30 30
19. Pendikspor 30 29
20. İstanbulspor 30 13
Takımlar O P
1. Eyüpspor 27 64
2. Göztepe 27 56
3. Sakaryaspor 27 47
4. Ahlatçı Çorum FK 27 45
5. Kocaelispor 27 45
6. Bodrumspor 27 44
7. Boluspor 27 43
8. Bandırmaspor 27 41
9. Gençlerbirliği 27 40
10. Erzurumspor 27 37
11. Ümraniye 27 33
12. Keçiörengücü 27 32
13. Manisa FK 27 31
14. Şanlıurfaspor 27 27
15. Tuzlaspor 27 27
16. Adanaspor 27 27
17. Altay 27 15
18. Giresunspor 27 7
Takımlar O P
1. Arsenal 28 64
2. Liverpool 28 64
3. M.City 28 63
4. Aston Villa 29 56
5. Tottenham 28 53
6. M. United 28 47
7. West Ham United 29 44
8. Brighton 28 42
9. Wolves 28 41
10. Newcastle 28 40
11. Chelsea 27 39
12. Fulham 29 38
13. Bournemouth 28 35
14. Crystal Palace 28 29
15. Brentford 29 26
16. Everton 28 25
17. Luton Town 29 22
18. Nottingham Forest 29 21
19. Burnley 29 17
20. Sheffield United 28 14
Takımlar O P
1. Real Madrid 29 72
2. Barcelona 29 64
3. Girona 29 62
4. Athletic Bilbao 29 56
5. Atletico Madrid 29 55
6. Real Sociedad 29 46
7. Real Betis 29 42
8. Valencia 28 40
9. Villarreal 29 38
10. Getafe 29 38
11. Las Palmas 29 37
12. Osasuna 29 36
13. Deportivo Alaves 29 32
14. Mallorca 29 30
15. Rayo Vallecano 29 29
16. Sevilla 29 28
17. Celta Vigo 29 27
18. Cadiz 29 22
19. Granada 28 14
20. Almeria 29 13