MUTLULUĞA KAPI AÇANLAR

 Mutlu olmaya ne de çok ihtiyacımız var şu günlerde. Kimi insanlar çok pahalı hediyelerle anlık mutluluklar yaşarken kimi insanlar da çok küçük sürprizlerle sonsuz mutluluklar yaşayabiliyor.
Gözlemlediğim kadarıyla biz Türk Milleti olarak yapamadığımız ya da ulaşamadığımız olayları hep eleştirme yoluna gidiyoruz. Hatta kıskançlık süreci işin içine girince yapılan işi takdir etmek yerine daha da fazla eleştirme durumuna geçiyoruz.
Günümüzde çokça karşılaştığım eleştiri konusu da şu; okumak söz konusu olunca, okuyan bir millet değiliz ki deyip çıkıyor işin içinden vatandaş. Soruyorum haftada ayda ya da yılda kaç kitap okuyorsun diye, cevap yok…
İnsanlar okumadığı gibi bir de herkesi kendisi gibi sanıyor, kimse okumuyor diyor. Halbuki köylerde eğitim gören çocuklar okumaya o kadar aç ki anlatamam, ama onların da şansı şu ki; okumak için alacak kitap bulamıyorlar, bulsalar da maddi olarak alacak imkanları olmuyor. Bu duygu ve düşüncelerle acaba ne yapabilirim diye sorup elini taşın altına koyanlar var.Tamamen gönüllülük esasına dayanarak güzel memleketimizin birbirinden güzel köylerinde ihtiyaç sahibi öğrencilerin yardımına koşuyorlar.
Kütüphanemiz var kitaba ihtiyacımız var diyenlere kitap gönderdiler, kütüphane kuruyoruz diyenlere destek verdiler, kitaplık kurmalarına yardımcı oldular ve kitap gönderdiler, yeri geldi sadece oyuncaklarla çocukları mutlu ettiler. Kış ayı memleketimizde çetin geçiyor deyip çocuklarımız üşümesin diyerek atkı,bere, eldiven takımı götürüp dağıttılar. Bazı öğrencilerimizin maddi imkanları çok kötü dediler, onlara ihtiyaçları doğrultusunda bot tarzı ayakkabılar, montlar götürdüler.
Bunları bizzat bu gönüllü arkadaşlar kendi elleriyle dağıttılar. İnsanlarla temas ederek gözlerindeki ışıltıya tanık oldular. Yukarıda anlattığım çabalar gönlüllük esası ile insanların yaptığı katkılar ile yapılıyor.
İyilik ve yardım söz konusu olduğunda Türk Milleti yüce gönüllüğünü gösteriyor. Elinde avucunda ne varsa başkası için veren vicdan sahibi bir milletiz. Sahip olduğumuz bu hasletlerimiz bizi diğer milletlerden farklı kılıyor.
Biz komşusu aç iken tok yatanın ayıplandığı bir kültüre sahip bir milletin çocuklarıyız. Bu istikamette çalışmalarımıza devam edeceğiz.
Mutluluğa Kapı Açanlar , insanların güvenini esas alan bir çalışma metoduna sahip. Mutluluğa Açılan Kapılar kimseden para talep etmiyor. Eksikler tespit ediliyor ve bu eksikler sosyal medya hesaplarından paylaşılıyor.
Yardımsever insanlarımız tespit edile eksikleri bu şekilde temin ediyor. Yapılan çalışmlar sosyal medya hesapları aracılığıyla paylaşılıyor. Şeffaflığa çok özen gösteriyorlar..
Yapılan işlerin şeffaf oluşu, her şeyin açıkça paylaşılıyor olması onlara olan güveni daha da perçinlemiş oluyor. Bir dernekleri ya da vakıfları yok. Kendilerinin anlatımıyla ; Mutluluğa Kapı Açanlar dedik adımıza. Bir tane hikaye kitabı ile bir çocuğun sonsuz mutluluğa nasıl ulaştığını gördük ve biz de bununla mutlu olduk.
Dedim ya en başında, mutlu olmak bizim elimizde, ve inanın küçük şeyler daha çok mutlu ediyor insanları. İnstagram hesabında @mutlulugakapiacanlar adıyla projelerimizi yürütüyoruz. 2019 yılında başladığımız bu serüvende 8 farklı şehirde 14 köy okulunda yüzlerce öğrenciye mutluluk götürdük. Onların mutluluklarıyla mutlu olmayı bildik. Şimdi önümüzde çok daha başka ve güzel hedeflerimiz var ve bunun için de siz gönlü güzel dostlara ihtiyacımız var. Sosyal medyada bizi takip etmeyi unutmayın.

Sevgi ve saygılarımla, hoşça ve mutlulukla kalın…