MHP'YE SALDIRAN PKK AÇILIMCILARI

"Ardından kırk köpek havlamayan kurda kurt denmez." şeklinde anlamlı bir atasözü vardır. MHP'ye yapılan saldırıları da herhalde en iyi bu atasözü izah ediyor. Zaten AKP/ PKK koalisyonu MHP'ye saldırmazsa, o zaman MHP'nin muhalefetinden şüphe etmek gerekir. MHP, Türk milleti adına gerçekten doğru yoldadır. Medya adeta silah gibi kullanılarak, sürekli MHP ateş altında tutulmaktadır. MHP'nin Bursa'da yüzbinleri toplaması ve Manisa'da halk tarafından bağrına basılması sonrası saldırılar her geçen gün artmaktadır. MHP'ye saldırmak için kimler sıraya girmedi ki?

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Bülent Arınç, Mehmet Metiner, M.Ali Şahin, Melih Gökçek, Yiğit Bulut ve ne kadar yandaş, ne kadar PKK açılımcısı varsa MHP'ye saldırıya geçmiş durumdadır. Bunların hiçbiri PKK'dan ve (AB)(D)ullah Öcalan'dan rahatsız değil ama MHP'den ve Lideri Devlet Bahçeli'den rahatsızdırlar. İmralı tutanaklarında, (AB)(D)ullah Öcalan AKP'yi kendisinin iktidara getirdiğinden, 10 yıldır iktidarda tuttuğundan ve talepleri gerçekleşmezse 50 bin kişiyle halk savaşı başlatacağından dem vuruyor ama o tutanakların sızdırılmasından sonra aradan neredeyse 1 ay geçti hala cevap veremediler. Gel gelelim mesele MHP olduğu vakit hepsi çıldırmış şekilde, hiç vakit kaybetmeden cevap veriyorlar.

PKK AÇILIMI MİMARI RECEP TAYYİP ERDOĞAN

Recep Tayyip Erdoğan hala akıllanmadı ve ağzından çıkanların kendisini hangi noktaya getirdiğini bir türlü anlayamadı.

2010 yılında, PKK/AKP arasındaki pazarlıkları ve görüşmeleri ortaya çıkaran MHP'ye "Bizim dört kez bunlarla (terör örgütü) bir araya oturduğumuzu söyleme şerefsizliğini yapanlar bu alçakça iftirada bulunanlar, bunun hesabını her yerde vereceklerdir." şeklinde cevap veren, daha sonra gerçekler ortaya çıkınca "İmralı ve Oslo'ya ben gönderdim, görüşmelere de devam ediyoruz" demek durumunda kalan Recep Tayyip Erdoğan, şimdi yine boyundan büyük laflar ederek, PKK ile neyin karşılığında anlaşma yapmaya çalıştığını soran MHP'ye aynen şunları söylemiştir:

"Şimdi diyorlar ki 'Siz terörist başına ne söz verdiniz-' Benim söylediğime inanacak mısın- Sen iddia sahibisin, ben şimdi bu iddia sahiplerine diyorum ki siz bu iddialarınızı ispat edemediğiniz sürece namertsiniz. Bizim oraya verilmiş bir sözümüz yok."

(AB)(D)ullah Öcalan'ın İmralı tutanaklarındaki sözleri ortada, Kandil'deki Murat Karayılan'ın sözleri ortada… PKK'lılara elmalı şeker verip mi ikna edeceksiniz? "Taleplerimiz gerçekleşmezse 50 bin kişiyle halk savaşı başlatacağını" söyleyen PKK'nın başındaki alçak değil midir? O talepler nelerdir? Çözümden kastınız nedir? Masaya oturduğunuz eli kanlı katiller taleplerini açık ve net bir şekilde ifade ederken, siz onları yalanlamıyor ama onlardan bağımsız sürekli aynı nakaratlarla inkara gidiyorsunuz. PKK ile oturup anlaştığınıza göre, onların açıklamalarını da ölçü alacağız değil mi Sayın Başbakan?

Siz sözde İslamcısınız, ateist (AB)(D)ullah Öcalan'ı nasıl ikna edeceksiniz? PKK silah bırakmayacağını, sadece taleplerinin gerçekleşmesini izlemek adına Kandil'deki inlerinde bekleyeceklerini söylüyor. PKK zaten Kandil'de beklemiyor mu, saldırılarını oradan gelip gerçekleştirmiyor mu?

MHP'ye sürekli "Şerefsiz, alçak, namert" kelimeleriyle saldırıp, sonra rezil olmak AKP kimliğinize yakışıyor ama Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı sıfatını taşıyan birine yakışmamaktadır.

Aklı ve beyni olan herkes gelişmelerin nereye gittiğini görmektedir. Namert olanlar bu gelişmeleri gizlemeye çalışanlardır.

AĞLAK ADAM BÜLENT ARINÇ

Türk düşmanı olan herkese ağlar. Fransa'da öldürülen 3 PKK'lı kadına bile üzüntüden ağladı. Ama onu bir asker, polis şehit olduğunda ağlarken gören olmamıştır. PKK'lılarla pazarlık masasında düşüp kalkıyorlar bu suç olmuyor ama bu ağlak adam MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin Bursa mitinginde yaptığı konuşmasından dolayı savcıları göreve çağırıyor.

2010 yılında o da aynı Recep Tayyip Erdoğan gibi "Biz teröristle, örgütle pazarlık yapacak namussuz, şerefsizlerden değiliz'' şeklinde konuşmalar yapıyordu. Kendi sözleri altında ezildi kaldı ama utanma duygusu olmadığı için, hiçbirşey olmamış gibi davranabiliyor. Dün öyle söylüyor ama inkâra gidiyordu, şimdi ise bu namussuzluklara ve şerefsizliklere karşı çıkanlara karşı savcıları harekete geçmeye çalışıyor. Çünkü seçim bölgesi Bursa'da MHP yüzbinleri toplamış, eski seçim bölgesi Manisa'da ise MHP sayesinde yer yerinden oynamıştır. Bursa ve Manisa'da MHP fırtınası esmiştir. Bülent Arınç'ın karın ağrısı bu yüzdendir.

PKK ile yol yürüyenler, MHP için savcıları göreve çağırmaktadır. Aman savcılar harekete geçin ki, Bülent Arınç ağlamasın sonra…

HADEP'DEN AKP'YE MEHMET METİNER

PKK'nın kapatılan partisi HADEP'de Genel Başkan Yardımcısıydı, şimdi AKP'den Adıyaman milletvekili… AKP/PKK arasındaki şimdiki ilişkiye geçmişten günümüze köprü dersek yanılmış olmayız. PKK'nın partisine gitmeden öncede Recep Tayyip Erdoğan'ın danışmanıydı, ona "Kürt Raporları" hazırlıyordu. Recep Tayyip Erdoğan'ın akıl hocasıydı. Bir ara piyasaya ses kaydı düşmüştü, o kayıtlarda da "Ben Tayyip Erdoğan'la demokratik bir Türkiye inşa edilebileceği kanaatinde değilim." diyordu. Bu ses kaydı yüzünden çok zor durumda kaldı, özür dilemek için ta Kayserilere gitti. Emine Erdoğan karşısında iki büklüm olmuştu. Televizyon kanallarını gezerek "Başbakan Erdoğan'dan bin kez özür diliyorum" açıklaması yapmıştı. Başbakan Erdoğan affetti mi bilmiyoruz ama o kendini affettirmek için her yolu demiyor. AKP/PKK koalisyonunu kuranların şimdi ki modası MHP'ye saldırmak olduğu için Mehmet Metiner'de sıraya girmiştir.

Mehmet Metiner "Biz bu kanı durdurduğumuzda, bu sorunu çözdüğümüzde MHP tabelasını indirmek zorunda kalacak. MHP diye bir parti kalmayacak." demiş… Kan durduğunda, terör sıfırlandığında, Apo'nun devlete yalvardığı yıllarda MHP iktidar ortağıydı. Terör yaratanlarla yol yürüyüp, onların partilerinde en üst görevlerde bulunup MHP'ye bu şekilde yorumlar yapmak ancak Mehmet Metiner gibi bir zekâ sahibinin üretimi olabilirdi. O da zekâ derecesini göstermekte geç kalmamıştır.

(AB)(D)ullah Öcalan'ın emriyle kurulmuş HADEP'te Genel Başkan Yardımcılığı yapmış adam ,"MHP diye bir parti kalmayacak " diyebiliyor.

Ortadoğu Bölgesi'nde milyonlarca insanın ölümünden dolayı vebal sahibi olan ve milyonlarca masumu öldüren ABD askerlerine dua edenler ,"PKK'nın kökü kazınsın" diyen MHP'ye kandan besleniyor diyebiliyorlar. MHP ,PKK yokken de vardı ,acaba AKP Büyük Ortadoğu Projesi ortadan kalkınca da var olacak mıdır? ABD-İsrail ikilisi yeryüzünden kaldırılırsa AKP kendi varlığını sürdürebilir mi?

Bir zamanlar (AB)(D)ullah Öcalan'ın yol arkadaşlığını yapan Mehmet Metiner, şimdi o yol arkadaşlığını AKP'de sürdürmektedir. Ne de olsa AKP'yi iktidara getiren ve 10 yıldır iktidarda tutan (AB)(D)ullah Öcalan'mış !

DURMAK YOK AKP'NİN YİĞ(İT)LİĞİNE DEVAM…

2010 yılına kadar AKP'nin vatan hainliklerini yazan, konuşan , Recep Tayyip Erdoğan'ın Türk milletine ihanetlerini anlatan ve sonradan Ergenekon örgütünden dolayı tutuklanma korkusu ile birden yandaş olan , AKP'lilerin bile hayret ettiği yalakalıkları yapan Yiğit Bulut'da Mehmet Metiner'in sözlerini referans alarak MHP'nin kapanacağını söyleyerek, şu yorumda bulunmuş : "Terörün varlığına dayanan bir muhalefet olmaz.Bu gazeteler ve televizyonlar için de geçerli, şirketler için de geçerli.Yeni Türkiye'yi iyi analiz edenler ayakta kalacak"

Kişiliği, karakteri, düşünceleri, fikirleri menfaat ve korkularına göre dönem dönem değişen Yiğit Bulut'a sormak lazımdır. PKK ortadan kaldırılırsa AKP'nin yol arkadaşı,sırdaşı, sevgilisi kim olacaktır? AKP'yi iktidara Öcalan getirdi ise ,çünkü Öcalan öyle diyor, Recep Tayyip Erdoğan da bu iddia karşısında susuyor. (AB)(D)ullah Öcalan desteğini çekerse AKP diye bir parti nasıl ayakta kalacaktır? Türk düşmanları olmasa AKP ayakta kalabilir mi?

2010 yılına kadar bunları sen yazmıyor muydun Yiğit Bulut? 44 yıllık tarihi olan MHP'yi ,10 yıllık AKP'nin ihanetleriyle kıyaslamaya kalkmak aptal ve ahmak işidir. Hormonlu bir şekilde üretilen AKP'nin tadsız ve tuzsuz olduğu anlaşılmış ve tükenişi hızlanmıştır.

MHP kıyamet kopana kadar var olacaktır. Çünkü MHP'yi var eden Türk milletinin iradesidir. MHP , AKP gibi Öcalan gibiler tarafından iktidara getirilecek ve iktidarda tutulacak parti değildir. Bize göre Recep Tayyip Erdoğan bir an önce AKP Genel Başkanlığından istifa edip ,o görevi AKP'nin gerçek sahibi olan (AB)(D)ullah Öcalan'a bırakmalıdır. (AB)(D)ullah Öcalan'da Yiğit Bulut'u hizmetçisi yapmalıdır. Yiğit Bulut'a artık yakışan odur.

Dün öyle, bugün böyle olan Yiğit Bulut birde İsrail'in Türkiye'den özür dilemesinin Türkiye'nin bölgedeki gücünü çok net bir şekilde ortaya koyduğunu söyleyerek "Amerika tarihinde bir başkanın telefonu yanındaki birisine vererek 'Al özür dile' demedi. Bu tarihte bir ilk." şeklinde konuşmuş…

Yahu yalakalık olurda bu kadarına pes diyoruz.

Şimdi bu yalakalığı yapan Yiğit Bulut , AKP/İsrail arasındaki ilişkiyi 2008 yılında şu cümlelerle yazıyordu: "Sevgili siyasi otoritemizin son birkaç aydır "Ortadoğu" ile ilgili çıkışını hatırlıyorsunuz; "yıllardır yapılamayanı yaptık, İsrail-Filistin arasında arabulucuyuz…" İsrail'in son saldırısı sonrası, "arabulucu" Başbakanımız'ın açıklaması; "…İsrail'in yaptığı bize de saygısızlıktır, Başbakanı arayacaktım ama iptal ettim…" Ne oldu sayın "arabulucular"! İsrail "arabulucuyu" pek takmadı galiba! Kendinizi "fasulye modeli nimetten" sayar ve "2000 yıllık kavgada yapılamayanı yaptık, arabulucu olduk" derseniz; size bırakın haberi, işaret dahi vermeden "başlayan saldırı" sonrası ancak bu "Bize de saygısızlık" demekle yetinirsiniz!" (29.12.2008)

İnanın böyle bir adama zaman harcamak bile ruhumuzu daraltıyor ama AKP'ye destek verenlerin kimler olduğunu göstermek açısından çoğu zaman mecbur kalıyoruz.

Yiğit Bulut'un karakteri de , kişiliği de işte budur. Yiğit Bulut sana tavsiyemiz Recep Tayyip Erdoğan'a ve Öcalan'a yalakalıklarına devam et ama asla MHP'nin Bozkurtlarına karşı çemkirip durma…

MELİH GÖKÇEK KOMŞU KÖYLÜN APO İÇİN ÇIRPINMA…

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığını twitter'den çocuklarla, gençlerle ağız dalaşı yaparak geçiren ,beğenmediği yorumların sahiplerini "Senin adın soyadın şu değil mi, cep telefon numaran bu değil mi, ev adresin şurada değil mi , 5 dakika içinde özür dile yoksa savcılığa suç duyurusunda bulunacağım" şeklinde tehdit eden , sosyal paylaşım sayfalarının istihbarat şefi gibi hareket eden Melih Gökçek'te her zaman yaptığı gibi MHP'ye sataşmıştır. Zaten onun felsefesi "MHP'ye oy vereni Allah kabul etmez" şeklindedir. 2007 yılında gerçekleşen seçimlerde aynen bunu diyordu. Ankara sokakları , caddeleri dökülüyor o bunlarla uğraşacağı yerde , siyasette konum kapmaya çalışmaktadır.

Melih Gökçek MHP'ye bunları derken ,her daim MHP'ye düşmanlık yaparken yerel seçim zamanları ortaya çıkarak "Melih Gökçek eski ülkücü, eski MHP'li solcular kazanmasın oyumuzu ona verelim" diyen bazı şerefsiz, alçak, haysiyetsiz, menfaatçi ve fikir piçliği yaşayanlar vardır. Bunlara bir kez daha hatırlatıyoruz İ.Melih Gökçek hayatı boyunca MHP'li ve Ülkücü olmamıştır. Islahatçı Demokrasi Partili olmuştur, Anavatan Partili olmuştur, Refah Partili olmuştur, Fazilet Partili olmuştur, AKP'li olmuştur.

İ.Melih Gökçek'e selam veren dahi Ülkücü de ,MHP'li de değildir benim gözümde…

O bir MHP düşmanıdır. O Recep Tayyip Erdoğan'ın gözüne girebilmek için MHP'ye her türlü düşmanlığı yapacak birisidir.

Ankara'da kaç dönemdir Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan Melih Gökçek ve AKP'nin yol arkadaşı (AB)(D)ullah Öcalan biliyorsunuz Şanlıurfa'nın Halfeti ilçesine bağlı komşu köylüler…

Herhalde bu yakınlıktan olsa gerek Melih Gökçek , PKK açılımı karşısında dimdik duran MHP'ye saldırmaktadır. Nede olsa AKP'yi yöneten Öcalanmış ,İmralı tutanaklarından onu öğrendik… (AB)(D)ullah Öcalan "Yerel seçimlerde İ.Melih Gökçek'i aday göstermeyin" derse, ne yapar İ.Melih Gökçek?

İ.Melih Gökçek Tv8 ekranlarında şöyle konuşmuş : Bütün MHP'lilere sesleniyorum; 'Siyasi olarak bu barış olursa istikbalimiz yok olur, barajı aşamayız' diyenler, ülkenin geleceği için bu tip sıkıntılara girmeye gerek yok. Doğruyu kabul etsinler, gelsinler bizim AK Parti'nin içinde beraber siyaset yapalım."

MHP'liler ,Türk milliyetçileri,Ülkücüler ihanet şebekesi mi AKP'de siyaset yapsın İ.Melih Gökçek?

Ankara Büyükşehir Belediyesini komedi dükkanına çeviren İ.Melih Gökçek halkın parasıyla Ankara'daki tüm bilboardları " İsrail, Türkiye'den özür diledi" oyunu ile donatmış… ABD-İsrail ikilisi Suriye'ye saldırtacak köpek arıyor, bizim bu aklıevvellerde "Minnettarız" afişleriyle Ankara sokaklarını donatıyorlar. 3 yıldır özür dilemeyen İsrail ,şimdi niye özür dilemiş? Hani nerede özür dilemesinin belgesi , görüntüsü? Allah akıl fikir versin. BOP'un sadık kulları ,büyüklük taslıyor. ABD-İsrail paspası olanların büyüklüğü ,onların ayakları altındadır.

İ.Melih Gökçek hadi sen twitter'de istihbaratçılık oyna ,17 yaşındaki çocukların evini bastır, savcılığa suç duyurusunda bulunacağını söyleyerek gençleri korkut. Senin zekan ne PKK açılımına ,ne de Ortadoğu Bölgesinde yaşanan olaylara yeter…

Bir çift sözümde MHP'de "Değişim" isteyip ,İ.Melih Gökçek'in makam odasından çıkmayanlaradır. Size de"Yazıklar Olsun"

ABD'NİN EVLADI OLANLARA DA BAKIN HELE…

Pek ortada görünmüyordu. O da MHP'ye saldırarak "Bende buradayım" dedi. AKP'de Genel Başkan yardımcısı olduğunu MHP'ye saldırdığı güne kadar bilmiyordum. M.Ali Şahin'den bahsediyorum. MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin Bursa konuşmasını o da eleştirmiş ve "Bu sorun mutlaka çözülmeli. Evlat sahibi olmamış bir insanın bunu anlaması zor olur. Çoluk çocuk sahibi olmayan bir insanın bunu anlaması zor olur ama evlat sahibi olan ana babalar bunu çok iyi anlarlar, anlamaları gerekir." demiş…

Kundaktaki bebekleri dahi öldüren ve varlığı cinayetlere bağlı olan PKK terör örgütünü ülke yönetme noktasına getiren bir zihniyetin tek derdi MHP olmuştur.

Bu zihniyet çukura düştükçe düşüyor. Öcalan "Taleplerim gerçekleşmezse 50 bin kişiyle halk savaşı başlatırım" dediğinde sus pus olan , Diyarbakır'da "Savaşa da , barışa da hazırız" pankartları PKK tarafından asılacak ses çıkarmayacaksın…Ama bu vatanı bölmeye çalışanlara karşı "Vur de vuralım ,öl de ölelim"sloganlarıyla Liderinden emir bekleyen Ülkücülere, Ülkücü evlatlarına " Merak etmeyin onun da zamanı gelecek" diye cevap veren Liderlerine saldırmaktan zevk alıyorlar.

AKP Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten, "22 bin PKK'lı öldürüldü yani 22 bin çocuğum öldürüldü. Hepsi benim çocuğum" demişti. İşte bunların evlatlarının kim olduğu bellidir.Evladı PKK'lılar olanlar MHP'lileri anlayamaz.

Evlatlarımızı şehit edenlere ev sahipliği yapan Barzani'yi "Türkiye seninle gurur duyuyor" diye kongresinde karşılayanlar MHP'lileri anlayamaz.

ABD'nin taşeronluğunu yapıp ,dünyanın her yerinde masum insanları öldüren ,anaların ağlamasına katkı sağlayanlar MHP'lileri anlayamaz.

O yüzden M.Ali Şahin ABD'nin evladı olmayı ,Türk milletinin evlatlarıyla karıştırmasın…

AKP bu topraklara ait değil ki ,kimin evladı olmaktan bahsediyor? M.Ali Şahin yürü git işine…

Bunlara toplu cevabı en iyi şekilde MHP Lideri Devlet Bahçeli grup toplantısında vermiştir:

"Kabul edilsin ki, bunların dilekleri gerçekleşseydi, gökten ne yağacağını herkes görürdü."