11.09.2016, 14:03

İÇ SAVAŞ MI

 Yazının başlığına bakınca aklımıza önce Allah korusun demek geliyor. Ancak 15 Temmuz darbe girişiminden bu yana yaşananları üst üste koyduğumuzda insanın aklına başka bir şey de gelmiyor. Son zamanlarda siyasi görüşü ne olursa olsun TV programlarında ya da çeşitli yayın organlarında yazan çizen herkesin ortak görüşü ülkenin iç savaşa doğru sürüklenme riski olduğu şeklinde.
15 Temmuz darbe girişiminden bu yana yaşanan pek çok olayda ne yazık ki bu kaygıyı doğrular nitelikte. Birkaç başlık altında yaşananları kısaca hatırlatmakta fayda olduğunu düşünüyorum.
Terör örgütü PKK, Elazığ Emniyet Müdürlüğüne, Van’ın İpekyolu İlçesi Polis Merkezi’ne, Şırnak’ın Cizre ilçesindeki çevik kuvvet merkezine bomba yüklü araçlarla saldırılar yaptı. Çok sayıda polisimiz şehit düştü.
Terör örgütü PKK’nın 15 Temmuz darbe girişiminden bu yana düzenlediği onlarca saldırıda çok sayıda güvenlik görevlimiz şehit düştü.
PKK, Artvin’in Şavşat ilçesinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na suikast düzenlemeye çalıştı. Ülkeyi büyük bir faciaya sürükleme tehlikesi olan bu suikast girişiminden Kemal Kılıçdaroğlu yara almadan kurtulurken 1 askerimiz şehit oldu 2 askerimiz yaralandı.
IŞİD Gaziantep’te bir düğüne intihar saldırısı düzenledi. Muhtemel yaşı 12 olan saldırgan çoğunluğu çocuk 55 vatandaşımızı katletti.
Türkiye, IŞİD’in uzun zamandan bu yana sürdürdüğü saldırılara tepki olarak Suriye topraklarında operasyon başlattı.
15 Temmuz darbe girişimi sonrasında şehit olan güvenlik görevlileriyle birlikte hayatını kaybeden vatandaşların sayısı 150’yi yaralı sayısı 500’ü aştı.
Kişisel olarak tarih okumayı seven birisiyim. Bu toprakların tarihinde çok fazla kan ve gözyaşı olduğu gibi büyük bir hoşgörü ve dayanışmada vardır.
15 Temmuz darbe girişiminden bu yana tarihsel gerçekliğimizle uyuşan bir biçimde çok fazla kan ve gözyaşı gördüğümüz gibi bu halkın dayanışma ve hoşgörüsünü de hep birlikte yaşadık. Doğrusunu söylemek gerekirse yaşadığımız sıkıntılı günlerden çıkış için herkes üstüne düşeni fazlasıyla yapmaya devam ediyor. Bundan sonra asıl görev bu ülkeyi yönetenlerin ve yönetme iddiasında olanlarındır. Çünkü bu günden itibaren yaşanacak her şey siyasetçilerin ne kadar doğru işler yaptıkları ve kamuoyuna nasıl bir mesaj verdikleriyle ilgilidir.
15 Temmuz darbe girişiminden bu yana iktidarıyla muhalefetiyle bu ülkenin siyasi partileri birlik olmak için çok samimi bir çaba içerisindeler. Bu tavrı takdir etmemek mümkün değil. Özellikle siyasi parti liderlerinin birbirlerini sık sık bilgilendirmeleri ve gösterdikleri diyalog çabası hepimizin özlediği bir tabloydu.
Ancak unutmamalıdır ki;
Hepimiz farklı siyasi görüşlerin insanlarıyız. Memleket çıkarları için birlikte olmayı bildiğimiz gibi iktidarın yanlış yaptığını düşündüğümüz zamanlarda bu düşüncelerimizi özgürce ifade edebilmeliyiz. İktidarda bu farklılıklardan doğan eleştiriler karşısında kendini savunma çabasına girmek yerine kendi düşüncelerini ifade etmelidir.
Muhalefet 15 Temmuz gecesinden bu yana pek çok konuda sessiz kalıyor ve bir birlik görüntüsü sergilemeye çalışıyorsa bunun tek bir sebebi var. Mevzu bahis vatan’sa gerisi teferruattır anlayışı.
Muhalefetin geçmişten bu yana eleştiri konusu yaptığı pek çok konu hala masadadır ve hala çözülememiştir. Ülkenin yönetim tarzından devletin işleyişine, insan hak ve özgürlüklerinden çevresel duyarlılıklara kadar pek çok mesele çözüme kavuşturulmayı bekliyor. Ancak ne yazık ki iktidar uzlaşmayı kendi söylediklerini muhalefetin tastiklemesi olarak algıladığından çözüm için gerçekçi adımlar atılamıyor. Uzlaşı kültürü de demokrasi de muhalefetin iktidarı onaylaması değil aksine iktidarın, muhalefetin farklı görüşlerini bir zenginlik olarak görüp bundan istifade etmesidir.
Sonuç olarak içinde bulunduğumuz kaostan ve hepimizi tedirgin eden bu atmosferden çıkış birbirimizi dinleyip doğru bir diyalog geliştirmekten geçiyor. Her konuda anlaşacağız ve birlikte karar alacağız diye bir şey elbette yok. Önemli olan sorunları konuşabilmek ve birbirimizi anlayabilmek.
Sevgiyle kalın.
Yorumlar (0)
15
açık
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 33 90
2. Fenerbahçe 33 86
3. Trabzonspor 33 55
4. Beşiktaş 33 51
5. Başakşehir 33 49
6. Rizespor 33 48
7. Kasımpasa 33 46
8. Antalyaspor 33 45
9. Alanyaspor 33 45
10. Sivasspor 33 45
11. A.Demirspor 33 41
12. Samsunspor 33 39
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 33 37
15. Konyaspor 33 36
16. Gaziantep FK 33 34
17. Hatayspor 33 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 33 30
20. İstanbulspor 33 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 31 69
2. Göztepe 31 63
3. Ahlatçı Çorum FK 31 55
4. Sakaryaspor 31 54
5. Bodrumspor 31 52
6. Kocaelispor 31 52
7. Bandırmaspor 31 47
8. Boluspor 31 47
9. Gençlerbirliği 31 47
10. Erzurumspor 31 42
11. Ümraniye 31 37
12. Manisa FK 31 36
13. Keçiörengücü 31 36
14. Şanlıurfaspor 31 34
15. Tuzlaspor 31 33
16. Adanaspor 31 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 31 7
Takımlar O P
1. Arsenal 34 77
2. Liverpool 34 74
3. M.City 32 73
4. Aston Villa 34 66
5. Tottenham 32 60
6. M. United 33 53
7. Newcastle 33 50
8. West Ham United 34 48
9. Chelsea 32 47
10. Bournemouth 34 45
11. Brighton 32 44
12. Wolves 34 43
13. Fulham 34 42
14. Crystal Palace 34 39
15. Brentford 34 35
16. Everton 34 33
17. Nottingham Forest 34 26
18. Luton Town 34 25
19. Burnley 34 23
20. Sheffield United 34 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 32 81
2. Barcelona 32 70
3. Girona 32 68
4. Atletico Madrid 32 61
5. Athletic Bilbao 32 58
6. Real Sociedad 32 51
7. Real Betis 32 48
8. Valencia 32 47
9. Villarreal 32 42
10. Getafe 32 40
11. Osasuna 32 39
12. Sevilla 32 37
13. Las Palmas 32 38
14. Deportivo Alaves 32 35
15. Rayo Vallecano 32 34
16. Mallorca 32 31
17. Celta Vigo 32 31
18. Cadiz 32 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 32 14