Son Dakika

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan İstanbul'un Fethi'ne işgal diyenlere sert tepki: Kendini bilmezler!

“Hadımköy Dr. İsmail Niyazi Kurtulmuş Hastanesi” açılıyor. Yeşilköy'deki açılışın ardından Başkan Erdoğan bir konuşma gerçekleştiriyor.

GÜNDEM 31.05.2020, 20:11
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan İstanbul'un Fethi'ne işgal diyenlere sert tepki: Kendini bilmezler!

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da Yeşilköy Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesi ile Hadımköy Dr. İsmail Niyazi Kurtulmuş Hastanesi'nin açılışlarını yaptı.

Yeşilköy Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesi'nin açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, hastanenin İstanbul'a, Türkiye'ye ve millete hayırlı olmasını diledi.

Sağlık Bakanlığı'nı ve Rönesans firmasını bu güzel hizmeti ülkeye kazandırdıkları için tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Prof. Dr. Murat Dilmener başta olmak üzere corona virüs salgınında kaybettikleri sağlıkçılarla vatandaşları bir kez daha saygıyla yad ettiklerini söyledi.

Erdoğan, Prof. Dr. Murat Dilmener'in iyi bir doktor, kendi alanında iyi bir uzman olmanın yanında, insanlara hizmet etmeyi hayat gayesi haline getirmiş gerçek bir gönül adamı olduğunu ifade etti.

Prof. Dr. Dilmener'in kendisine gelen her hastayı inancına, kökenine, meşrebine, statüsüne bakmaksızın bir eşrefi mahlukat, yani yaratılmışların en şereflisi olarak görüp tüm imkanları ve samimiyetiyle kucaklamış biri olduğunu dile getiren Erdoğan, "Son nefesine kadar bu hizmetlerini sürdüren hocamızın ismi elbette gönüllerde hep yaşayacaktır. Biz de Yeşilköy'de inşa ettiğimiz bu hastaneye ismini vererek hocamıza olan vefamızı göstermek istedik. Bu vesileyle sağlık çalışanlarımıza, milletimize verdikleri tüm hizmetler ve salgın dönemindeki gayretleri için bir kez daha şükranlarımı sunuyorum" diye konuştu.

"TÜRKİYE DİKKATLERİ ÜZERİNDE TOPLAYAN BİR ÜLKE OLDU"

Başkan Erdoğan, Türkiye'nin sahip olduğu güçlü sağlık altyapısı ve genel sağlık sigortası sistemi ile salgı sürecinde dikkatleri üzerinde toplamış bir ülke olduğunu anlattı.

Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Nüfusumuzun neredeyse tamamını kapsayan ve herkese aynı standartta hizmet alabilme imkanı sağlayan genel sağlık sigortamıza gıpta ile bakıldığını çok iyi biliyoruz. Geçtiğimiz 18 yılda mevcutların çok büyük bir bölümünü baştan aşağı yenilediğimiz yeni binalarla ve cihazlarla teçhiz ettiğimiz bir sağlık altyapısına sahibiz. Doktorundan hemşiresine ve destek personeline kadar 1 milyon 100 bini bulan sağlık ordumuzla milletimizin hizmetindeyiz. Sayıları 11'i bulan şehir hastanelerimizle hem inşa ve işletme yöntemi hem hizmet kalitesi ile küresel düzeyde bir model haline gelmiştir"

Aynı şekilde salgın döneminde iki ayı bulmadan inşasını tamamlayıp hizmete sundukları bu acil durum hastanelerinin özellikle örnek alınacak bir model olduğuna inandığını vurgulayan Erdoğan, "Dünyada pek çok ülkenin geçici sahra ve prefabrik hastaneler kurarak çözmeye çalıştıkları sorunu biz çok daha kısa sürede kalıcı hastane inşa ederek aşmayı başardık" dedi.

Erdoğan, bu hastanelerin başka özelliğinin de bulunduğunu belirterek, "Örneğin Pakize Öz Hastanesi, askeri havaalanının hemen bir ucunda yapılmış, dolayısıyla herhangi bir hasta buraya uçakla gelip hemen şöyle adeta yaya mesafede hastaneye ulaşacağı bir yer. Burası bizim Yeşilköy Havalimanımız. Burada da yine aynı şekilde yurt dışından bir hasta geliyorsa, uçakla gelip hemen bir yaya mesafede hastaneye gelecek tedavisini olacak ve tedaviden sonra da yine uçakla buradan nereye gidecekse uluslararası ise uluslararası, ulusal ise ulusal olarak hemen ulaşabileceği menziline ulaşacaktır."

Başkan Erdoğan, oluşturdukları ilave kapasiteye ihtiyaç kalmadan salgının yayılma hızını kırdıklarını söyledi.

Şayet ihtiyaç olsaydı bu hastanelerin, on binlerce, yüz binlerce canın kurtarılmasına hizmet edeceğini belirten Erdoğan, gerektiğinde tamamı yoğun bakım için de kullanılabilecek 1008 yatağı ile bu sağlık kurumlarının ülkenin yüz akı olacağını vurguladı.

Bu hastanelerin yurt dışından Türkiye'ye teşhis ve tedavi için gelecek kişilere hizmet vereceğini aktaran Erdoğan, böylece ülkenin sağlık alanında çekim merkezi haline gelme konumunun daha da güçlendiğini, yani sağlık turizminde çok ciddi bir sıçrama yaptıklarını ifade etti.

Başkan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Gençlik yıllarımızdan beri önceki gün 567. yıl dönümünü geride bıraktığımız fetihten bu yana İstanbul'umuza hizmet eden, eser kazandıran ecdadımıza layık olmak için çalıştık. Büyükşehir Belediye Başkanı, Başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak İstanbul'a kazandırdığımız nice büyük eser içinde sağlık tesislerinin ayrı bir yeri vardır. Dünyadaki en büyük mutlulukların başında sağlığın geldiğini vaaz eden bir medeniyetin temsilcileri olarak hamdolsun şehrimizi gurur verici yatırımlarla donattık. Ülkemize ve milletimize özellikle hizmetle geçirdiğimiz her gün, her an, bu yolda attığımız her adım, aldığımız her nefes için Rabbimize hamd ettik.

Geçmişte ülkemizin hazine değerindeki yıllarının, nasıl boş tartışmalarla, kavgalarla, darbelerle, ataletle geçirildiğini bu süreçte ortaya çıkan neticeyle daha iyi gördük. Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal'in, rahmetli Menderes'in, merhum Özal'ın ülkemize yaptığı hizmetlerin kıymeti, bu süreçte çok daha iyi ortaya çıktı."

"TÜRKİYE'NİN, İHTİYACI KAVGA DEĞİL, ESER SİYASETİDİR"

Başkan Erdoğan, buna karşılık tek parti faşizminin sadece milletin değerlerine değil, kalkınmasına, büyümesine vurduğu darbelerin ağır maliyetini de müşahede ettiklerini ifade ederek, "Koalisyonlu yılların, Türkiye'yi nasıl dibe ittiğinin en çarpıcı ispatı son 18 yılda elde ettiğimiz kazanımlardır. Türkiye'nin, ihtiyacı kavga değil, eser siyasetidir. Milletimizin beklentisi polemik değil, inşa siyasetidir. Bizden sonraki nesillere bırakacağımız en büyük miras işte bu doğrultuda gerçekleştireceğimiz zihniyet devrimidir. Tek numaraları, ülkemizin ortak değerlerinin istismarı olanların devri artık kapanıyor. Laf yerine eserlerin yarıştırıldığı yepyeni bir Türkiye için milletimizle gönül gönüle, el ele çalışmayı, mücadele etmeyi sürdüreceğiz" diye konuştu.

15 Temmuz gecesi yaşananların, bu ülkede artık hiç kimsenin milli iradeyi zorla alaşağı edemeyeceğini gösterdiğini dile getiren Erdoğan, milletin vermediği hiçbir gücün kullanılamayacağını, demokraside ve ekonomide millete beklediği hizmetlerin sunamayanların, vesayet oyunlarıyla iktidar devşirdiği dönemlerin geride kaldığını söyledi.

Başkan Erdoğan, her kim Türkiye'de demokrasiyi, özgürlükleri, adaleti, güvenliği, dış politikayı, kültürü, sanatı daha ileri seviyeye götüreceğine milleti ikna ederse, ülkenin ona teslim edileceğini ifade etti.

Erdoğan, "Ben mesela şimdi özellikle Murat Bey'in kızından da bir şey istiyorum. Bir hoca olarak inşallah sizlerin de bizim bu tesislerimize doktorlar yetiştirmeniz lazım. Aynı şeyi Feriha Öz oğlu, kızı onlar da üçü de maşallah profesör. Onlardan da bu ricada bulundum. Dedim ki bizim şu anda eksiğimiz fiziki mekanlardan çok doktor. Bize, uzman olsun, kariyer sahibi doktorlar olsun, bunları yetiştirin ki buralarda bu boşluğu yaşamayalım. Şimdi bu yarışı yapmamız gerekiyor ve bunu da başarmamız lazım" diye konuştu.

Her kim eğitimde, sağlıkta, ulaştırmada, enerjide, tarımda, sporda, savunma sanayide, tüm temel hizmet alanlarında ülkeyi daha ileriye taşıyacağının güvenini verirse milletin ona yöneleceğini belirten Erdoğan, "Zaten böyle de oluyor" dedi.

Her kim daha çok yatırım, daha çok üretim, daha çok istihdam, daha çok iş, daha yüksek hayat standardı sağlayacağı konusunda halkın desteğini alırsa, ülkeyi onun yöneteceğini anlatan Erdoğan, bunun dışındaki yöntemlerin, zorlamaların iç ve dış ayak oyunlarının tamamının milli irade duvarına çarpıp dağılmaya mahkum olduğunu söyledi.

"MURAT DİLMENER HASTANESİ'NİN ÇEVRESİNİ YEMYEŞİL YAPMAMIZ GEREKİYOR"

Türkiye'nin önünde özellikle, demokrasiden ve kalkınmadan başka bir alternatifi olmadığını kaydeden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Biz de tüm gücümüzle, ülkemizi bu doğrultuda geliştirmenin hedeflerine ulaştırmanın gayreti içindeyiz. Bugün burada bir araya gelmemize vesile olan açılış töreni işte bu anlayışın en somut tezahürüdür. Kubbede hoş bir sada bırakmak için gece gündüz çalışmayı sürdüreceğiz. Rönesans firmasına ve Yönetim Kurulu Başkanı Erman Bey'e ona özellikle söyledim, dedim ki; 'şimdi Murat Dilmener Hastanesi'nin çevresini yemyeşil yapmamız gerekiyor.' Yani yeşilliklerle burayı donatmamız lazım. Sözünü aldım. Onun için de bu çalışmayı, Erman Bey, yoğunlaştıracağız. Her tarafın yemyeşil olması lazım. Adı Yeşilköy olduğuna göre, hem yeşil, hem köy, öyleyse bunu gerçekleştirmemiz lazım. Ben sizlere inanıyorum. 45 günde bu eser yapıldığına göre, yeşillendirilmesi de süratle yapılabilir. Kamil Bey bu işte inşallah hassas olalım."

"TÜRKİYE BU TÜR ZORLU DÖNEMLERE AŞİNA, HATTA BİR ANLAMDA ŞERBETLİ BİR ÜLKEDİR"

Salgın döneminde yavaşlayan ekonomik faaliyetlerin dünyanın tüm ülkeleriyle birlikte Türkiye'de de olumsuz etkileri olduğunu kaydeden Erdoğan, şu bilgileri verdi:

"Ancak, Türkiye bu tür zorlu dönemlere aşina, hatta bir anlamda şerbetli bir ülkedir. Mesela ilk çeyrekte Amerika yüzde 4,8, Çin yüzde 6,8, Fransa 5,8 daraldı. Türkiye ise ilk çeyrekte sağladığı yüzde 4,5 oranındaki büyüme ile bu tablodan ayrıştı. Dünya ekonomisinin önde gelen tüm ülkeleri salgın döneminde yaşadıkları kayıpları nasıl telafi edebileceklerini henüz bilmiyorlar. Ülkemiz için ikinci çeyrek bir parça sıkıntılı gözükse de sonrası aydınlıktır."

Sağlık sektöründe Türkiye'de önemli çalışmaların yapıldığını söyleyen Erdoğan, "Gelişmeler ve işaretler, salgın sonrası yeniden yapılanacak küresel ekonomide, ülkemizin çok avantajlı bir konuma oturacağını gösteriyor. Üretimi tek merkezde toplamanın riskini gören tüm ülkeler ve kurumlar, yeni arayışlara girerken, alternatiflerin ilk başında Türkiye geliyor. Sağlık sektöründe de ülkemizin yıldızı giderek parlıyor. Güçlü üretim altyapımız, genç, eğitimli yenilikçiliğe yatkın insan potansiyelimizle, geleceğe umutla bakıyoruz" dedi.

''SEFERBERLİK RUHUYLA HEP BİRLİKTE BU SÜRECE DESTEK VERMELİYİZ"

Salgının kontrol altına alınmasına paralel şekilde başlatılan normalleşme adımlarının yeniden yapılanma sürecinin gerisinde kalınmamasını temin edeceğini söyleyen Erdoğan, eskisinden daha çok çalışarak, daha çok üreterek, daha çok dünyaya açılarak bu fırsatı değerlendirme kararında olduklarını vurguladı.

Başkan Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Bu konuda 83 milyon vatandaşımızın her birine büyük sorumluluk düşüyor. 3 kavram çok önemli, maske, mesafe ve temizlik. Bu hassasiyetlere tavizsiz bir şekilde riayet ederek salgının yeniden hortlamasının önüne kesinlikle geçmemiz şart. Sanayiden tarıma, ticaretten turizme her alanda inşallah önce hızlı bir toparlanma ve ardından çok daha daha hızlı bir atılım işine gireceğiz. Nitekim, yarından itibaren bu adımı atıyoruz. Büyük ve güçlü Türkiye hedefine ulaşmak için, seferberlik ruhuyla hep birlikte bu sürece destek vermeliyiz. Milletimize güveniyoruz. Ülkemize güveniyoruz."

BAKAN KOCA: HENÜZ RİSK ORTADAN KALKMIŞ DEĞİL

Yeşilköy Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesi'nin açılışına Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Türkiye Musevileri Hahambaşı İsak Haleva, hastaneye ismi verilen Prof. Dr. Murat Dilmener'in kızı Fulya Gençoğlu, damadı ve torunu da katıldı.

Açılışta konuşan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da, etkisi belirgin olarak hissedilen sağlık sisteminin gücüne güç katacak bir adımı daha attıklarını belirterek, bir-iki ay içerisinde İstanbul'da inşası tamamlanarak hizmete alınan bir dizi hastane olduğunu belirtti.

Sağlık yatırımlarının değerinin hep bilindiğine değinen Koca, salgında bu yatırımların hayat kurtarıcı olduğunun anlaşıldığını, son 18 yılda bu alandaki gelişmelerin neticesini hep birlikte gördüklerini dile getirdi.

Bu gibi salgın hastalıklara olduğu kadar başta deprem olmak üzere doğal afetlere de hazırlığı test ettiklerini ifade eden Koca, bu kapsamda İstanbul'un iki acil durum hastanesine kavuştuğunu kaydetti.

Bu konseptin (acil durum hastaneleri) Türkiye için yeni olduğunu dile getiren Koca, "Acil durum hastanelerimiz, Türkiye için zorunlu projelerdir. Ağır deprem tecrübelerine sahip bir ülkeyiz. Salgın ve afetlere karşı sağlam güvencelere ihtiyacımız var. Acil acil durum hastanelerimiz bugünlerde öncelikli bir görev üstlenecek" diye konuştu.

Salgında diğer hastanelerin normalleşme sürecini bu hastanelerin hızlandıracağına değinen Koca, şöyle devam etti:

"Diğer hastanelerimiz, tedavileri kısmen ertelenen hastalarımıza artık daha fazla hizmet verebilecek. Havalimanına mesafemiz ve yakınımızdaki pistler sayesinde İstanbul dışından ve yurt dışından gelecek hastalara acil müdahalede bulunabileceğiz. Havalimanından hızlı ulaşım avantajı, hastanemize sağlık turizmi açısından da bir merkez olma özelliği sağlayacak. Daha önce açılışını yaptığımız Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastanesi gibi şimdi açılan Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesi de, dönemsel bir hastane değildir, kalıcı bir hastanedir. Kapalı alanı 75 bin metrekaredir. Toplam 125 bin metrekare üzerine kuruludur. Depreme dayanıklılık sebebiyle tek katlı olarak inşa edilmiştir. Sağlık altyapımıza 432'si yoğun bakım olmak üzere, toplam 1008 yeni yatak kazandırmaktadır. Tam teşekküllü 16 ameliyathaneye sahiptir. Kronik böbrek hastalarına yaklaşık 100 diyaliz ünitesiyle hizmet verecek. Hastanemiz yoğun bakım hastalarına hizmet sunmakla kalmayacak, palyatif bakım dediğimiz hastalara da hizmet sunacak. Söz konusu tüm projelerin ruhunda üç şey bir araya geliyor: Vizyon, icra, hizmet ahlakı. Bu üç unsurun buluşması, tarihimizin en aydınlık devirlerinin ortak özelliğidir. Ülkemiz bunun sonuçlarını yaşayıp gördükçe daha bahtiyar olacaktır."

İçerisinde bulunulan günlerin tüm dünyanın ortak bir kaygıda birleştiği ender bir zamana şahitlik ettiğini belirten Koca, "Henüz risk ortadan kalkmış değil. Mücadelede ön safta yer alan sağlık çalışanları herkesten daha fazla bu riske maruz kalıyor. Bu yüzden başta doktorlar olmak üzere sağlık çalışanlarımızdan da kayıplarımız oldu. Ayrılıkları bizleri derin üzüntüye boğan kıymetli hocalarımız da yitirdiklerimiz arasındaydı" ifadelerini kullandı.

Koronavirüs günlerinde açılışı yapılan Okmeydanı Şehir Hastanesine Covid-19'dan yitirilen Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu'nun adının verildiğini anımsatan Koca, "Biliyorsunuz, iki gün önce Sancaktepe'de açılışını yaptığımız acil durum hastanesinde Prof. Dr. Feriha Öz'ün hatırasını yaşatmak istedik. Bugün açılışını yaptığımız hastanemiz, tensipleriniz doğrultusunda Prof. Dr. Murat Dilmener'in adıyla anılacaktır. Daha önce söylediğim gibi bu hocalarımızın bize bıraktığı miras karşısında, söz konusu hastaneler, değil bundan sonraki işlevleri, sadece bu iki bilim insanımızın adını yaşatmak için yapılmış olsa, bu bile yeterli bir sebeptir" ifadesini kullandı.

Prof. Dr. Murat Dilmener'in, yıllarca Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanlığı yaptığını ve iç hastalıkları alanında duayen bir hekim olduğunu dile getiren Koca, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"(Prof. Dr. Murat Dilmener) Binlerce öğrenci yetiştiren bir akademisyen, yoksulların doktoru, hocaların hocası. Her talebesi benim sözlerime çok şey ekleyebilir. Benim ondan aldığım duygu hep şu olmuştur: 'İnsanlık, merhamet üzerine kuruludur.' Tıp eğitimimizde iz bırakan, bize yön veren efsane hocalarımızdan biriydi. Hekimliği bir teknik meslek olarak değil, bir sanat olarak içselleştirmemizde önder olmuştu. Hekimliğin sadece akademik bilgi ile olmadığını, diğergam olmayı, hastanın derdine ortak olmayı, hastayla hemhal olmayı davranışlarıyla gösterirdi. Ödev ahlakına sahip bir insandı. İnsan sağlığı onun ahlaki ödev alanıydı.

Öğrenciliğimizden başlayarak asistanlığımızda ve meslek hayatımızın her aşamasında üzerimize emeği olan bir hocamızdı. 70'li, 80'li yılların klinik pratiğinde yetişmiş, bugünkü teknolojiyle değil, detaylı muayene ve anamnez ile teşhis koyacak bilgi ve beceriye sahip doktorların son temsilcilerindendi. Kaderin bir pandemi esnasında, böyle bir dahiliye hocasını, bir enfeksiyon hocasını tedavi ettiği hastalar arasına koyması ve bir enfeksiyonla, Covid-19 nedeniyle yitirmemiz, bizim için unutulmayacak bir derstir. Bugün açılışını yaptığımız acil durum hastanesine onun adını vererek bu dersi ölümsüzleştirmek istiyoruz. Buralarda görev alacak doktor arkadaşlarımın, tüm sağlık çalışanlarımın, onun adına layık bir anlayışla hizmet bayrağını taşıyacağından şüphe duymuyorum. Genç meslektaşlarıma sadece modern binalar, son teknoloji cihazlar değil, hocalarımızdan aldığımız kültür, ilim ve irfanı; insan sevgisini, insana hizmet şuurunu da bıraktığımıza inanıyorum."

"NORMALLEŞME, MÜCADELEDEN GERİ ADIM ATMAK ANLAMINA GELMEMELİDİR"

Bakan Koca, yeni tip corona virüs (Covid-19) salgını konusunda, vermek istediği mesajlar olduğunu söyleyerek, "Risk ortadan kalkmış değil. Normalleşme, mücadeleden geri adım atmak anlamına gelmemelidir. El hijyenine her zamankinden fazla önem vermeliyiz. Maske ve mesafe kuralının her ikisine birlikte uymalıyız. Çok değerli insanları bizden alan bu salgını Allah'ın izniyle hep birlikte yeneceğiz" şeklinde konuştu.

''HER KONUDA STANDARTIN ÜZERİNDE BİR HASTANE OLMUŞ"

Prof. Dr. Murat Dilmener'in kızı Fulya Gençoğlu da, böylesine donanımlı ve ileri teknoloji bir hastaneye babasının isminin verilmesinden dolayı onur duyduklarını ifade ederek, "Bu şekilde, sayenizde babamın ismi ölümsüzleşti. Her konuda standardın üzerinde bir hastane olmuş. Çok güzel bir sağlık kompleksi olmuş. Babam gerek doktor gerekse insan olarak çok değerli bir insandı. Binlerce öğrenci yetiştirdi. Hastalara şifa verdi. Görevini layığıyla tamamlayıp aramızdan ayrıldı. Bu hastaneye gelenler umarım şifa bulurlar. Vatanımıza ve milletimize hayırlı olsun hastane ve diğer pandemi hastaneleri. Çok minnettarız, teşekkür ederiz" dedi.

Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Sağlık Bakanı Koca ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu'nun da aralarında bulunduğu katılımcılar, kurdeleyi keserek hastaneyi açtı.

Erdoğan ve beraberindekiler daha sonra hastaneyi gezdi.

HADIMKÖY DR. İSMAİL NİYAZİ KURTULMUŞ HASTANESİ'NİN AÇILIŞ TÖRENİ

Başkan Recep Tayyip Erdoğan daha sonra ise, Hadımköy Dr. İsmail Niyazi Kurtulmuş Hastanesi'nin açılış töreninde konuştu.

Erdoğan burada yaptığı konuşmada özetle şu ifadeleri kullandı:

''Ortaya hem buram buram tarih kokan hem de vatandaşlarımıza şifa vesilesi olacak bir eser ortaya çıktı. Dr. İsmail Niyazi Kurtulmuş, gençliğimizde şahsen tanıdığımız, desteğini ve teşvikini gördüğümüz bir büyüğümüzdür. Son günlerce bazı kendini bilmezler çıkıp fethi işgal olarak tanımlamaya çalışıyorlar. Bunlar dört dörtlük cahili cühela. Fetih açmaktır, fetih gönülleri özellikle kazanmaktır ama bunlar bunu bilmezler. Ecdadımız fethi sadece toprakların ele geçirilmesi değil asıl gönüllerin kazanılması olarak görürdü.

AYASOFYA AÇIKLAMASI

Ayasofya dini bir husumetle yerle yeksan edilmek yerine daha da güzelleştirilerek fetih hakkı olarak Müslümanların hizmetine sunulmuştur.

''ATİNA'DA BİZİM BİR TANE CAMİMİZ YOK''

Şu anda Atina'da bizim bir tane camimiz yoktur. Hepsi yerle yeksan edilmiştir. Biz İstanbul gibi bir şehirde böyle bir yola gitmedik. Hükümete geldiğimizde sadece 460 eserin restorasyonunun yapıldığını gördük. Biz 18 yılda 5 bin 60 eseri restore ederek milletimizin ve insanlığın hizmetine sunduk. Osmanlı ve Türk coğrafyasında toplam 120 eseri restore ettik. Arşivlerimize sahip çıkarak 12 milyon belgeyi dijital ortama taşıdık. İstanbul'da kendi haline terk edilmiş pek çok eseri Cumhurbaşkanlığı bünyesine katarak hem restore ettik hem de aktif olarak kullanılır hale getirdik. İnşallah bu eser hem ecdadın hatırasını yaşatarak hem de bölge halkına şifa dağıtarak asırlar boyunca ayakta kalmayı sürdürecektir."

BAKAN KOCA'NIN KONUŞMASI

Törende konuşan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ise, ''Burada bulunmamız sadece bir hastane açılışının değil, tarihimize, kültür mirasımıza sahip çıkışın, vefanın bir nişanesidir. Hadımköy Askeri Hastanesi, Sultan Abdülhamit Han tarafından başlatılan imar hareketinin o zamanki İstanbul taşrasına bir yansımasıdır. Bu görevi omuzlayanların başarısı, 'Hadımköy Harabesinin 45 günde restore edilemeyeceğini' iddia edenlere de bir cevap teşkil etmektedir. 1891 yılında hizmete sokulan Hamidiye Hastanesi, hummalı bir çalışmayla, yeniden ayağa kaldırılmış ve milletimizin hizmetine sunulmuştur'' dedi.

 

Yorumlar (0)
15
açık
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 30 81
2. Fenerbahçe 30 79
3. Trabzonspor 30 49
4. Beşiktaş 30 46
5. Kasımpasa 30 43
6. Başakşehir 30 42
7. Rizespor 30 42
8. Antalyaspor 30 41
9. A.Demirspor 30 39
10. Alanyaspor 30 39
11. Sivasspor 30 38
12. Samsunspor 30 36
13. Kayserispor 30 36
14. Ankaragücü 30 33
15. Hatayspor 30 33
16. Konyaspor 30 33
17. Gaziantep FK 30 31
18. Karagümrük 30 30
19. Pendikspor 30 29
20. İstanbulspor 30 13
Takımlar O P
1. Eyüpspor 27 64
2. Göztepe 27 56
3. Sakaryaspor 27 47
4. Ahlatçı Çorum FK 27 45
5. Kocaelispor 27 45
6. Bodrumspor 27 44
7. Boluspor 27 43
8. Bandırmaspor 27 41
9. Gençlerbirliği 27 40
10. Erzurumspor 27 37
11. Ümraniye 27 33
12. Keçiörengücü 27 32
13. Manisa FK 27 31
14. Şanlıurfaspor 27 27
15. Tuzlaspor 27 27
16. Adanaspor 27 27
17. Altay 27 15
18. Giresunspor 27 7
Takımlar O P
1. Arsenal 28 64
2. Liverpool 28 64
3. M.City 28 63
4. Aston Villa 29 56
5. Tottenham 28 53
6. M. United 28 47
7. West Ham United 29 44
8. Brighton 28 42
9. Wolves 28 41
10. Newcastle 28 40
11. Chelsea 27 39
12. Fulham 29 38
13. Bournemouth 28 35
14. Crystal Palace 28 29
15. Brentford 29 26
16. Everton 28 25
17. Luton Town 29 22
18. Nottingham Forest 29 21
19. Burnley 29 17
20. Sheffield United 28 14
Takımlar O P
1. Real Madrid 29 72
2. Barcelona 29 64
3. Girona 29 62
4. Athletic Bilbao 29 56
5. Atletico Madrid 29 55
6. Real Sociedad 29 46
7. Real Betis 29 42
8. Valencia 28 40
9. Villarreal 29 38
10. Getafe 29 38
11. Las Palmas 29 37
12. Osasuna 29 36
13. Deportivo Alaves 29 32
14. Mallorca 29 30
15. Rayo Vallecano 29 29
16. Sevilla 29 28
17. Celta Vigo 29 27
18. Cadiz 29 22
19. Granada 28 14
20. Almeria 29 13