Çavuşoğlu'ndan çarpıcı 'Cemal Kaşıkçı' açıklaması!

Ardından görevlilerin katılacağı bir toplantıya geç kaldığını belirten notu üzerine Çavuşoğlu’nun cevabı gençleri güldürdü. Görevlinin “Geç kalıyoruz” notunu okuyan Çavuşoğlu, “Tamam gideriz, polis zoruyla bizi götürüyorlar arkadaşlar” dedi.

"GEREKEN ADIMLARI ATACAĞIZ"

Suudi Gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesiyle ile ilgili konuşan Çavuşoğlu, “Kaşıkçı cinayetinde biz ilkeli davrandık. İlkeli davrandığımız kadar akıllı davrandık. Biliyoruz çünkü bu cinayetin aydınlatılması ile ilgili zorlukları. Bir taraftan elimizdeki bilgileri paylaşırken, bir taratan hiç bilgi paylaşılmayan bir süreç var Suudi Arabistan'da. Bir taraftan bu olayı kapatmaya çalışan batılı ülkeler var. Basın özgürlüğü diyenlerin şimdi arayı görünce nasıl sustuğunu görüyoruz. Biz sonuna kadar gideceğiz. Uluslararası soruşturma için gereken adımları atacağız. İşbirliği yaptık, bilgi verdik. Sendeki bilgiler ne, bende bilgi yok. Ne oldu başkonsolosluk temizlendi, bizim stratejimiz sayesinde cinayeti itiraf etmek zorunda kaldılar. İnsanlar en çok hatayı kimse bana dokunamaz denildiği anda aşırı güvenin olduğu anda yaparlar. Bunu hiçbir zaman unutmayalım” dedi

"SURİYE POLİTİKAMIZ SON DERECE NET"

Suriye’de yaşanan gelişmelere karşı net bir tavır sergilediklerini dile getiren Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Dünyada sorunlar var. Sorunları sayınca karamsarlığa gidebilirsiniz ama fırsatlar da var. Her sorunun bir çözümü var. Sorunları görebilmek lazım, çaresini de arayabilmek lazım. Olaylara objektif bakmak lazım. Biz Suriye'de niye herkesin itibar gösterdiği bir aktör haline geldik. Çünkü Suriye politikamız son derece net, gizli bir gündem yok. Ne istiyoruz barış huzur istikrar. Çok aktör var. Herkesin farklı gündemi var. Amerikanın çekilmesinden sonra bile herkes gerçek gündemini ortaya koymaya başladı. Biz hep aynı söylüyoruz. Halep'ten insanları kurtarırken de aynı şeyi söyledik. Bu esasen komşu bir ülke olarak yanı başımızda yaşanan sorunlara kalıcı çözüm anlayışıdır” dedi.

"ULUSAL GÜVENLİĞİMİZİ ETKİLİYOR"

Bakan Çavuşoğlu, “Irak'ta seçimden sonra bir hükumet kuruldu. Irak'ın yeniden inşası ve güçlenmesi bizim ulusal güvenliğimizi etkiliyor. Terörle mücadeleyi de bu bölgede sürdüreceğiz. Dünya geneline baktığımızda da sorunlar var. Ülkeler arasındaki rekabet, küresel sistem içerisinde ekonomik savaşların olduğu müttefiklerin bile birbirine girdiği bir süreci yaşıyoruz. Bir karmaşa var. Biz Türkiye olarak etkin çok taraflılığı destekliyoruz. Bunun da gereğini yerine getiriyoruz. Diğer tarafta başka sorunlar var. Terörle mücadelede çifte standart, iki yüzlülük. Bugün soruyorsunuz kapalı kapılar arkasında 'niye bu YPG'ye bu kadar sahip çıkıyorsunuz' diye. 'Çünkü rahatlıkla kullanabileceğimiz bir örgüt' diyorlar. Biz geçmişten beri diyoruz terör maşası kullanıyorlar. Nerede kullanabildikleri bir teşkilat varsa ona destek çıkarlar. Bugün batılıların desteğinin sebebi budur” diye konuştu.

"İSLAM DÜŞMANLIĞI KADAR KESKİN"

Çavuşoğlu, “Terörle mücadele bugün tüm dünyanın karşı karşıya kaldığı ciddi bir sınamadır. Bu sorunu çözmemiz lazım. Diğer taraftan en az terör kadar tehlikeli olan ırkçılık, yabancı düşmanlığı. Düşünün kendisinde olmayan herkesten nefret. Bu sadece din meselesi değil bu geçmişten sadece Katolik olduğu için diğeri taraftan öldürülen mezhepçi ırkçılığın da yeniden hortlamasıdır. Bugün Avrupa'da antisemitizm çok yüksek. Biz İsrail'in yaptıklarına karşı çıkıyoruz ama bizde antisemitizm yok. Ecdadımızda da yoktu bizde de yok. Avrupa'da antisemitizm en az İslam düşmanlığı kadar keskin. Bunu ne kadar ortaya çıkaramıyorlar. Holokosttan sonra çıkarılan kanunlara bakın tamamen antisemitizmi cezalandıran kanunlar ama bugün İslam düşmanlığını cezalandıran bir kanun yok. Yarın bu eğilim değişebilir. Yarın tekrar ikinci dünya savaşı öncesi gibi, Avrupa'daki din savaşları gibi birbirlerine de girerler. Bu çok ciddi bir hastalık. Geniş açıdan baktığımızda tehlikenin boyutu çok daha farklı. Avrupa medeniyeti nereye gidiyor. Bu konuda aklı selim, merkezde halen durabilen siyasetçiler de benim gibi düşünmeye başladı. Son Avrupa'daki seçimlerden sora düşünmeye başladı. Neden hala merkezde durabilen diyorum çünkü son zamanlarda merkez partiler güç kaybetmeye başladı. Bu merkez partiler bir panik içinde kaybettikleri oyu tekrar alabilmek amacıyla o ırkçı partilerin söylemlerine tevessül etmeye başladılar. Böyle yaptıkça bu sefer o partilere destek daha da arttı. Bunun yanlış olduğunu söyleyemediler. Batıdaki medya da göçmen düşmanlığında, ırkçılıkta siyasetçilerin bile önüne geçmeye başladı” ifadelerin kullandı.